ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sobalı evde büyümüş çocuk
-
sobanın üzerine bırakılan tükürüğün kıpraşmasını izlemiş çocuktur.
hiperaktifliği iyi bir şey sanan zihniyet
-
eskiden bize şımarınca "piç kurusu" der bir güzel döverlerdi, şimdi yok hiperaktif, yok çok asabi. geçen halaoğlu bir şeyler söylüyor oğluna, çocuk dünyanın postasını koydu buna, bu hala "bizim oğlan çok asabi". ne asabisi lan, beş yaşındaki adamın ne asabiyeti olacak? biz de asabiydik, anam terlikle bir girişir, alırdı bütün sinirlerimizi, köftelik kıyma gibi kalırdık öyle. şu an karşınızda gördüğünüz bu eşsiz nesil böyle yetişti.
kasadaki parayı az bulunca satış yapan hırsızlar
annelerin gezi parkı eylemi hakkında yorumları
-
- aiyyyy polise bak polise nasıl vurdu çocuğa. bak bak hiç acıyo mu ya???? yazık ya yazık şu hale bak.
2 saniye sonra;
- bak bak zilliye bak zilliye nasıl kışkırtıyo polisi? vur vur...
5 saniye sonra
- tii allah cezanızı şu hale bak. yazıklar olsun.
bana dönerek; bu varya aynı 80 dönemine benziyor. o zamanda evlerde bi akşam solcu saklardık, bi akşam sağcı...
- ee şimdi gelip kapını çalsalar yine ne yaparsın?
- evime gelen herkese kapım açık benim.
feysi, tivitırı olmayan, sosyal medyanın gazından bi haber, kah vurulan gence ağlayan, kah polise üzülen olaylara saf apolitik bi insan gözüyle bakan anne..
annem.
inanıyorum ki şu boktan dünyayı ancak bu kadar saf gözlerle bakan insanlar, bu kadar saf kalmış yürekler kurtarabilir.
rusya'da bulunan uzaylı
artık fiziğimle gündeme gelmek istemiyorum
-
(bkz: albert einstein)
çocukluk dönemi sanrıları
-
31 çekmeyi 51 gibi bir iskambil oyunu sanırdım. birgün can sıkıntısının doruklarında gezerken sevgili babacıgımla, "hadi kızım kart oynayalım" demişti babam, ne oynayalım dedi ben de saf saf 31 çekelim diye cevap verince neye uğradığını şaşırmıştı.bense dersanedeki bi arkadasımdan duydugum bu 31 cekme meselesinin neden bu kadar şaşırtıcı bir iskambil oyunu oldugunu çok sonraları anlayacaktım.
sun tzu
-
stratejik yönetim konularında sıkça bahsedilen benchmarking kavramının nerelere dayandığını gösteren şu sözün sahibi büyük savaşçı ve filozof.
"başkasını ve kendini bilirsen sen, 100 kere savaşsan da tehlikeye düşmezsin;başkasını bilmeyip, kendini bilirsen bir kazanır bir kaybedersin;ne kendini ne başkasını bilirsen, girdiğin her savaşta tehlikedesin demektir.savaşın beş kuralı vardır;ölçme, değerlendirme, hesaplama, kıyaslama ve zafer.mevzi ölçmeyi, ölçme değerlendirmeyi, değerlendirme hesaplamayı, hesaplama kıyaslamayı, kıyaslama ise zaferi doğurur."
usta şoförlerden acemi şoförlere tavsiyeler
-
yolun devamını göremediğiniz yerlerde mutlaka yavaşlayın ve görmediğim yerde bir araç durmuştur diye düşünün. hayat kurtarır. 100 kere boşa yaparsınız ama 1 kere işe yararsa hayat kurtarır. tepe üstlerinde, ani virajlarda vs. vs.
bir de trafik lambalarina kesinlikle güvenmeyin, kirmizida durmayan bir kamyonun sürücüsü suçlu olur ama siz ölü olursunuz, onun giydiği hüküm sizi geri getirmez. 15 sene kadar önce 1 saniye ile biçilmekten kurtulduk bu sebeple. her zaman yolun boş olduğunu gördükten, kimsenin gelmediğine emin olduktan sonra hareket edin.
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
ç: çocuk, 3 yaşında, dişi
b: bob, yani ben
a: çocuğun annesi, benim ablam
mekan: seyir halindeki arabanın arka koltuğu
b: (çocuğun elindeki tüylü ve biçimsiz oyuncağı göstererek) ay oyuncağın çok tatlıymış adı var mı?
ç: (önde oturan annesine yönelerek) anne biz dışarıda mıyız yoksa içeride mi?
a: dışarıdayız ama biz bize olduğumuz için de içeride sayılırız.
b: bunun oyuncağın adıyla bir alakası var mı?
ç: bunun adı aslında tüylü bok. ama biz dışarıda ona tüycük diyoruz.
b: anladım.
kalbi kırılmış bir kadının yapabilecekleri
-
çok fena şifre kırabilir. msn şifresi olsun, mail şifresi olsun kırar yani. rastladım böylesine de.