hesabın var mı? giriş yap

  • adam "70 milyonun cumhurbaşkanı olacağım" dediğinde "yaw he he" tepkisi verip şarap ikram edince de "aa gördün mü nasıl tutarsız" diye eleştirmekte de bir gariplik var. ne istiyorsun karar ver. sen de halk olarak pek tutarlı sayılmazsın açıkçası.

  • mercedes otobüslerin yakıt tankının izalasyonunun yetersiz olduğu ve yolcu kabiniyle yakıt tankı arasında kullanılan blokların ahşap olması sebebiyle 48 kişi diri diri yanarak can verdiği kazadır. dava normal şartlar altında sümen altı edilecekken odtü makine mühendisliği öğretim üyesi hüseyin vural başkanlığındaki bilir kişi heyeti hem almanya'dan hem de türkiye'den gelen büyük baskılara rağmen 2105 sayfalık raporlarında ayrıntılarıyla, bu eksiklikleri ortaya koyup mercedes'in piyasadaki bu modeldeki tüm otobüslerini toplatılması kararını çıkartmış ve mercedesin tarihinin en büyük marka imajı sarsıntılarınıdan birini yaşatmıştır.bilir kişi raporu sürecinde,mercedes ve diğer hatırlı!! kişiler dışında bilirkişi heyetinin kararlarına mercedes lehine müdahil olmaya çalışan diğer bazı odtü makine hocaları da olmuştur. ancak hüseyin vural tüm bunlara rağmen raporu hazırlayıp ekibiyle birlikte mahkemeye sunmuştur. bu mercedesci hocalar daha hala makinada hocalık yapmalarına karşın, idealist duruşu ve bir dünya devini karşısına alan bilirkişi raporu sebebiyle hüseyin vural ile konuşmamakta iletişim kurmamaktadır.

  • istediğiniz kadar emare yazın hatta buna aldatma, aldatılma da dahil bir çiftin boşanacağını göstermiyor. kimse konfor alanından kolay kolay vazgeçmiyor. çevremde duyduğum o kadar hikaye var ki. insanlar gelip gelip dert yanıyor eee boşan o zaman diyorum. sen bekarsın anlamazsın diyorlar.

    boşanma konuşması yapılırken hüngür hüngür ağlayıp kadına yalvarıp kararından vazgeçiren erkek duydum, her gün ağlayıp zırlayıp kafeste yaşıyorum kırıp çıkmak istiyorum diye dert yanan kadınların iki gün sonra kocisiyle mutlu mesut yaşadığını gördüm.

    binlerce emare yazılabilir belki buraya hiçbirisi boşanmak için yeterli değil. kimse konfor alanından kolay kolay vazgeçmiyor. geçebilenlere, cesur olup hayatına devam edebilme kararlılığı gösterenlere selam olsun.

  • bu arkadaş dün amerika galibiyeti sonrası zehra'ya ''maç içinde zaman zaman düşüş yaşadın'' diya başlayan anlamsız saçma sapan, gerçekle alakası olmayan bir soru sorup daha teri kurumamış kızı ''düşüş yaşadığımı düşünmüyorum'' diye savunma yapmak zorunda bırakarak sevincinin içine sıçan arkadaş değil mi?

    kardeş sizi seçerek falan mı alıyorlar? canlı yayında kızın yüzü değişti lan...

  • kendi çapımda bir soyağacı çıkarmaya çalışırken karşılaştığım şaşırtıcı durum.

    50 sayısını ortalama olarak verdim rahat anlaşılsın diye.

    şöyle açıklayayım; 1000 sene önceki atalarımızı falan düşündüğümüzde sanki çok çok uzak nesillerden bahsediyormuşuz, sanki arada sayısız insan varmış gibi düşünüyor insan..

    oysa ben, babam, dedem, dedemin babası, dedemin dedesi... diye saymaya başladığınızda, ortalama 50. kişide 1000 yıl geriye gitmiş oluyorsunuz.

    benim rahmetli dedem 1920 doğumluydu, onun babası 1890, onun da babası galiba 1870'miş.. yani sadece dedemin dedesi 150 sene öncesine gidiyor.

    bu 50 kişi ortalama bir rakam, herkesin babasıyla arasında 25 yaş olduğunu varsayarak verdim bu rakamı, ama kiminin 50'dir kiminin 60'tır farketmez.

    sonuçta milattan önceki bir dedemle benim aramda, topu topu 100 dedem var yani. hadi bilemeden 120... çok mu?

    çok acayipmiş.

  • başbakanlık, cumhurbaşkanlığı, bakanlık gibi siyasi makamlar için de benzeri başlatılsa dediğim uygulama. böylelikle kimse embesil olduğu halde ülke yönetimine talip olamazdı.

  • “kötü oynayıp da kaybettiğimiz bir maç gecesiydi. taraftarlarımız bizden önce tesislere gelmiş ve bir hayli de öfkelilerdi. takım arkadaşlarım tesislerden çıkmıyor, taraftarla göz göze gelmek istemiyorlardı sanki. ben ise eşyalarımı toplayıp arabama doğru hareketlendim. bana "gitme, bekle" dediler ama dinlemedim.

    kafamı öne eğip hızlıca arabama doğru giderken anlamadığım bir dilde ve öfkeli seslerle bana bir şeyler söylediklerini fark ettim. söylenenleri anlamadığımdan dönüp cevap veremedim. sanırım bu onları daha da öfkelendirdi. sonra üzerime koşanları görünce korktum ve arabayı bırakıp ben de koşmaya başladım beşiktaş semtine kadar ben önde, onlar arkamda 20 dakika boyunca durmadan koştuk. eve geldiğimde nefes nefeseydim.

    sonra düşündüm ve onlara hak verdim. maçta bunun yarısı kadar koşmuş olsaydım, o maçı kesinlikle kazanırdık dedim. bana koşmayı beşiktaş taraftarı öğretti. bunun için onlara minnettarım.”

    les ferdinand