ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
soya sütü
-
yüksek miktarda kalsiyum ve süte kıyasla çok daha fazla protein içeren tadı da kıvamı da bitkisel sütler arasında en sevdiğimdir.
marketlerden almak yerine evde yaparak litresini 1 liraya imal edebilirsiniz. tarife geçmeden önce ankara ilinde soya fasulyesi nerelerde bulunur önce bunu söyleyeyim, sakaryadaki neredeyse tüm lokman hekimlerde vardır artık kilosu 7 tl gibi bir fiyata satılıyor, bundan 6 ay önce hiçbir yerde bulunmuyordu. bir de demetevlerde öykü center'ın karşısındaki lokmanda var ama neyin kafasında bilmiyorum kilosunu 20 liraya satıyor.
1 bardak soya fasulyemizi bi kaba koyuyoruz (önce ayıklayalım tabi taş maş çıkar), üstünü kaplayacak 2 parmak gececek kadar su ekliyoruz ve buzdolabında 10-12 saat bekletiyoruz. genelde ben geceden koyar sabah sütümü yapar taze taze içerim. sonra suyunu süzüyor biraz elimizde ovuşturup kabuklarından kurtuluyoruz (çok çabalamayın gittiği kadar). ardından blendera veya bıçaklı döner bi alete koyup üzerine kıvamını nasıl istediğinize göre 2-3-4 bardak su ekleyerek 3-4 dk beyaza yakın kremsi akışkan bir sıvı oluşana kadar aleti çalıştırıyoruz. ardından direk bir tencereye döküp arada karıştırarak ağız tadınıza göre 1-2 yemek kaşığı şeker, biraz vanilyalı olsun derseniz de bir paket şekerli vanilin ekleyip (bunu eklerseniz normal şeker oranını düşürün) 15-20 dk orta ateşte pişiriyoruz ve üstündeki köpüğü alıp kendi halinde soğuduktan sonra bi süzgeç veya en güzeli temiz bir bez yardımıyla cam şişelerimize süzüyoruz posasını da atmıyoruz hoş bir tadı oluyor yemeklere keklere ekleyebilirsiniz veya direk ekmek arası yiyebilirsiniz benim gibi. şişemizi de buzdolabında 3 gün 4 gün neyse -bozulana dek kalmaz zaten öyle güzel ki içtikçe içesi geliyor insanın- saklıyoruz.
diğer bitkisel sütler*: kenevir sütü* * *, susam sütü*, badem sütü* ** *, pirinç sütü, yulaf sütü*, fındık ve kaju sütü*, hindistan cevizi sütü*...
yıl sonra gelen edit: artık sakaryadaki aktarlarda soya fasulyesi satılmıyor. ulus'taki istanbul baharatta ve yeni otel (?) diye geçen otelin altındaki (binaya girmeden yer altına doğru bir merdiven iniyor) lokmanda bulabilirsiniz yine kilosu 7 liraya.
hasankeyf'in içler acısı sonu
-
şu tweette görülebilecek olan haldir.
düşünün 12 bin yıllık bir tarihi esersiniz, emevilerden tutun osmanlıya kadar birçok devlet görmüşsünüz, yüzlerce savaşa tanıklık etmişsiniz hiçbiri yıkamamış sizi binlerce yıldır hâlâ ayaktasınız. 2010’lu yıllarda badem bıyıklının biri çıkıp ben burayı yıkıp baraj yapıyorum diyor ve dinamitlerle patlatılıp koca medeniyet olarak sular altında bırakılıyorsunuz.
binlerce yıllık tarih nasıl yok edilir işte böyle yok edilir.
doğaya, tarihi eserlere nasıl bu kadar düşman oluyorlar aklım almıyor. ülkenin en güzel ormanları kesiliyor maden firmalarına peşkeş çekiliyor. ülkenin en güzel vadileri 40-50 yıl sonra atıl olup beton çöplüğüne dönüşecek barajlara teslim ediliyor. ülkenin en güzel sahilleri birkaç otel sahibine veriliyor. ülkenin en güzel yayları buraya duble yol yapacağız denilerek katlediliyor. şehirdeki nefes alınacak ender yerler ranta açılıyor...
bir medeniyet yok oldu onu görebilenler ne şanslı
debe editi: neden başlık taşındı ki ? * *
abdullah öcalan'ın okuduğu kitaplar
-
henüz öldürdüğü insan sayısını geçmemiştir.
20 nisan 2018 ayşe çelik'in cezaevine girmesi
-
"oluk oluk kan akıtacağım" diyen el üstünde tutulurken 'çocuklar ölmesin' diyen bir öğretmeni çocuğuyla birlikte hapse atıyorlar. tarih hepinizi yargılayacak.
cep telefonu rehberinde kayıtlı fantastik isimler
yaran ev hayvanı isimleri
-
hiçbiri yarmamıştır.
edit: bu sıradan entry debe yapılır mı lan seviyesizler?
yaran facebook durum güncellemeleri
-
üniversite 4. sınıf öğrencisinden;
- pompacı " kurşunsuz mu olsun abi ?" deyince " kurşuna gerek yok, sözlerin var ya.." dedim, sarıldık ağladık..
einstein şair miydi filozof mu
-
okul bahçesinde bir gün geziyordum
hoca çağırdı "albert buraya gel"
"buyrun hocam"
dedi "çıkar kalem"
cebimden plütonyum-239 çıkardım
dedi "çıkar defter"
formul kağıtlarını çıkardım
dedi "çıkar harita"
işte güzelim orada senin
benim vücudumda bıraktığın
üç beş tane foton yarası varya
işte onları çıkardım
hoca dedi "bunlar ney"
hocam üç beş foton yarası
sanki sanırsınız ki piskopatın allahı
ama bilmezsinizki o üçbeş foton yarası
ela gözlü sevdiğimin hatırası
sanirim sair ile filozof arasi biseymis einstein.
ukraynalı mankenlerin türkiye'ye sığınması
-
bunu yapmayın güzel kardeşim dedirten ima.
ergenlik güzel, argo candır, geyiği her yaş sever ama bunu yapmayın.
bir sarısülük vardı unutulmayacaktı ne oldu ona
-
görüldüğü üzre sadece ekşi sözlük entel takımı tarafından değil, ekşi sözlük şakirt takımı tarafından da unutulmamıştır.
@ben smyrna uyardı, başıma kalmış buralar.
unutmadık
they live
-
aslında uzaylı ayağıyla düpedüz kurulu düzene başkaldırı var bu filmde. isyanın destansı ya da bilim-kurgusal hali denebilir. holywood 'da hiç görülmedik biçimde üstü örtülü düzeni eleştirme cesareti war. gözlük sahnesinin uzatılmasındaki amaç insanların gerçekleri görmeye karşı dirençlerinin betimlenmesi var.