ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gökyüzündeki esrarengiz parmak izi
-
videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
bkz: esrarengiz parmak izi
edit: altından hangi dizi, hangi olay çıkacak akıllara sorular düşürür.
edit 2: gökyüzünde bir anda beliren parmak izi ipucu olabilir.
edit:3 ucu açık olay, ne olduğunu anlamak için takipte kalmak gerek.
edit 4: soru işaretleri giderek artıyor bu yeni çağ ne zaman başlıyacak acaba?
b1916
-
lord eddard stark denen aktrollü ortaya çıkaran kahraman. emeğine sağlık. özel dedektiflik kariyeri üzerine bir düşünsün derim:)
ismet badem
-
kaybıyla bizi seneler öncesinde yolculuğa çıkarmış çok yönlü bir spor insanı.
şimdi düşündüm de spor müsabakalarını takip etmek eskiden daha keyifliymiş gerçekten..
yıl 2000.. ülker-barcelona maçı.. maçın artık sonu gelmiş, barcelona hücum süresinin dolup dolmadığı tartışılan bir atışla öne geçer.. derken televizyon başında izleyenlerin kulaklarına gelen patırtı-çatırtılar (kulaklık ve mikrofonun yere fırlatılmasından kaynaklı) ve hemen akabinde karşı tribünden çekime başlayan kamera ile hakem masasında hakemleri azarlayan televizyon yorumcusunun ekrana gelmesi.. basket kararının iptali.. takip eden atakta sayıyı bulan ülker'in maçı kazanması.. katalanların çıldırması..
seneyi hatırlamıyorum ama lakers'ın nba şampiyonluğuna ulaştığı bir gece (burada sabahın 04.00ü filan tabi) murat murathanoğlu ile özel konuk olarak anlatımda bulunan yorumcunun salonun skorbordundaki "world champion la lakers" yazısına, "ya şimdi bizim euroleauge takımları bunları yenemez mi? niye dünya şampiyonu yazıyor orda" diye dakikalarca itiraz etmesi.. murathanoğlu'nun da bir yandan ya sabır çekip, saygıdan da bir şey diyememesi..
evet.. daha nice sayısız anlara arka planda sesi ile renk katmış, bir hatta iki neslin basketbola yönelmesinde emeği olan, gerçek anlamda renkli bir spor insanını kaybetmişiz..
huzurla, ışıklar içinde uyu ismet badem.. son kez söylemeye fırsatın oldu mu bilemiyorum ama..
"dudaklarınızdan tebessüm kalbinizden basketbol sevgisi eksik olmasın.."
gelecek başbakanın profili daha düşük olacak
-
akp milletvekili aydın ünal'ın beyanı.
"diğer partilerde göremeyeceğiniz bir değişim sürecini yaşıyoruz. biz 21 ay boyunca hiçbir şeyi konuşmadık. sayın cumhurbaşkanı ile başbakan arasındaki meseleler konuşulmaz. aile içindeki mahrem konular ama çok kolay geçmiş bir süre değildi. bu sorunlar ortalığa dökülmeden çözüme kavuşuyor. sütliman bir süreç yaşamadık. sayın başbakanımız da ifade etti,
sayın cumhurbaşkanımız "güçlü cumhurbaşkanı, güçlü başbakan" demişti. ama böyle olduğu zaman türkiye'nin iyi idare edilmediğini gördük. güçlü cumhurbaşkanı ve güçlü başbakanın iyi sonuçlar doğurmadığını gördük. ikisini itham etmek mümkün değil.
cumhurbaşkanı ve başbakan ilişkileri hep sorunluydu. birbirlerini çok iyi tanıyan iki isim buna rağmen görüş ayrılıkları ortaya koydu. çok yumuşak bir geçiş gerçekleşti. bu süreç cumhurbaşkanımız tarafından yönetilmiş bir süreç değildir.
bundan sonra gelecek başbakanın profili daha düşük olacak.
fiili olarak oluşan durum bundan sonra da devam edecek. türkiye açısından daha sağlıklı olacak."
"aramızdan tam biatçı, kişiliksiz ve karaktersiz bir arkadaşı başbakan olarak göreve getireceğiz" demiş kısaca.
(bkz: yakışır)
turgut uyar
-
tam da temmuz ayında aklıma şu dizelerle gelen kişidir:
''temmuz tam bu işe göredir bana kalırsa
gel bağışlayalım birbirimizi''
ne kadar da haklı...
bir insanla ilişiği kesmek için yeter sebepler
-
aslında çok kolay hayatımdan insan çıkaramam ama şöyle oldu
çocukluk arkadaşım telefonla çok sık görüşürdük yalnızca yaz aylarında yan yana gelebilirdik. biraz patavatsızdı ama son zamanlarda iyice zıvanadan çıkmıştı.
genellikle bar çıkışı gecenin bir yarısı eve dönerken ( ya da normal bir saat eve giderken yolda köpek varsa ve etrafta kimse yoksa ) arar uykumu böler beni konuşmaya mecbur eder sonra " ben eve geldim. " deyip bir sağ ol bile demeden telefonu suratıma kapatırdı. bu bence bir insanla ilişkinizi kesmek için yeterli bir neden olabilir ama biz eski dostuz.
sürekli yalnızlıktan şikayet ediyordu ( hangimiz etmiyoruz ki ) bir gün yine aradı çok sinirliydi ve
- ya bi adam var yazıp duruyor. neyine güveniyor anlamıyorum ki. hadi sen olsan neyse de... ( burdan sonrasını pek dinlemedim. sen olsan derken ya kendini çok ciddiye aldı ya da beni çok hafife.) ( bu benim ondan biraz uzaklaşmama neden oldu.)
sonra birgün benim konuşmaya ihtiyacım oldu hep o beni esir alacak değil ya aradım. olanları anlattım ( o zaman hayatımda biri vardı benden annesine bahsetmişti annesi de ona " oğlum o boşanmış aile çocuğu onun aile kavramı olmaz." demişti ve bu beni çok üzmüştü. gerçekten çok üzüldüm yani. birine anlatmak istedim.) aldığım cevap
- hahahaha ay gerçekten öyle mi demiş ya aslında annenle babanın hiç evlenmediğini duysaydı.
( destek olmadığı gibi arkadan yaptıkları dedikoduları asılsız pis iftiralarını da ağzından kaçırmış oldu.)
resmen koyunda beslenen yılan. bence bu nedenler çok bile.
okan bayülgen
-
üniversiteliler için seda sayan..
kendinin sıradan biri olduğunu fark etmek
-
cool abi takılınmış yılların ardından, kendini istikbal mobilyada taksit pazarlığı yaparken araklama anı.
derin futbol
-
uzaylı muhabbeti üstüne.
abdülkerim durmaz: bence rasimi uzaylılar kaçırmış olabilir.
rok: oaaaaaaaaaaaaa
abdülkerim durmaz: bak normal adam olsa böyle sesler çıkartır mı?
ciceksepeti.com ceo'sunun müşteriyi azarlaması
-
internetten cicek satan dukkanin sahibine ceo denilmesiden öturu adamin kendini nimetten sanmasiyla gerceklesen olaydir.
iki çocuklu kürt ailesi
-
18 ay önce evlenmiş kürt ailesidir.
istanbul trafiği
-
bugün yaşanan versiyonu tamamen takdir-i ilahidir.
yetkililer nereden bilebilir ki trafik kazası olacağını?
elbette son derece inanılması güç bir olay olan bu kazanın kaldırılması da uzun sürüyor.
hani deseniz ki istanbul sık sık trafik kazası yaşanan bir şehir, amenna, hepimiz kızalım yetkililere.
ancak en son kazanın 1953 yılında yaşandığı bir dostluk, barış, kardeşlik ve sevgi kentinden söz ediyoruz. lütfen eleştirirken bunu da göz önüne alın, yapıcı eleştirin, edebsizlik yapmayın.
the climb
-
dillere pelesenk olmuş "zamanın ötesinde" argümanını fazlasıyla hak eden müzik grubu. yakın dönem türk müzik tarihinin en farklı, farkındalık yaratan, başarılı kompozisyonu. günümüzde cami avlusunu mesken tutmuş imaj müzisyenlerinin ortaya çıkardığı sözde estetik zırıltıları duydukça, yaptıkları işlerin bu ülke dinleyicisi için ne denli aşırı olduğu daha net anlaşılıyor. fazla iyi gruptular bu ülke için. fazla iyi olmanın bedelini de bize ödettiler. birbirinden iyi iki albüm yaptılar ve bu boktan piyasanın içinde sessizce çekildiler, iyi şeylerin kısa sürdüğünü ispatlarcasına.
başı açık iki kadından biri hayat kadınıdır
-
emre kongar'ın bu gün yorum farkı programında ismini vermediği bir üniversite öğretim üyesinin yaptığı tespit. bu öğretim üyesine göre istanbul'da 12 milyon kişi yaşıyormuş. bunların yaklaşık 6 milyonu kadın olsa yaklaşık 3 milyonu 18 - 40 yaş arası çoğunluğu oluşturmaktaymış. bunların yarısı türbanlı olsa türbansız olan 1.5 milyon kadın bulunuyormuş. şimdi polis kayıtlarına göre istanbulda 750 bin vesikalı hayat kadını bulunuyormuş. buna göre her başı açık iki kadından birisi hayat kadını oluyormuş.
tabii bu öğretim üyesinin adı yakında açığa çıkacaktır. ismi açığa çıkınca kendisine birkaç sorum olacak
- benim ailemde eşim dahil başı açık en az 10 - 12 yakın akrabam olan hanım var. acaba bunlardan hangileri hayat kadınıdır?
- kendi ailesinde başı açık kaç kadın vardır? bunların kaçı hayat kadınıdır?
- hayat kadınları hep başı açık kadınlardan mı çıkar?
artık üniversitelere bile sokulmaya çalışılan bu zihniyetin daha neler yumurtlayacağını merakla beklemekteyiz..