hesabın var mı? giriş yap

  • sene sanırım 2004. 19 mayıs çalışmaları için bizim okul nöbetçi. müdür ve başta beden eğitimi hocamız olmak üzere bütün hocalarımız durumu gurur meselesi haline getirmiş. 'bu 19 mayıs'ta farkımızı ortaya koyacağız, bütün ili kendimize hayran bırakacağız' nidalarıyla 1,5 ay önceden dersler askıya alındı her allahın günü stattayız. aksi gibi o sene hava leş gibi. ayılanlar bayılanlar... müdür kararlı ama stadın yanında ambulans bekletiyor yine de vazgeçmiyor. artık millet başının çaresine bakmaya başladı stattan kaçıp kaçıp okula sığınıyor.
    müdür yine şahane cuma konuşmalarından birini yaparken;
    'arkadaşlar sizi gerçekten anlamıyorum. önce okulda tutmaya çalışıyorduk dışarı kaçıyordunuz. şimdi dışarda tutmaya çalışıyoruz okula kaçıyorsunuz. hayır okula niye kaçıyorsunuz lan madem stattan kurtuldun başka yere gitsene okula kaçan öğrenci mi olur ?'

  • öncelikle aşağıdaki entry vejetaryen arkadaşların seveceği bir içerik değil. okumayın demiyorum ama okumayın.

    pahalı olmasını anlamadığım şey kırmızı et. bütün dünya' da pahalı olsa bir şey demem. bir inek kolay yetişmiyor derim ama bizde pahalı, millette ucuz olunca ayıp oluyor.

    benzin demiyorum; çünkü eşek yüküyle vergisi olduğunu biliyorum ama kırmızı et neden pahalı anlamıyorum.
    avrupada eti ağaçtan topladıkları için mi ucuza satıyorlar? biz hayvanları japonya' dan getiriyoruz da yol parası mı ödüyoruz? bizim de kırsalımız var, otsa ot bitkiyse bitki. bizde de var amk. sinirlendim bak.

  • kuzey ırak'taki kürdistan yönetiminin hazırladığı amerika'ya teşekkür klibidir kendileri. bütün dünyada dönmekte olup, amerikan yönetimi "bakın ırak'ta insanlar ne kadar bize müteşekkir, ne kadar iyi işler yaptık aslında" diye propaganda yapmaktadır.

    önce izleyelim (gerçi ben sadece dinleyebildim)

    http://www.youtube.com/watch?v=mtllejglc4u

    diğerleri için (bu web sayfası kurdistan regional government 'ın sayfasıdır)
    http://www.theotheriraq.com/

    not: sayfanın altında 3 tane klip var. her klibin 2 versiyonu var birinde amerika'ya, birinde ingiltere'ye teşekkür ediyorlar.

    metin

    “thank you”
    vo narrator:
    saddam’s goal was to bury every living kurd…
    he failed.

    (saddam'ım amacı yaşayan her kürdü öldürmekti...ama başaramadı)

    yahu, halepçe katliamında daha sonra da birinci körfez savaşında sizi önce saddam'a karşı gaza getirip sonra saddam'ın kucağına atan kimdi ? amerika değil miydi ? saddam'dan kaçarken, amerika'ya mı sığındınız, türkiye'ye mi ? amerika bu kadar saddam düşmanıydı da, neden o zaman, birinci körfez harekatından bağdat'a 60 km kala durdu ve saddam'ı ırak'ın başında bırakarak geri çekildi.

    kurd citizens: (kürt topluluğu)
    “thank you.”
    “thank you, america.”
    “thank you.”

    vo narrator:
    the kurds of iraqi kurdistan just want to say ‘thank you’…
    for helping us win our freedom.

    (irak'ın kürtleri, özgürlüğü kazanmamızda bize yardım ettiği için amerika'ya teşekkür etmek istiyor)

    kurd citizens:
    “thank you for demoggrasiieeaa.”
    “thank you, america.”

    kurdish hero girl:
    “thank you.”

    bir de ne için teşekkür ediyorlar ona bakalım
    http://www.marchforjustice.com/fallujah22.swf

    tarihte böyle bir omurgasızlık çok nadir görülmüştür. çok ülke amerika tarafından işgal edildi ama hiçbirisi "teşekkürler amerika" diye reklam yayınlamadı. amerika senin bin yıldır beraber yaşadığın insanları, basra'da, bağdat'ta ve felluce'de katliama uğratsın, tavuk keser gibi kessin, amerikan askerleri ırak kadınlarına tecavüz etsin sen hiçbir şey yapma hatta yataklık et, yetmiyor gibi bir de bütün dünyaya "thank you amerikaaaa" diye reklam yayınla.

    türkmenler de saddam'dan çekti ama herkes gördü telafer'de nasıl şerefli insanlar gibi amerikan işgaline direndiler. bu reklamları yayınlayanlar ve onaylayanlara da, umarım birgün başkaları demokrasi getirir !

    http://www.zaman.com.tr/…lt=&trh=20051111&hn=227940

  • "son dakika - ekşi sözlük yönetimi, aynı anda hekimlere küfretmekten ve ümit özdağ fanatiği taklidi yapmaktan yorgun düşen kadrolu ak troller için bayramda 9 günlük tatil teklifini gündeme aldı..." şeklinde olan tweet'tir.

    yazarların bu tweet hakkındaki görüşlerini merak ediyorum doğrusu.

  • ortalık karışacakmış... melih gokçek'in laflarına hala prim veren var mı? allah bir dediğinde sorgulanması gereken adamların laflarını taşımayın şuraya allah aşkına ya...

  • şaşırtmamıştır. ülke özellikle son yıllarda iklim değişikliği ve tarımda bilinçsiz sulama nedeniyle maalesef bu duruma gelmiştir. ülkede yok olan yeraltı su kaynakları nedeniyle obrukların meydana geldiği bir ilçede, çiftçiler ile yaptığım görüşmelerde; su kaynaklarının neden bu kadar tüketen mısır gibi ürünleri ektiklerini sorup, bu şekilde gider ise, 10 yıl sonra buğday ekecek kadar bile su kaynağı kalmayacağını (buğday, mısıra göre nispeten çok çok daha düşük su tüketir) belirttiğimde; bu üründen bugün para kazanıyorum, bana ne 10 yıl sonra ne olursa olsun ben bugüne bakarım yanıtını alınca, neden bu seviyeye geldiğimizi az çok anlayabildim.

    ayrıca, 2000, 2010 ve 2020 aralık ayları ve öncesi son 48 ayın kuraklık tablosunu da iklim değişikliğinin bizi ne derecede etkilediğini anlamak amacıyla aşağıdaki görsellerde bulabilirsiniz.

    2000
    2010
    2020

    bu arada bilmeyen suserlar için, türkiye'de tüketilen tatlı suyun, %16'sı evlerde, %11'i sanayide, %73'ü tarımda kullanılır. evlerde istediğiniz kadar diş fırçalarken musluğu kapatın (kapatmayın demiyorum mutlaka her alanda dikkat etmek lazım) tarımda verimsiz ve bilinçsiz su tüketimini çözmedikten sonra, bir başarı elde etmemiz imkansız.

  • benzerlerinin artmasını umut ettiğim girişim. türk tarımının şu bitik durumu göz önüne alındığında kooperatifleşme, örgütlenme elzem. böyle bir çabanın kadınlardan gelmesi ise kat kat daha güzel.

  • ünlü bir futbolcu olmasa eğer, haftasonları ottoman nargile cafe'de takılacak, ''sıkıntı yok karşim, adamsın, hallederiz o işi. olmadı ya merveyle, bana ne abi yoluma bakarım'' diye gezecek, muhtemelen facebook profiline takım elbiseyle çekilmiş, çatık kaşlı halinin fotografını koyup, '' acılardan öğrendik senden öğrenecek değiliz'' diye açıklama yazacak, ''osmanlı torunuyum,ecdad, 1453, '' diye gönderiler atacak, ''dririliş ertugrul'' hayranı olacak, 27 'sinde evlenip, haftasonu karısıyla yaptığı selfie'leri yine sosyal medyada paylaşıp '' allah bozmasın, çok güzelsiniz'' yorumlarına ''sağol karşim, darısı senin basına '' yazacaktı.

    ünlü futbolcu oldu. forması istenen adam oldu. ünlü kadınlarla yatıp kalktı. çevresi değişti, zengin kankaları oldu. iyi arabalara biniyor, pahalı saatler takıyor. sonunda da ''değişmedim'' diye prim yapıyor ama, o aslında dünyayı feth etti. aynada kendine bakıp ''sensin oğlum'' diyor. ''başarı diye bişey varsa o sensin. bayrampaşa'dan çıktın ama bak şimdi nerdesin, helal lan sana, helal oğlum. '' diye gazlıyor kendini.

    barış manço'dan gelsin:

    ''sapa kulba kapağa itibar etme dostum
    içi boş tencerenin bu sofrada yeri yok
    para pula ihtişama aldanıp kanma dostum
    içi boş insanların bu dünyada yeri yok''

    edit: ne zaman arda yazsam debe'ye giriyorum. hesap soracak kesin.

  • blutv’ye içerik yapmaktan artan kalan zamanlarında lütfedip tamamlamışlar nihayet. kusura bakmayın yorduk sizi de krallar.