ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran fıkralar
-
tanri dunyayi yarattigi zaman gelecekteki uluslarin temsilcilerini yanina çagirmis her birine ikiser erdem vermis...
isvicrelilere;
duzenlilik ve yasalara saygi...
ingilizlere;
sogukkanlilik ve asalet...
japonlara;
caliskanlik ve sabir...
italyanlara;
nese ve romantizm...
fransizlara;
sarap ve guzel yemekler
turklere;
zeka, durustluk ve tayyip sevgisi...
meleklerden biri bu dagitimdan sonra tanri'ya sormus:
"butun uluslara ikiser erdem verdiniz neden turklere 3 tane?"
"evet ama" demis tanri "sadece ikisini kullanabilecekler"
boylece;
bir turk zeki ve tayyip'ci oldugu zaman durust olmayacaktir...
bir turk durust ve tayyip'ci oldugu zaman zeki olmayacaktir...
bir turk hem zeki hem de durust oldugu zaman tayyip'ci olmayacaktir
4 aralık 2021 made in türkiye genelgesi
-
türkiye'deki tabelalardan türkiye ibaresini söken kişilerin icraatı. ne dememizi bekliyorlar anlamadım.
23 mayıs 2014 santa barbara katliamı
-
şahsımı soykırım yapmaya iten olaydır.
andımız tamam sıra türkçe ezanda
-
inandıkları allah'ın kendilerine söylediği şeyleri anlayacağız diye korkan kitleye siyasal islamcı denir.
edit: siyasal islam tam da işte budur. ben ateist bile değilim üstelik!!!
kızı pitbull saldırısından kurtaran aşçı
-
izlerken sinirden dişlerimi sıktığım video. aşçı doğru olanı yaptı ama yarıda bıraktı. öldürene kadar boğmalıydı. köpek ayıldıktan sonra kaçarak uzaklaşıyor. biraz ileride küçük bir çocuğa saldırmayacağı ne malum. o yüzden fırsat bulmuşken öldürülmelerinde fayda var.
fakirlerin hızlı yiyip içmesi
-
açılın, ben fakirim!
şimdi olay şöyle oluyor; pahalı ve tadı güzel olan şeyleri yavaş yavaş yiyip içiyorum. karnımı doyurmak için mecburen yediğim şeyleri ise hızlı hızlı, hatta mümkünse hiç çiğnemeden dikine boğazıma sokuyorum.
teselli etmeyen teselliler
-
arkadaş takside ağlıyor, ama salya sümük, taksici sonunda dayanamadı:
- yav ama neden bu kadar ağlıyorsun? nerelisin sen?
+ sivas :((((((((((
- bak, ben de orduluyum, ağlama.
teselli artık neyi değiştirir ki, arkadaşlar?
2019 otomotiv krizi
-
üstteki yazar realiteden o kadar uzak ki tam olarak neye yakın bir türlü anlayamadığım başlık,her argümanına bir cevap mutlaka var ama (bkz: burasi turkiye) burda at,avrat,silah emanet edilmez.toplu taşıma hiç de öyle avrupadaki gibi rahat bir ulaşım yöntemi değil.sana ütopyanda tatlı rüyalar
çok sayıda yazarın ısrarı üzerine gelen edit:şükela modu kullananlar için üstteki yazar: (bkz: #92175541)
korcan cinemre
-
(bkz: koltuk kadar değil)
yeni neslin iş hayatından beklentileri
-
(bkz: ben müdürüm demenin alternatif yolları)
anlamaman çok normal :) zira senin gibilerden anlayış benzeri bir şey beklemiyoruz.
işte saat sabah 5'te başlık açan böyle gizli işsizler daha bunun gibi birçok konuyu anlayamadan bu dünyadan göçüp gidecekler.
şartlara bak:
sabah 7'de işbaşı
asgari ücret
yol parası yok
her gün tıraş olunacak
haftada bir gün tatil olacak
ve sana çalışmaya gelenlerin neredeyse hepsi para kazanmaya çok ihtiyacı olduğu için çalışmaya geliyor, yani gıda işine olan aşkından değil
kaçınız kaç çalışanınızı gerçekten insan yerine koyacaksınız? kaç çalışanınız için aa, dur ya, bunun da bir hayatı, beklentileri vardır diyip düşünmektesiniz?
bir de utanmadan, işe başlar başlamaz size para vermiyoruz, siz elde edeceksiniz denmiş :)
çalışıp çabalayıp elde edeceğiniz de % 2 zam :)
arkadaş patron para vermedikten sonra ben nasıl elde edeyim?
ne insanlar var şu dünyada, adam sabah 5'te kalkmış, kariyerini anlatıyor!
sabah 7'de kalkamam diyen arkadaşı da, sakallarımı kesemem diyen arkadaşı da, cumartesi çalışamam diyen arkadaşı da alınlarından öpüyorum. allah şu adam gibilerin işinden daha hayırlısını nasip etsin size.
dedenin ölmesi
-
dokuz yıl önce soğuk bir bayram tatiliydi. her fırsatta kaçtığım yer olan köye, dedemin yanına gitmiştim. tatilimin son günü, evde yalnız kaldığımız bir anda dedem bana seslendi. koştum gittim, "gel dedi, yanıma otur" oturdum. kolunu attı, sarıldı, iki damla yaş düştü gözlerinden. şaşırmıştım. çerkes ihtiyarları sert olur. sert adamdı benim dedem de. neredeyse altmış yıl aynı yastığa baş koyduğu babaannem öldüğü gün bile tek damla gözyaşı görmedim ben bu adamın gözlerinde. bana yakında öleceğini, bir daha görüşemeyeceğimizi söyleyerek vedalaştı ve helalleşti benimle. o an tek düşündüğüm şey dedemin bunamaya başladığıydı ama çok geçmeden ölüm haberini aldım. ölürken bile kendini bozmadan öldü. durup dururken " oğluma (babama) haber verin, ben ölüyorum" demiş, yatmış ve ölmüş. bir daha asla ne bir bayramın tadı oldu eskisi gibi, ne de köyün. evin direği yok o öldüğünden beri ve kimse yıl 1934, ağustosunun 26'sı diye başlayan hikayeler anlatmadı bir daha. ve eminim ki dünyada bir kez daha bu kadar saygı duyacağım bir insan olmayacak.