hesabın var mı? giriş yap

  • zaman makinesi harbici icat edilse (2010 senesinde birisi değinmiş bu makine olayına ama neyse) olsa, "lan bu çalışıyo, istediğin tarihe fiiiiup gidebiliyorsun, dönüş de var hemi de" dense, vuku bulsa, o anda makineye atlayıp bu tarihe gitmek mümkün olsaydı keşke. abi bi bakmışsın millet akın etmiş geliyor, konser alanının telleri yıkılıyor, büsürü insan, müzisyenler anca helikopterle gelebiliyor, öyle bi kalabalık. dünyanın görüp görebileceği belki en güzel konserin, festivalin yapılacağı yerdesin. kanlı canlı tarihe şahitlik ediyorsun. gürül gürül özgürsün. belgeseli de var bu konserin, müthiş izleyin, izlettirin. yamulmuyorsam filmi de mevcut. 1950 doğumlu olmak varmış, kısmet değilmiş. olmamış. olaydı iyiymiş. refik eniştem'in yerinde olmak varmış anasını satim. ulan refik enişte niye gitmedin olum sen oraya?

  • açılıyor diye dünyayı ayağa kaldıran andavalların neden anlamadığını anlayamadığım durumdur. 1.3 km'lik tünel için dünyada ilk muamelesi yapıp somali'den başbakan getirteceksin, arızalanınca biz demiştik diyenlere andaval diyeceksin.

    andavalın bayrak taşıyanı sensin be arkadaşım.

  • beyaz show devam ediyor olsaydı hepsini aynı tişörtlerle bu hafta konuk olarak görürdük.

  • fragmanın ilk sahnelerinde carol'ın uzay mekiğinin dünya'ya düştüğünü görüyoruz. herkesin bildiği üzere bu 90'lı yılların dünyası. belli ki carol dünya'da geçirdiği dönemi hatırlamıyor. muhtemelen kree'lerin sebep olduğu bir hafıza kaybı durumu söz konusu. geçmişini bağlantılarını silerek kendileri için ideal askere dönüştürmüş olabilirler.

    birçok kez bu filmin klasik bir orijin filmi olmayacağı söylenmişti. carol'ın hafıza kaybı hikayesi bunu destekler nitelikte. aslında baş karakterimizde filmde kendi orijininin peşinde koşacak. bu da mcu içerisinde farklı bir bakış açısı demek. benim bu fikir hoşuma gitti. bu süreci değerli kılacak olanda şüphesiz skrull'lar.

    skrull'lar istediği kişinin görüntüsünü ve sesini kusursuz şekilde kopyalayabilen bir ırk. bununda ötesinde kendilerini ifşa etme zamanı gelene kadar tamamen kopyaladıkları kişinin kişiliğine bürünüp, onun alabileceği kararları alabilecek kadar hedefi ile bütünleşebiliyorlar. kendi hafızasına bile güvenemeyecek bir baş karaktere böyle bir villan konsepti kusursuz bir sonuç çıkarabilir. fragmanda çok az yer kaplasa da skrull'ların liderinin talos olduğunu biliyoruz. insan sureti ise muhtemelen s.h.ı.e.l.d. yöneticilerinden biri olacak. carol'ın yumrukladığı yaşlı kadın yüksek ihtimal skrull çıkacaktır. filmin kree-skrull war hikayesinden ciddi şekilde esinleneceğini biliyoruz. kree ve skrull ırkları ezelden beri birbirlerine düşmanlar ve bu hikayede dünya'yı savaş alanı olarak kullanıyorlar. fragmanda ronan'ı dünya'ya bakarken gördük. talos ve adamları zaten dünya'da. kree'ler de geliyor. sonuç; mcu'da kree-skrull savaşı.

    fragmanın başında gördüğümüz skrull otopsisi de gözlerden kaçmayan bir diğer unsur. hatırlanacağı üzere secret ınvasion'ı tetikleyen unsurlardan biri elektra'nın skrull çıkmasıydı. çizgi romanlarda skrull otopsisine reed richards, hank pym ve tony stark girmişti. bu filmdeki sahne ona güzel bir gönderme olmuş. seçebildiğim kadarıyla oda da doktor dışında nick fury ve coulson var.

    nick fury ve coulson'un genç halleri son derece başarılı yapılmış. zaten daha önce marvel'ın gençleştirme işini hank pym, janet van dyne ve ego gibi karakterlerde harika yaptığını görmüştük. bu film nick fury içinde son derece önem taşımakta. fragmandan anladığımız kadarıyla bildiğimiz haline hem fiziksel (en son birine güvendiğinde göz kaybetmesi) hem de zihinsel olarak bu filmde gerçekleşecek. elindeki çağrı cihazı da hemen dikkat çekti. ama tabi malum çağrı cihazı değil bu.

    filmde flashback sahneler önemli bir yer tutacak. üstelik carol'ın hem çocukluğuna, hem de güçlerini kazanmadan önceki haline gideceğiz. marvel şu anda the life of captain marvel serisi çıkartıyor. sanıyorum ki bu çizgi romanlardaki elementler filmde de kullanılacak. carol'ın askeriyedeki günlerinde çok önemli bir unsur var. o da maria rambeau. kendisini bu filmde baş kahramanımızın askeriye günlerinden arkadaşı olarak göreceğiz. lakin kilit nokta maria'nın bu filmde küçük olarak göreceğimiz kızı monica. monica, carol'ın çizgi romanlarda yakın arkadaşlarından biri. o da kozmik güçlere sahip. bir dönem captain marvel ismini de taşımıştı. şu an da spectrum ismiyle anılıyor. captain marvel'ın olası devam filmlerinin günümüzde geçeceğini düşünüyorum. devam filmlerinde monica'yı da göreceğimize eminim.

    fragmanda az yer kaplasa da kree ana gezegeni hala'yı da görmek mümkün. hala dendiği zaman benim aklıma direktman supreme ıntelligence geliyor. filmde onu görürsek çok mutlu olurum. carol'ın parçası olduğu starforce ekibini çok az da olsa aksiyonda görüyoruz. bu ekibin liderini bilindiği üzere jude law oynuyor. beklenti mar-vell olduğu yönünde. ama ben her geçen gün bu fikirden uzaklaşıyorum. bana captain marvel'ın en büyük düşmanı olan yon-rogg olma ihtimali daha fazla geliyor. zaten henüz karakterin adı da açıklanmadı. karakter tarifleri de mar-vell'e uymuyor. aslında bu durumdan da biraz memnunum. içerisinde skrull'ların olduğu bir hikayenin ana temasının güven olması lazım. jude law'ın karakterinin de carol gözünden güveninin sorgulanması, hatta belki ihanete uğrama, karakterin carol'ın eğitmeniyken villain dönüşmesi filmin temasına çok uygun olabilir.

    son olarak carol'ın maskesini ve mohawk saçını starforce görevi sırasında görüyoruz. aslına uygun şekilde yapılmış. fragmanın final anlarında ise carol'ın binary moduna geçtiğini görüyoruz. yalnız burada en fazla dikkatini çeken unsur carol'ın güç toplarken kullandığı enerjinin ant-man and the wasp'ta gördüğümüz quantum realm enerjisine benzemesi. daha önce quantum realm ile alakalı unsurların captain marvel filminde de yer alacağı söylenmişti. sanıyorum carol, quantum enerjisini kullanacak.

    captain marvel ilk fragman itibariyle son derece güzel duruyor. ikinci fragmanıyla ilk fragmanından daha fazla kişiyi etkileyeceğine eminim. bu film mcu'yu baya derinleştirecek. özellikle skrull ırkının işin içine girmesi ile şu ana kadar ki izlediğimiz filmleri bile ciddi şekilde etkileyecek bir süreç başlamış olabilir. secret ınvasion'ın temelleri burada atılıyor olabilir.

  • kimseye zararı olmadan kendi halinde eğlenen insanlar görüyorum ben. bir olay, taşkınlık vs yoksa size giren çıkan nedir tam olarak?

  • bebekler hepimizin kıymetlisi fakat olay fazlasıyla mantıksız ilerlediği için ilk paragraftan sonrasını okumadım. içi dolu bir bezin yayacağı kokuyu düşünmeden, diğer insanlar rahatsız olur mu diye düşünmeden yolcu koltuğunda değiştirmeyi teklif edip red yiyince de gelip buraya yazan kişiye de denecek bir şey yok sanki.

  • annem kendisine ingilizce ogrenmeye gidiyorum diye evden cikar babamla bulusurmus yil 1972. ingilizce yalan olmus ben gercek...

  • heidi'nin dedesiyle bir ağaç dalını peynire saplayıp ateşte kızartması. ben buna o kadar özenmiştim ki babama yaptırmaya kalkmıştım. babamın dükkanına gittiğim günler* öğlenleri yemeği babam hazırlardı. heidi'de okuyunca "ateşte peynir kızartalım" demiştim. "oğlum yanar öyle peynir bişeye benzemez" dediyse de ikna olmadım. "kitapta yazıyor baba" deyip ısrar etmiştim. onun üzerine bildiğin kalıp beyaz peyniri piknik tüpünde eritip ne olacağını göstermişti. büyük hayal kırıklığına uğramıştım. "istersen artık bunu yumurtaya katalım peynirli yumurta olsun" demişti. üzüntüyle kabul etmiştim. peynirli yumurta da çok güzel olmuştu.

    ama o peynir meselesi johanna spyri'nin okurlarına çaktığı en büyük kazıktır. kimi yiyosun ya. nasıl kızartıyosun peyniri. hislerimle oynadı adi kadın. kesin kendini "alplerde özel bir peynir var" diye savunuyordur. pis yalancı.

    edit: beşyüz tane mesaj geldi "hellim kızartılıyor" diye. johanna açık açık belirtseymiş "dedesinin kıbrıs kökenlerinden dolayı" diye. nice çocuğun hayallerini yıktı pis.

    edit 2: kusmuk dedi ki gerçekten o yöreye özel kızartmalık peynir varmış. kitapta o özelliğinden bahsedilmiyordu. paramı geri istiyorum.

    edit 3: max zorin yardımıyla ne olduğunu bulduk. sözkonusu peynir raclette'miş. 1980'lerde eskişehir'de bulmamız zaten imkansızmış.

    edit 4: komplo teorisi büyüyor. heidi'deki bu kısım zaten isviçre peynir lobisinin bir ürünüymüş. propagandaymış. http://www.npr.org/…isode-575-the-fondue-conspiracy

    edit 5: kusmuk dedi ki o peynir raclette değilmiş. raclette şişe sokunca akar gidermiş. esas grillkäse diye satılan beş altı çeşidi olan bir peynirmiş. ateşte ısıtmalıkmış.

    edit 6: bunu tek merak eden ben değilmişim! https://www.chowhound.com/…se-featured-heidi-873259 yabancı forumda raclette demişler. ama ikna olmadım zira oradakilerin peynir dağarcığı konusunda emin değilim.

  • bu nasıl bir hayat oldu anlamıyorum. telefonum bozuldu. 5 ay önce 1700 olan bir telefon şimdi 2700 lira. oyun konsolu bakıyorum 1800 fiyat görüyorum meğer baktığın şey sadece lisanslı bir oyun. konsollar 5000 den başlıyor. arabam yok ancak daha uzun seneler alma şansım yok. microsoft ergonomik mouse almıştım 6 sene önce 140 liraya şimdiki fiyatı 500 tl. biz ne ümit edicez? nasıl mutlu olacağız bu ülkede.asgari ücretle köpek gibi çalış ancak dandik bir telefon bile alama. nasıl bir zaman denk geldik. avrupanın dibinde bu sefalet nedir allah aşkına?