hesabın var mı? giriş yap

  • evet kardeş ordu müfettişi olarak birini atadığın zaman git ülkeyi kurtar demiş oluyosun.bu parlak zekayı nerden aldın?

    edit:edit: @kaptankanca adlı yazardan gelen mesaj üzerine bu twitti de buraya koyuyorum. bakın murat bardakçı konu hakkında ne demiş

  • zaman ve mekan : cumhuriyet ilanı sonrası uluslararası davetlilerle dolu pera palas balo salonu.

    kişiler : yugoslavya kralı ve atatürk

    sahne : yemek yenmiş ve şömine başında sohbet edilmekte.

    olay :

    yugoslavya kralı : ... bidibidi hede hödö.. ve işte mirim sizin bu zaferden önce ingilizler, yunanlar, fransızlar hep gelip bize yalvardılar sizde türklere karşı savaşa girin diye.. ama biiiizzzz... girmedik..

    atatürk : (yerinden kalkar.. kralın yanına kadar gider.. elini sıkar.. ve gözlerinin içine baka baka...) "verilmiş sadakanız varmış, geçmiş olsun ekselansları" der.

  • alışılması bir hafta sürecek kahvaltıdır.

    eğer cidden hayatınızdan ekmeği çıkarmak istiyorsanız bunun en zor olan öğünü sabah kahvaltısıdır. öğle ve akşam ekmek yerine türlü türlü ekstralar koyabilirsiniz lakin sabah opsiyonlar sınırlıdır. ama alışınca en güzel ekmeksiz yenilen öğün de sabah kahvaltısıdır.

    bir kere tam yağlı beyaz peyniriniz olacak muhakkak. yanında biraz zeytin,salatalık,domates ,kırmızı veya yeşil biber olacak. eğer imkan varsa iki adet az pişmiş sarısı çıkmamış yumurta. yumurta ekmeksiz kahvaltının en önemli gıdasıdır. yumurta imkanı olmayanlar ki benim de bu imkanım yok iş yerimde kahvaltı yapıyorum. o zaman ceviz içi ve kavrulmamış fındık öneririm.

    ilk başlarda olmaz,yapamam diyorsunuz ama en fazla bir hafta sonra alışıyorsunuz. ve güzel haber öğle yemeğine kadar da acıkmıyorsunuz. acıksanız dahi öyle mideniz kazınmıyor.

    kilo problemi olanlar mutlaka kahvaltıyı ekmeksiz hale dönüştürmeliler. kilo problemi olmayanlar da sağlık açısından bu kahvaltı şekline dönmeliler. ekmek nedir yahu , kurtulun ekmekten.

  • diğer kuşaklar tarafından anlaşılmayacak olmasıdır. tıpkı önceki kuşaklarda yaşandığı gibi.

    ne demiş can yücel;

    20 yaşında ben,
    35 yaşımda ben,
    40 yaşımda ben ve
    bugünkü ben dördümüz.

    birden yirmi yaşımı, otuz beş yaşımın karşısına oturttum.
    kırk yaşımın karşısına da, ben geçtim.
    yirmi yaşım, otuz beş yaşımı tutucu buldu.
    kırk yaşım ikisinin de salak olduğunu söyledi.

    yatıştırayım dedim.
    “sen karışma moruk” dediler. büyük hır çıktı.
    komşular alttan üstten duvarlara vurdular.
    yirmi yaşım kırk yaşıma bardak attı.

    evin de içine ettiler.

    bende kabahat.
    ne çağırıyorsun tanımadığın adamları evine…

  • tavuğun en lezzetli yerinin “istiridye” de denilen ve fransızca “sot-l'y-laisse” (bunu bırakan enayidir) adıyla bilinen, ilium (kalça kemiği)nin dorsal çukurunda yer alan koyu renkli, sulu ve yoğun lezzetli et parçası olduğu iddia edilir.

    ortalama badem şekli ve boyutunda olan bu etten her tavukta iki adet bulunur.

    anatomideki yeri için tık

    bu kadar nadir olması nedeniyle; tarihte imparatorlar ve önemli kişilerin payı olarak bilinir. sözkonusu parçanın tavuğun en lezzetli parçası olup olmadığı konusunda tartışma sürmektedir. bazı çevreler, bunun nadir bulunması nedeniyle abartıldığını savunur.

    fakat aristokratların kaçırdığı,
    daha doğrusu “fakir yemeği” olarak gördükleri için gözardı ettiği boyun belki de tavuğun en lezzetli yeridir.

    buradaki kaslar en fazla oksijenle beslenen liflerdir. rengi koyu ve tadı yoğundur. özellikle köy tavuğunun vertebrası sağlam ve kasları iyi gelişmiştir. ilik ve derisinin verdiği lezzetle, çorbası nefis olur.

  • ne kadar birikmiş içe atılmış bok püsür varsa kusulan maildir.
    ve sonu gelmez, yo öyle değil, şöyle:

    re: ikimiz için de en iyisi oldu
    re: re: ikimiz için de en iyisi oldu
    re: re: re: ikimiz için de en iyisi oldu
    .
    .
    .
    .
    re: re: re: re: re: re: re: re: re: re: re: re: re: re: re: re: re: re: re: re: re: ikimiz için de en iyisi oldu

  • küçükken izlediğim çizgifilmlerde adam koşarak uçurumun kenarına geldikten sonra birkaç saniye daha uçurumda koşmaya devam ederdi. sonra birden duruma ayıkıp aşağı baktığında altında boşluk olduğunu görünce düşmeye başlardı. kısacası seçimler geçene kadar on gün daha boşlukta koşacağız, kararın tercümesi budur.