hesabın var mı? giriş yap

  • facebook'da, foursquare'de* yapılan süper bir olay.
    altında da şu tarz yorumlar görülür genelde:
    -ayy noldu hayırdır inş? geçmiş olsun..
    -sağol cnm ya önemli bir şey değil, anlatırım sonra..

  • ne kadar yamyam bir ticari kuruluş olduğunu geçtiğimiz günlerde göstermiş bir şirkettir...

    çocuk esirgeme kurumuna bağlı küçükyalı çocuk yuvasının başvurusu üzerine (yanlış anlaşılmasın bağış olarak falan değil, parasıyla) yuvayı ev değil kahvehane statüsünde görmüş ona göre ekstra ücretlendirme istemiştir...

    televizyonda fıldır fıldır dönen reklamların giderini 0 - 12 yaş grubu çocukların aralarında okey çevirip ödemelerini bekleyecek kadar alçalmışlardır.

    şimdi bu rezalet ortaya çıktığında hiç bir yetkili demesin "ay aman bölge bayilikleri bağlantılarından pirim kazanıyor ondan falan feşmekan, bizim haberimiz olmadı" diye... onlar ne kadar çok kazanırsa, digitürk'ün daha da fazla kazanacağı aşikardır...

    ama içleri rahat edebilir... nasıl olsa bu kimsesiz çocukların yuvasını kahvehane statüsünde gören "pazarlamacı"ları hiç bir kamera tespit edebilmiş değil...

    oğlum sizde hiç "vicdan" tuşu yok mu?...

  • gözlerini kapatıp vazifesini yapabilenler için son derece kolay bir iştir; aksi halde sıkıntılıdır.

    "breaking bad gibi, lost gibi diziler yazdın da yapımcılar yok mu dediler"le kestirip atıyorsun ya sen; ben de sana diyorum ki sen bu ülkenin televizyonlarında işlerin nasıl yürüdüğünü hiç bilmiyorsun dostum. gerçekten en ufak bir fikrin yok.

    bugün türkiye'de senaryo yazarı olmak zor; çok zor. çünkü burada senin bahsettiğin müthiş hikayelerle zerre kadar ilgilenilmiyor. dünyanın en muhteşem hikayesini mi yazdın? nafile. kimsenin üzerine kalem oynatamayacağı kadar kusursuz bir dramatik yapı mı kurdun? nafile. çatışmanın kralını, daha evvel kimsenin akıl etmediğini mi yarattın? nafile. nafile. senin hayal ettiğin yapımcılar, böyle "faydasız" şeylerle ilgilenmiyorlar. ben sana neyle ilgilendiklerini anlatayım. bak, aşağıdaki ibretlik sözler, senin ve herkesin çok iyi tanıdığı bazı yazarlar, yapımcılar ve genel yayın yönetmenleri tarafından yüzüme karşı açıkça söylenmiş şeylerdir; dikkatli okumanı tavsiye ederim.

    "ilginç fikirler, yeni hikayeler bulmaya çalışmayın; zaten bulamazsınız. bütün diziler dördüncü bölümden sonra aynıdır çünkü; iyi bir kadın vardır, kötü bir kadın vardır, entrika vardır, aşk vardır, adam televizyon izler, kadın çay getirir falan. türk kadını bunu izler; ne yapsın kore savaşı'nı bilmem neyi?" - kendisine sunduğumuz dokuz farklı projeye burun kıvırıp bize "lale devri"ni örnek veriyor.

    "siz neden bu kadar kasıyorsunuz ki? tarihi şeyler, fantastik şeyler, gizem hikayeleri falan? türk izleyicisi salaktır; bunları ne anlar, ne seyreder. entrikayı görmediği zaman kanalı değiştiriverir. basit şeyler yazın, basit. aşk, entrika, para... nesi var bunların?" - kendisi, hayatı boyunca en fazla üç kitap okumuş bir adam ve türkiye'nin en zengin, en iyi yapımcılarından sayılıyor.

    "hikayeniz güzel ama çok para gerektiriyor. ben buna bu kadar para basacağıma iki evde, iki aileyle, üç kuruşa fıstık gibi dizi çekerim, millet de ayıla bayıla seyreder." - yukarıdaki zengin yapımcı.

    "tamam, hikayeniz iyi olabilir ama bakkal hüseyin'e sorsam onda da güzel hikayeler vardır. artık önemli olan hikaye değil arkadaşım; reyting yapar mı bu iş, sen onu söyle." - kendisi sizinle görüşmek için - o sırada hiçbir meşguliyeti olmadığı halde - sizi üç buçuk saat ayakta bekletmeyi marifet sayıyor.

    "biliyorsunuz ki önemli olan hikayeyi kimin yazdığı değil, kimin isminin bilindik olduğudur. bu yüzden jenerikte benim ismim yazacak. ama siz de hakkınız olan miktarı alacaksınız." - kendisi şu an hala, hikayesini ve karakterlerini ortağımla birlikte yazmış olduğumuz "x" isimli dizinin parasını yiyor.

    "y şirketi dışarıdan yazar almıyor. mesela ben o dizide yazıyorum ya, benim amcam da dizinin görüntü yönetmeni. aslen iktisat mezunuyum. üzgünüm, bu işler böyle." - kendisi, "y" isimli medya mafyasının dışarıdan yazar almadığını, kendi içinde bölünerek çoğaldığını anlatıyor.

    "siz tiyatro yazarları, dramatik yapıyı iyi biliyor olabilirsiniz ama önemli olan o değil ki? biz hayatın içinden insanlarla çalışmayı tercih ediyoruz; yazarlık eğitimi almış olması o kadar da önemli değil." - kendisi türkiye'nin en çok seyredilen üçüncü kanalının yayın yönetmenliğini yapıyor.

    "benim küçük muharririm, nasıl yazdığın önemli değil; kartımı al, istanbul'a geldiğinde beni ara, buluşalım. kitabını basmayan namussuzdur." - kendisi türkiye'nin en prestijli yayınevinin genel yayın yönetmenliğini yapıyor.

    "güzel yazıyorsunuz ama bence çok gergin tiplersiniz; hep çalışmaktan bahsediyorsunuz. ben çalışma ortamımın neşeli, esprili olmasını isterim. çıksak mesela ofisten, bir yerde iki bira içsek, ne güzel çalışırız." - kendisi, yalnızca işimizi yapmak istediğimizden bizi kovuyor ve dramatik yapısını oluşturduğumuz "x" isimli dizi halen devam ediyor.

    "sizi üç ay boyunca çalıştırdım ama kusura bakmayın. ben bu sezon daha başka projelerle ilgilenmeye karar verdim. ama yazdıklarınızı saklayın; bir gün mutlaka işinize yarar." - kendisi var gücüyle türkiye'nin toplumsal sorunlarına ve adaletsizlik temasına eğilirken adaletsizliğin kralını yapıyor.

    "şansınızı istanbul'da deneyin güzelim, üzgünüm." - kendisi izmir'de kadın hakları savunucusu olarak tanınıyor ve kendisinden yardım talep eden kadınlarca gönderilmiş mektupların yalnızca giriş cümlesini okuyup başından savıyor.

    hafızam iyidir; oturup sabaha kadar bu ve buna benzer diyaloglar yazabilirim. fakat gerek yok. bence sen beni anladın; bu iş zor, çok zor yonca. ben de başta senin gibi düşünür, senin gibi hayaller kurardım: sonuçta iyi bir hikayeye kim hayır diyebilir ki değil mi? ama bak, diyorlar. hem nasıl diyorlar. kimileri de evet deyip asıl kazığı ondan sonra sokuyorlar. işte o çok daha kötü oluyor. düşün ki sana aylar boyunca rüyanda bile göremeyeceğin bir geleceğin hayallerini kurdurup bir gece ansızın, bir mangal sofrasında karar değiştiriyorlar. sen elinde dosyalar, kafanın içinde hayallerle öylece, afedersin sik gibi ortada kalıyorsun. sonra sonra hayal kurmaman gerektiğini öğreniyorsun. ben öğrendim. sen de öğren; yazarak para kazanmak, hayal tacirlerinin kitap bilmeden kalem tuttukları bu ülkede zor iş yonca, çok zor iş.

  • kim demiş hani biri demiş ya "ilk perdede silah gözüktüyse ikinci perdede mutlaka patlar" diye. (edit: çehov demiş.*)

    kimse dikkat etmemiş. şebnem dönmez, barış'a ciddi bir iş toplantısı öncesi "kolunuz leke olmuş" dedi. barış da işi gücü bırakıp bir panikle lekeyi silmeye çalıştı. "amaan boşver eve gidince makineye atarım" demedi.

    laf olsun diye mi yaptılar böyle bir şeyi sizce? ne lekesiydi o? barış niye bu kadar paniğe kapıldı da temizlemeye çalıştı?

    ne lekesiydi biliyor musunuz?

    fren hidroliği...

    de gözünü sevdiklerim. bir sefer de fren hortumları kesilmiş arabayı kullanan herif uçuruma gelmeden önce daha şehrin içindeyken bir kere frene bassın da "aha fren tutmuyo la" diyip kenara çeksin. ya da en fazla öndekine falan eklensin. yok abi illa uçuruma gelene kadar frene basmayacak, uçuruma gelince basıp aşağı yuvarlanacak.

  • ak parti'nin bulaşmadığı, zehirlemediği tek bir nitelikli şey var mı?

    yok. özellikle muhafazakar çevrelerde yetişmiş, eğitimli kuşaklara seslenmek istiyorum;

    arkadaşlar bu mankafalı eğitimsiz hırbolara allah rızası için artık destek vermeyelim.

    hep beraber bir ortak yol bulabiliriz. üst kuşakların yaptıkları hataları birbirimize ödetmeyelim.

    inançlarımıza saygılı, düşüncelerimize saygılı, sansürsüz bir toplumu hep beraber inşa edebiliriz.

    allah rızası için lütfen. bu kabul edilebilir bir kafa değil.

  • 100-200 zengin soytarı, bir o kadar asalak, gereksiz instagram fenomeni, sikimin influencer ları, malum kesimin bedavacıları derken organizasyon tamamen bunların üzerine kurulu.

    asıl takip eden, ya da pazar gününü bu etkinliğe ayıran halk için tamamen eziyete çevirmişler. toplu taşıma yok, yollar kapatılmış, düzen nizam hak getire.

    ben yurtdışında gittim bu organizasyona, insanlar giderken başlıyor eğlenmeye, burada ise sinir, stres ile girdi içeri bir çoğu.

    gerçekten bu ülke umutsuz vaka, yok yani çok zor, inanılmaz bir durum bu.

  • 10 mart editi: çok uzun bir süredir 1.90 tl'ye satılan yemek henüz resmi olarak açıklanmamış bilgilere göre 2.80 tl oldu. 1.90 rüyası yakında sona erecek.

    yıldız teknik üniversitesinin, öğrencilerine sunduğu yemek hizmetidir. öğlen ve akşam olmak üzere günde iki öğün çıkar. 1.90 tl'lik ücretiyle (0,16 dolar) tam anlamıyla rakipsizdir.

    fransız devlet üniversitesindeki öğrenci yemeği başlığını gördükten sonra ne zamandır bu başlığı açmak aklımdaydı. bugün yemekhanede güzel yemek çıkınca paylaşayım dedim.

    görsel
    görsel

    her gün et çıkmıyor tabii. fakat arada bir de olsa boğazımızdan et yemeği geçiyor. bugün de onlardan biriydi. havuç tarator yerine istersem salata ya da ayran da alabilirdim. bir çeşit isteğe bağlı kısaca. ekmek ve su ise sınırsız.

    ön edit: evet üniversite yemekleri genel anlamıyla ucuzdur. fakat ytü yemekhanesi ucuzun da ucuzu ve lezzeti genel anlamda öğrenciler tarafından beğeniliyor. entry'mi yazma sebebim de ortaya çıkan fiyat-performans.

  • inanmayacaksınız ama eve misafir gelmese bile kediyi odaya kapattığımız oluyor. keditaparlar hangi evrende yaşıyor bilmiyorum ama bu kadar fanatik olmaya da gerek yok.

    evimizde mutfak kapısı yok ve eğitilemez bir çomar olan kedimiz biz yemek yerken musallat oluyor. gidip salona kapatıyoruz. bakın kör kuyulara, zindanlara atmıyoruz. zaten halihazırda yaşadığı, içinde suyu olan, pencereden dışarıyı seyredebileceği, kanepede uyuklayabileceği, oyuncakları ile oynayabileceği odaya yarım saatliğine kapatıyoruz.

    sizin evinize misafir olarak düşmanlarınız geliyor olabilir ama bizim evimize sevdiğimiz insanlar geliyor. sevdiğimiz insanları da kovmaktan beter etmek gibi huylarımız yok. herkes kedi sevmeyebilir veya alerjisi olabilir, fobisi olabilir ya da temas etmek istemiyor olabilir. o zaman da ne yaparım, kalkar oturduğumuz odanın kapısını kapatırım. kedim de evin kalanında vakit geçirebilir.

    kedim canım ciğerim ama arkadaşlar abartmayalım.

  • wernicke-korsakoff sendromu(wks), wernicke ensefalopati (we) ve alkolik korsakoff sendromunun kombine varlığıdır. bu iki bozukluk arasındaki yakın ilişki nedeniyle, her iki hastaya da genellikle tek bir sendrom olarak wks teşhisi konur. esas olarak görme değişikliklerine, ataksiye ve hafıza bozukluğuna neden olur.

    wks için risk faktörleri nelerdir?

    wks için risk faktörleri diyetiniz ve yaşam tarzınızla ilgilidir.

    wks gelişimi için başlıca risk faktörleri yetersiz beslenme ve kronik alkol kullanımıdır. wks için diğer risk faktörleri şunları içerir:

    -tıbbi bakım ve dengeli beslenme ihtiyaçlarını karşılayamama,
    -b1 vitamini emilimini azaltan böbrek diyalizi,
    -aids gibi bazı viral hastalıklar.

    wks'ye ne sebep olur?

    wks'nin en önemli nedeni alkolizmdir. çünkü b1 vitamini emilimini engeller.

    wks'nin daha az yaygın olan nedenleri, beslenme emilimini sınırlayan koşullardır. besin emilimi aşağıdakilerle sınırlanabilir:

    -yeme bozuklukları,
    -yetersiz beslenme,
    -yemek porsiyonlarının sınırlı olması nedeniyle beslenme ihtiyaçlarının karşılanmasını zorlaştıran mide bypass ameliyatı,
    -temel besinlerin emilimini sınırlayabilen mide kanseri,
    -bağırsak kanseri gibi.

    wks'nin belirtileri nelerdir?

    beyindeki lezyonlar wd'ye neden olur. bu lezyonlar, b1 vitamini eksikliğinin sonucudur.

    wd'nin öne çıkan semptomları şunlardır:

    -çift görme,
    -sarkık bir üst göz kapağı,
    -yukarı aşağı veya yan yana göz hareketleri
    -kas koordinasyon kaybı veya ataksi,
    -sık sık kavgaya veya şiddetli davranışa yol açan karışık bir zihinsel durum gibi.

    wd daha sonra korsakoff sendromuna dönüşebilir. wks'si olan kişilerin hafıza ile ilgili çeşitli sorunları da vardır. hafıza kaybı yaşayabilir veya sağlıklı yeni anılar oluşturamayabilir.

    wks'niz varsa aşağıdaki belirtilere de sahip olabilirsiniz:

    -bozukluğun başlangıcından sonra meydana gelen olaylar için amnezi,
    -bilginin anlamını kavramada zorluk,
    -kelimeleri bağlama oturtmada zorluk,
    -halüsinasyonlar,
    -abartılı hikaye anlatımı veya konfabülasyon gibi.

    wks nasıl teşhis edilir?

    wks'yi teşhis etmek her zaman kolay değildir.

    wks'li bir bireyin genellikle zihinsel olarak kafası karışır. bu, doktorla olan iletişimi de zorlaştırabilir. kafanız karışırsa, doktorunuz fiziksel bir bozukluk olasılığını gözden kaçırabilir.

    alkolizm belirtileri:

    doktorunuz önce alkolizm belirtilerini kontrol edebilir. kandaki alkol seviyenizi kontrol edebilir. bazen, karaciğer hasarını kontrol etmek için bir karaciğer fonksiyon testi yapabilir. karaciğer hasarı, alkolizmin yaygın bir belirtisidir.

    kronik alkolizmin neden olduğu karaciğer hasarı, karaciğer enzimlerinizi yükseltebilir. kronik alkolizm teşhisi, aşağıdakileri değerlendirmek için bir fiziksel muayene içerir :

    -kalp atım hızı,
    -göz hareketleri,
    -refleksler,
    -tansiyon,
    -vücut ısısı,
    -beslenme eksikliği belirtileri gibi.

    doktorunuz ayrıca b1 vitamini eksikliğine işaret eden klinik belirtiler arayacaktır. bu, tiamin seviyelerini ve genel beslenme sağlığınızı ölçen kan testlerini içerebilir. yetersiz beslenmediğinizden emin olmak için doktorunuzun isteyebileceği beslenme testleri şunları içerir:

    *serum albümin testi: bu test, kandaki bir protein olan albümin seviyesini ölçer. düşük albümin seviyeleri, beslenme yetersizliklerinin yanı sıra böbrek veya karaciğer sorunlarına işaret edebilir.

    *serum vitamin b1 testi: bu test, kandaki b1 vitamini seviyesini kontrol eder. kırmızı kan hücrelerindeki (rbc'ler) enzim aktivitesi test edilebilir. kırmızı kan hücrelerinde düşük enzim aktivitesi, b1 vitamini eksikliğine işaret eder.

    doktorunuz wks'nin özelliği olan herhangi bir hasarı bulmasına yardımcı olabilecek görüntüleme testlerine de ihtiyaç duyabilir. wks için tanısal görüntüleme testleri şunları içerir:

    *bir doktorunuzun anormallikleri bulmasına yardımcı olabilecek b1 vitamini almadan önce ve sonra elektrokardiyogram (ekg),
    *bir wd ile ilgili beyin lezyonlarını kontrol etmek için bt taraması,
    *bir mr çekimi (wd ile ilgili beyin hasarını incelemek adına),

    doktorunuz ayrıca herhangi bir zihinsel eksikliğin ciddiyetini belirlemek için bir nöropsikolojik test de kullanabilir.

    wks nasıl tedavi edilir?

    wks tedavisi hemen başlamalıdır. hızlı tedavi, hastalığın ilerlemesini geciktirebilir veya durdurabilir. tedaviler ayrıca kalıcı olmayan beyin anormalliklerini tersine çevirebilir.

    tedavi ilk olarak hastaneye yatışı içerebilir. hastanede, sindirim sisteminizin besinleri düzgün şekilde emdiğinden emin olmak için kontrol edilirsiniz.

    wks tedavisi şunları içerebilir:

    -intravenöz yolla verilen b1 vitamini,
    -ağızdan verilen b1 vitamini,
    -dengeli beslenme diyeti(b1 seviyesi için),
    -alkolizm tedavisi gibi.

    teşhisten sonra, doktorunuz size büyük olasılıkla intravenöz olarak b1 vitamini verecektir. hızlı tedavi, wks'nin birçok nörolojik semptomunu tersine çevirebilir.

    az sayıda vakada, b1 vitamini eksikliğinin tedavisi olumsuz bir sonuca neden olur. bu, alkolizm olan kişilerde daha yaygındır.

    ayrıca hastada b1 vitamini almaya yönelik olumsuz tepkiler gelişebilir. uykusuzluk, terleme veya ruhsal dalgalanmalar gibi alkol yoksunluk belirtileri ortaya çıkabilir. ayrıca halüsinasyonlar, kafa karışıklığı veya ajitasyon yaşayabilirsiniz.

    wks'li insanlar için görünüm nedir?

    wks'nin görünümü, hastalığın ne kadar ilerlediğine dayanmaktadır.

    kalıcı bir hasar oluşmadan önce erken tedaviye başlamak, hastalığın seyrini önemli ölçüde iyileştirecektir.

    wks tedavi edilmezse ölüm oranları yükselmektedir. ölümlerin çoğu akciğer enfeksiyonu, kan zehirlenmesi, kalıcı beyin hasarı gibi şeylerin sonucudur.

    hızlı tedavi görenlerde şu konularda ilerleme görülebilir:

    -göz problemleri,
    -kas koordinasyonu,
    -bilinç bulanıklığı, konfüzyon.

    alkolden uzak durmak ise, hafızanın ve zihinsel işlevin sürekli olarak iyileşmesini sağlar.

    wks'yi nasıl önleyebilirsiniz?

    alkolden uzak durarak ve b1 vitamini yönünden zengin ve dengeli beslenerek wks'yi önleyebilirsiniz.

    b1 vitamini yönünden zengin olan bazı besinler:

    -pirinç
    -bezelye
    -tam buğday ekmeği
    -ıspanak
    -portakal
    -süt gibi.

    kaynaklar: en.wikipedia, healthline, rarediseases, caregiver websiteleri.