hesabın var mı? giriş yap

  • - ben ne dersem "leyim" de taaam mı..

    + taaam

    - feyyaz

    + leyim

    - tanju

    + leyim

    - hami

    + leyim

    - ehehehehehe hamileyim dedin hamileyim dedin, garı oldun artık garı oldun.

    hayvan gibi gülüyorduk lan ciddi ciddi.

  • müthiş nesil en sevdiğim nesil.. kapladiktan sonra kapanmayan defter kitap kapaklarına aşırı maruz kalmistir.. şimdiki bebeler gibi belese kitap gelmiyordu tabi o zamanlar parasini verip aliyordu bu nesil kiymetini bilirdi o yüzden esyasinin

  • hastalığınızın biyolojik hiçbir kökeni olmadığını öğrendiğinizde korkuyla karışık şeyler hissedersiniz. çünkü bu tedavisi kesin olmayan bi rahatsızlıktır. ülserseniz ona göre ilaç içersiniz. hastalığın yapısını ve ilaca ne tepki vericeğini, ileriki safhaların ne olacağını bilirsiniz. modern tıp bu tip bilgilere sahiptir. ama mideniz tamamen sağlıklıysa ama nedenini bilmediğiniz halde bir gün durmadan kusmaya başlarsanız bunu bilim kalıcı olarak tedavi edemez. sorunun midede olmadığını kafada olduğunu öğrendiğiniz zaman hastalığınız hala ordadır. psikologla yaptığınız terapilerde sorununuzu fark ettiğinizde ve bilincine vardığınızda hastalığınız hala ordadır. bedeniniz ve ruhunuz ilişki içinde olsada burda kontrol sizde olmaz. gerçekten psikosomatik bi rahatsızlığınız varsa "neden ben" diye üzülmekte çok haklısınızdır. ilaçlarla idare edebilirsiniz ama o da ilaçlar yan etkisi göstermeye başlayana kadar. bence çözüm vücudunuzun hangi olaydan sonra o tepkileri vermeye başladığını bulmak ve orda her neyi değiştirdiyseniz eski haline geri getirmek. yani vucudunuz istediğini yapmak. bunu yaparkende kendinizi kısıtlanmış hissetmemeye çalışın. vücudunuzun sizin için, hayatta kalmak için size en iyi yolu gösterdiğini düşünün.

  • fakülte neye istinaden soruşturma açıyor, böyle mantık mı olur?

    günün dahisi de gelmiş, ilahiyat bölümüyse soruşturma mantıklı demiş kafaya gel, ilahiyat okuyunca bunları kabul etmen mi gerekiyor? matematik ile, tarih ile bu bir mi?

    müfredatta antik yunan mitolojisi de var, o zaman gök gürültüsünü de zeus' un yaptığına inanmalı aynı şekilde ilahiyat okuyanlar.
    -------------------------------------------------------------------------------------------------
    ekleme; sorumun cevabı gelmiş, fakülte (bkz: halkın zihninde soru işaretleri oluşturma suçu) na istinaden soruşturma açmış. suç gibi suç gerçekten, çünkü geri kalmış halkların kafasında soru işaret olmaz, haklı adamlar.

  • bana göre erdem falan değildir, lütuf da değildir. birçok farklı sebebi olabilir, parayı, zekayı, herhangi x bir şeyi güzelliğe tercih eden birinin tercihi olabilir, toplumun güzellik normları dışında da olsa sevdiği kişiyi gerçekten çok güzel bulan birisinin kararı olabilir, şartlar öyle gerektirdiği için mecburiyet olabilir. ama erdem? sanmıyorum.

    birilerini önce itip sonra da onlara merhamet bağışladığınızda daha iyi insanlar olmuyorsunuz. bu biraz, "gözlerin görmüyor ama sana iş vermişiz" demek gibi oluyor, bence.

  • temel parmağını camla kesmiş.telaşla, yeni kurulan aile hekimliği merkezlerinden birine gitmiş. içeri girince, malum iki kapı çıkmış karşısına:
    birinde “hastalıklar”, diğerinde “yaralanmalar” yazıyormuş.
    durumuna uyan “yaralanmalar” kapısından içeri girmiş.
    önünde yine iki kapı belirmiş: birinde “kanamalı” diğerinde “kanamasız” yazıyor. “kanamalı” kapıdan girince iki kapı daha: “hayati önemde olan” ve “hayati önemde olmayan”.
    hayati önemde olmayan yazılı kapıdan girince kendini sokakta bulmuş.
    evde sormuşlar:
    -temel sana iyi baktılar mı?
    -hiç bakmadilar ama organizasyon müthiş!
    işte bir sorunla karşılaştığınızda trendyol'un çözüm stratejisi de aynı bu fıkradaki gibi... canlı yardımdan, trendyol asistandan elli yere bağlanıyorsunuz ama çözüm yok.

  • “savaş bir halk sağlığı sorunudur.”

    düşünebilen her birey, doktor olmasına gerek yok, savaşta tek kaybedenin halklar olduğunun farkındadır. savaşın hem psikolojik hem bedenen halk sağlığını tehlikeye attığının bilincindedir.

    düşünebilen dedim.