ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
anksiyete bozukluğu
-
boşlukta kalındığı dönemlerde iyiden iyiye hayatı mahvetmeye başlayan hastalık. şöyle ki; düşünecek, kaygılanacak onca şey varken kişi sanki cımbızla çekercesine en önemsiz sorunları bulup üzerine gitmeye başlıyor. bu önemsiz sorunlar öylesine büyüyor, öylesine can sıkmaya başlıyor ki sonunda kişi hayatı için gerçekten önemli olayları takmamaya başlıyor.
1 meyve yediğiniz zaman 5 km koşun
-
vatandaşın aklına enteresan sorular getiren sözdür.
üzümü tane bazında mı yoksa salkım bazında mı sayacağız acaba?! (rizeli bir vatandaş)
1 karpuz mu yoksa bir dilim karpuz mu? (rizeli bir vatandaşın hemşehrisi)
çarşıdan aldım 1 tane eve geldim 1000 taneyse çarşıda mı yiyelim? (rizeli bir vatandaşın görümcesi)
quadruple double
-
nba dışında bu başarıyı diğer liglerde yakalayanlar şöyle;
aba'de;
jamel staten 2 subat 2007 - minnesota ripknees st.louis stunners macı; 29 sayı, 13 ribaund, 10 asist, 10 top calma
ncaa'de;
lester hudson 13 kasım 2007 - tennessee martin central baptist macı; 25 sayı, 12 ribaund, 10 asist, 10 top calma ile bu muhtesem basarıları yakalamıslardır
nba tarihinde 4 kez gerçekleşen bu olayın kıyısından köşesinden dönenler ise şunlar;
rick barry 29 ekim 1974 - golden state buffalo macı; 30 sayı, 10 ribaund, 11 asist, 9 top calma
larry steele 16 kasım 1974 - portland l.a. lakers macı; 12 sayı, 11 ribaund, 9 asist, 10 top calma
johnny moore 8 ocak 1985 - san antonio golden state macı; 26 sayı, 11 ribaund, 13 asist, 9 top calma
larry bird 18 subat 1985 - boston utah macı; 30 sayı, 12 ribaund, 10 asist, 9 top calma
micheal ray richardson 30 ekim 1985 - new jersey indiana macı; 38 sayı, 11 ribaund, 11 asists, 9 top calma
clyde drexler 10 ocak 1986 - portland milwaukee macı; 26 sayı, 9 ribound, 11 asist, 10 top calma
clyde drexler 1 kasım 1996 - houston sacramento macı; 25 sayı, 10 ribaund, 9 asist, 10 top calma
wnba tarihinde quadruple double yapan kimse yok.
umut sarıkaya tipi mutsuzluk tanımları
-
bisküviyi çayın içerisinde haddinden fazla tutmak, akabinde kendisinin kopup çayın içine düşmesi. artık hiçbir şey eskisi gibi değildir.
sözlükçülerin başından geçen doğaüstü olaylar
-
bir gün boğaz kıyısından arabayla geçerken gözün bir yalı dairesine ilişmesinin ardından "kimbilir ne biçim insanlar oturuyor burda milletin dedesinden neler kalmış keşke ben de böyle bir evde yaşasam" diye iç geçirdikten bir ay sonra alakasız bir semtte emlakçıya gidilir, kiralık ev sorulur. emlakçı "ya bir yer var bu gün geldi ben de daha görmedim, ama hem yalı diyorlar hem üç kuruş para söylüyorlar hiç gidip bakmayalım kesin yıkılmak üzeredir böyle yerler" der. gwtw "yok yok bakalım " diye ısrar eder. arabaya binerler, boğaz kıyısında bir ay kadar önce iç geçirilen yalının önünde dururlar. emlakçı evi görünce dumur olur, gwtw de dumur olur, evin içine atlar, ev sahipleri çok yaşlı ama varlıklı ve para pulda gözü olmayan, sadece üst katlarında oturacak güvenebilecekleri sevecekleri birini arayan tonton insanlardır. gwtw evi tutmuş vaziyette kapıdan çıkar. sonra bir miras davasına dek yuvarlak camlarından huzurla boğazı seyrettiği evinde oturur, camın önünden eve bakıp geçen insanlara el sallar. bence doğaüstüydü, hem ev, hem olay. milli piyango, size de çıkabilir.
mersin'de minibüsten düşerek can veren kadın
-
inanılmaz bir olay: https://twitter.com/…_tr/status/1546251220720943119
açamayanlar için: https://streamable.com/78bawg
30 sene önce çoktan yeryüzünden silinmesi gereken bu çağ dışı sistemlerin aldığı bir can daha. akan trafikte kapıyı açık bırakmak ne demek? klima açmamak için kapı açık gidiyorlar. ayrıca aynı anda hem bekleyen yolcu takibi yapıyor, hem araba kullanıyor, hem para üstü veriyor, hem telefonla konuşuyor, hem de inmek isteyen varsa indirmeye çalışıyor. işine geldiği gibi süratli gidip terör estirmek veya çok yavaş gidip trafiği tıkamak da cabası. 2022'ye geldik halen bu ipsiz sapsız at hırsızı mafyalarla uğraşıyoruz.
ve daha kötüsü ne iktidarın ne de muhalefetin bunları ortadan kaldırmaya yönelik tek bir projesi var. hepsi halinden memnun.
dolmuş diyalogları
-
taksim - bakırköy hattı ... sabaha karşı 4 .. şansa sahil dolmuşu bulmuşum çakır keyifim. bir tane kulaklıkla müzik dinleyen hanım kızımız var.
bakırköy girişinde sorulan klasik soru ve olaylar gelişir.
kaptan: yeni mahalle var mı ?
yolcular: (ses yok)
yeni mahalle girişi geçilir. kulaklıkla müzik dinleyen kızımız tepki verir
kızımız: niye geçtik girişi yaaaağğ ?
ben: e sordu ya kaptan yeni mahalle var mı diye
kızımız: duymadım ki ya ben :( (surat bu hale geldi ondan)
ben: kaptan duymamış hanım kızımız. bence dönelim geri sabaha karşı bi de tehlikeli bak.
kaptan: abi dönemeyiz ya.
kızımız: ay nerden hanım kızın oldum ben senin be
ben: kaptan dönmeyelim yesin bunu köpekler sarhoşlar filan.
kızımız: ya ne diyosun beee
kaptan & yolcular: ehe ehehehe ehehhehe.
kızımız: yaaaaağğğğğ :(
ben: bırakayım ben seni eve hanım kızım ?
kızımız: git be pis
kaptan & yolcular: hehe ehe eheheheeeğğğ
bu da demek oluyorki çakırkeyif olunca iğrenç bir insan oluyormuşum. güzel de kızdı be
facebook'ta doğum günü kutlama samimiyetsizliği
-
aşağılık kompleksinden kırılan zavallılara pek dokunuyor bu.
sanki millet senin doğumgününü ezbere bilmek zorunda.
adam görmüş orada kutlamış, ne var bunda samimiyetsiz denecek.
sokakta arkadaşına rastlasan, laf arasında o gün doğumgünün olduğunu öğrense,
aaa, doğumgünün müüü, kutlu olsuuun,
dese kafasına çantanı mı geçirecen samimi değilsin diye..
her işiniz böyle sizin.
muhakeme sıfır.
git bi su iç, serinle, kafanın içi çeperine çekilmiş sıcaktan ama ben yine de umutlu değilim, söylüyüm..
ingilizler neden kurşun atmadan istanbul'dan gitti
-
gelişleri de kurşun atmadan olmuştu zaten.
gören de padişah ve şehzadeler elde mitralyöz istanbul'u işgal etmeye gelmiş ingilizlere ta-ta-ta sıkarken silah başında şehit oldular zanneder.
istanbulu kendilerine ikram eden padişahın kendisinin himmete muhtaç bir dede olduğu görülünce ingilizler "bunun bize de faydası olmayacak anlaşılan, biz bedava işgal için gelmiştik o zaman biz kaçar" dediler, giderken de himmete muhtaç padişaha son bir yardım edip geçerken avrupaya bıraktılar.
var mı lan öyle üç kuruşa beş köfte, padişah kalsaydı vardı.
migros'ta indirimle çürük meyve sebze satılması
-
çöpe gitmesinden iyidir. bu tarz girişimler sadece türkiye'de değil avrupa'nın bir çok yerinde de mevcuttur. örneğin aldi, lidl gibi market zincirlerinde akşama doğru meyve ve sebze reyonlarında indirim olur. buruşan ürünler daha hesaplı satılır.
siteminiz ülkenin ekonomik durumuna farkındayım. hepimiz şikayetçiyiz ama gıda israfı ülkemizde hat safhalarda. bu kadar fakir bir ülke olup da kaynaklarını hunharca savuran başka bir ülke örneği yoktur herhalde dünyada.
edit. siteminizi indirimli fiyatlar üzerine yapmanız daha iyi olur kanaatimce. en az %60 indirimli sayılmalıdır.
baba kız diyalogları
-
işbu diyalog yoğun rus nüfusu barındıran bir yazlık beldemizde gerçekleşmektedir:
baba-kız, kız için mayo almaya çıkarlar, saatlerce süren alışverişten bıkan baba, en son denenen bir bikini için;
b: hah, bu oldu, tamam alalım hadi.
k: ama bu çok açık sanki baba ya, rahat edemem ben. hem senin baba olarak daha kapalı şeyleri beğenmen lazım.
b: ya kızım allah aşkına, onca rus kızı varken sana kim bakacak, al, bi şey olmaz.
k: ?!?!