hesabın var mı? giriş yap

  • kesin küçük esnafı koruyan yasadır, he kanka aynen...

    adamlar pandemi ayağına ne kadar esnaf var alenen dalga geçip batmalarına sebep olmuş. gelmişler burada esnafı koruyan hareket diyorlar.

    ayrıca esnaf böyle korunmaz. zincir marketler fütursuzca ülkeyi ele geçirirken bir müdahalede bulunmayıp şimdi mi koruyorsun diye sorarlar adama.

  • ahahaha yalnız gedofatuan adlı kullanıcının yapmış olduğu "siz süreyi mi kast etmiştiniz? ben de covid yüzünden yazdınız sanmıştım." yorumundaki tecahülüarif bendenize kahkaha attırmıştır.

    edit: çok aptalca bir yazım yanlışı yapmışım. @nils'e düzeltme için teşekkürler. gülmekten gözüm dolduysa demek ki...

  • belki de gerçekten "yaşama" eyleminin hakkıyla gerçekleştirileceği zamandır, beklentilerin azaltılabildiği zaman.

    mükemmelliyetçiliğin ve gururun hastalıklı pençesine düşenler iyi bilirler; hep daha iyisini isteme bir süre sonra "en iyisi olmayacaksa hiç olmasın" mantıksızlığına dönüşür. bu yüzden, yaşamlarının ilk perdesini, yüksek beklentilerini tatmin etmek için harcayarak ve manen harcanarak geçirenler, ikinci perdede artık her şeyin en iyisini elde etmeye güçlerinin yetmeyeceğinin ayırdına vardıklarından yaşamlarını bazal metabolizma seviyesine indirirler aniden.

    insanlar sonradan gelen tembellik olarak adlandırır durumlarını; ama yaptıkları tembellik değildir aslında. tembel adam rahat adamdır. bu insanlarsa aldıkları her nefesi, attıkları her adımı olabildiğince gergin yaşarlar. ilk perdede, beklentilerini tatmin etmek uğruna yorulan bedenlerini dışardan kemiren mükemmelliyetçilik kurtları, bu kez içlerine düşer ve ruhlarını kemirmeye devam eder ikinci perdede. ince hastalık gibi ömrünüzü, ruhunuzu, gülüşlerinizi çürütür yavaş yavaş.

  • yiyeceklerimizin bozulmalarını önlemek amacıyla kullanılan cihazların, sahip oldukları çeşitli enstrumanlar ile çıkarmış oldukları seslerdir. nedir bu enstrumanlar;

    kompresör: çoğunda piston ve krank elemanları kullanıldığından dolayı içten yanmalı motorlarda olduğu gibi sesli çalışmaktadırlar. rotary kompresör kullanılan modelleri var mıdır bilemiyorum ancak kullanılıyorsa aradaki fark, egzosu patlak bir mobilet ile fabrika çıkışı bir toyotanın çıkardığı seslerin farkı kadar vardır. hemen hemen...

    freon: soğutma amaçlı kullanılan gaz. sıkıştırıldığında* sıvı hale geçer, hacimi daha geniş bölgeye* geçtiğinde tekrar gaz haline gönüşür. aradaki hareket, musluğu açtığınızda borulardan gelen su sesi gibi bir ses* çıkmasına neden olur.

    genleşme: ısıl farklardan dolayı buzdolabını oluşturan materyallerin genleşip daralması ve daha çok genleşme esnasında ani hareketler ile çıkardıkları çat çut seslerdir. bosch marka buzdolablarında daha sık rastlanır ve sahibine, mutfağa gidip sesin nedenini*** araştırma gereği hissettirir.

    alarm: kapaklarının uzun süre açık kalması nedeniyle, oluşabilecek enerji kayıpları ve saklanılan ürünlerdeki bozulmaların önüne geçmek amacıyla elektronik destekli ses. genellikle biip biip şeklinde olmaktadır. uzun süreli enerji kesilmelerinde, içerideki ortamın ısısı arttığı için de öten modelleri mevcuttur. geceleri sinir eder.

    rezonans: kompresörün içerisindeki salınım hareketi nedeniyle oluşan titreşimler, zamanla kompresörü gövdeye sabitleyen lastik takozların deforme olmasına ve kompresör gövdesi ile şasinin temas etmesine neden olur. iki metal birbirlerine titreşimli bir vaziyette temas ettiğinde ister istemez ortaya zırıltı tabir edilen bir ses çıkar. bu sesin bir benzerine, yeni tesisat taktırmış gençlerin araçlarındaki plakalarda da rastlanır ki gelen bas sesleri ile kombine oluğu için tadından yenmez.

  • jessie karakterine hasta olduğum çizgifilm. charlie brown dan sonra ikinci kahramanım. evlere şenlik bi annesi olması işini hayli zorlaştırsa da yaptığı yaramazlık ve tembelliklere bayılıyorum. adam olucak bu çocuk büyüyünce. bi de köşeyi dönecek arthur var tabi.
    nancyden bahsetmemek olmaz. tam cadı, ama bi o kadar da şirin. bütün bi günü kocaman bi kalpakla geçirdiği bölüm favorilerimden.
    polly unutulur mu. bi gün toplanıp dövseler ne iyi olur. iğk nasıl gıcık bi tip ya. o kaşıkları alıp... tabi bu düşünceler 5 yaşındaki yeğenin yanında söylenemiyo*.

  • sadik han, londrada doğup büyümüştür. bir göçmen değil, ingilizdir kendisi. göçmen olan ailesidir.

    nitelikli göçmen ile, her bir sikimi yaparım ağğbi göçmenini ayırt edemeyecekseniz, bu işlere girmeyeceksiniz.

    adamlar öyle bir sistem kurmuş ki, içeri girebilmek için tanrı olmanız lazım alanınızda. ha yok mu, sistemi kırıp gidebilen, bir şeyler yapabilen elbette var. ama yine de aşırı kontrollü. bizde sınırı aç ağzına kadar, doldur ne var ne yok. sonra eee bunlar göçmen aga. nerden biliyorsun? ajan mı? terörist mi? sabıkası var mı? dökümanları ne kadar gerçekçi? geçmişine dair elinde ne var? nelere ulaşabiliyorsun?

    bunları bilmeden alınan herkes, potansiyel bir tehdittir. yoksa kimse kalifye olan, işine saygısı olan, topluma yararlı bir bireye hayır demez. ama onu satmanın yolunu bulman lazım.

    göçmen alan ülkelerin sistemlerine bak, kendi vatandaşlarına bu durumu nasıl tanıttıklarına, nasıl açıkladıklarına bak, ondan sonra başlık aç.