ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
koskoca yanardağın adını hasan koymak
-
(bkz: hasan dağı)
aslında düz mantık gibi görünse de bence çok akıllıca bir hareket. atalarımızın ne kadar ileri görüşlü olduklarını gösterir hatta. eyjafjallajökull, tungurahua gibi yanardağlar, cafcaflı isimlerinin baskısına dayanamayıp patır patır patlarken baksanıza hasan dağı ne kadar sakin, mülayim.. ismi hasan olan bir dağın patlama ihtimali var mıdır sorarım..
julian draxler
-
fenerbahçe'de olsa sadece türkiye kupası maçlarında oynar, 60. dakikada yerini caner'e bırakırdı.
15 ocak 2009 new york uçak kazası
-
can kaybı olmaması sevindirici. ama özellikle pilota helal olsun dediğim kazadır. national geopraphic tarafından belgeselinin en kısa sürede çekileceğini ve kaptan pilot adına marşlar yazılacağını da düşündüğüm kazadır ayrıca.
hudson nehri akmam diyor
airbus u yutmam diyor
şanı büyük kaptan pilot
uçamazsam batmam diyor...
21 mart 2024 yemekteyiz skandalı
-
yarışmacılardan birinin marketten aldığı hazır sufleyi yaptığını sandığım skandal. meğer olay bambaşkaymış ve televizyonda gördüğü her şeyi gerçek sanan insanlar hala aramızdaymış.
sözlüğe girişteki mesajınız var yeşili umudu
-
bi bunu bilirim, bir de rüştü'nün her golden sonraki ofsayt umudunu.
eskişehir
-
anadolu'nun taçsız kralıdır.
bu küçük şehirle üniversitede tanıştım ve beni 4 yıl misafir etti. insanlarıyla, yönetimiyle, hoşgörüsüyle burası nasıl türkiye dedirtmiştir.
bir anımı anlatacağım müsadenizle.
yıl 2009 ya da 2010. okul çıkışı otobüse bindim. elimde kocaman teknik resim çantası, beynimde günün tüm yorgunluğuyla koridor tarafında bir koltuğa oturdum. ilerleyen duraklarda otobüs tıklım tıklım dolmaya başladı. bu sırada yaş ortalaması artmakta ve bu da beni ciddi derece de husursuz etmekteydi. koltuk sevdasına kapıldım. bu koltuktan kalkamazdım. aklımda bu keskin hesapları yaptığım sırada masmavi gözleriyle tontiş bir teyze benim yanımda dikildi. artık vakti gelmişti. kalkmak için yeltendiğim sırada o güzel türkçesiyle "otur oğlum otur, akşama kadar derste zaten yoruluyosunuz, ben gezmek için bindim bu otobüse seni rahatsız etmek için değil" dedi. eskişehir böyle bir yer işte. eskişehir süper bir yer.
debe editi : (bkz: minik eymen'e yardım ediyoruz kampanyası)
doğru insanı beklemek
-
murphy kanunları uyarınca, doğru insan tam da beklenmeyen anda çıkar aslında karşımıza.
her kalabalık kutlamaya, üzerimize en kibar elbiseler, en içten gülücükler alıp gideriz.
herkesin alnında ne yazar okumaya çalışırız, gel gör ki doğru insan, kafada takke, ayakta sabo terlik ve dizleri çıkmış bir eşofmanla bakkala indiğimizde düşen parayı yetiştirmek için arkamızdan koşan insandır.
ya da otobüste cep telefonunu açık unuttuğumuz için tüm yolculardan azar işitirken, -ikarus otobüste ne abs' si- diyerek bizi kollayandır.
doğru insanı ararken girilen şekil şemal, bizi onun için doğru olmaktan çıkarır aslında. en doğru en doğal olandır. bunu unutur, o bizi yüzlerce metreden seçsin diye şatafata boğarız kendimizi.yüksek sesle konuşuruz o ne kadar esprili olduğumuzu anlasın uzaklardan diye, pembe, morlara boğarız kendimizi elalem çok yakışıyor dedi diye, sosyal görünmek için bir merhabamız olan herkesi öperiz yol ortası rastlantılarında.
bu sebeple bekleyiş kaybettirir aslında ha keza arayış da. çünkü gerçek, yağmuru seyrederken yalnızlığa ağlamaktır.
doğru insan bu anı içten içe bilen ve bu anı silmek için emek verendir.
oysa göremeyiz. çünkü yaptığımız şatafatın benzerini bekleriz ilk etapta.
karizmatik bir merhaba bekleriz belki de o her bayram mesaj atanımızdır. 15 yıldır doğum günümüzü unutmayan ve sadece dost gördüğümüzdür.
belki okulda sınav dönemi bize de fotokopi çektirendir.
doğru insan biz teklif etmeden ders çalıştıran, hava soğuduğunda ceketini verendir.
doğru insan yalındır, doğaldır. bunu bilmek bekleme süresini kısaltır.
aramak ya da beklemek değil aslolan görebilmektir.
herkes için doğru insan vardır, önemli olan omzunuza bırakılan ceketteki sıcaklığı hissedebilmektir.
evlenilecek kızın smeg beyaz eşya istemesi
-
gün geçmiyor ki ekşi sözlük fakirliğimizi yüzümüze yüzümüze vurmasın.
lan ben markayı şimdi duydum, millet ev düzerken bu olsun diyormuş.
merak edip websitesini inceledim, “technology with style” sloganları var. italyan tasarımı olunca pahalı sanırım, fiyat listesi bile yok.
edit:
merak edenler için amme hizmeti
dg narenciye sıkacağı 6.750 tl
dg su ısıtıcı kettle 6.750 tl
dg ekmek kızartma makinesi 8.750 tl
hamur karıştırma makinesi 9.250 tl
düşünün daha küçük ev aletleri bunlar.
x dg retro mavi buzdolabı 89.950 tl
fakir kardeşlerim için ek bilgi:
dg = dolce&gabbana
tuğçe kazaz'ı itibarsızlaştırma projesi
-
bizzat kendisi tarafından yıllardır başarıyla sürdürülmektedir.
muhteşem yüzyıl
-
--- spoiler ---
mahidevran'ın kanuni'ye yüzüğü neden hürrem'e verdiğini sorduğu ve surat astığı sahnede anladık ki padişah da olsan hatundan trip yiyorsun arkadaş. türk erkeğinin kaderi, türk hatununun geleneği bu. bak ucu saraya dayanıyor.
--- spoiler ---
(bkz: bu devirde kimse sultan değil)