• ciddi bir feminist olduğum için istisnalar dışında hiçbir otobüste gerçekleştirmediğim eylemdir.

    nedir bu istisnalar? 55 ve üstü yaşında herhangi cinsiyette biri, hamile kadınlar, küçük çocuk ile yolculuk edenler, hasta ve engelliler.

    bunların haricinde sırf kadın olduğu için yer vermemi bekleyen kadınlara çıldırıyorum. neden yer verecek mişiz? kadın erkek eşit değil miydi?

    129t ile taksimden anadolu yakasına dönerken 40lı yaşlarında, gayet sağlıklı ve dinç, leopar desenli montu ile bir abla dikildi koltuğumun başında. yer bekliyor ve söyleniyordu: "hiç kadına saygı kalmamış.. hani kadın hakları. kimse yer vermiyor. bıdı bıdı bıdı...."
    kadına döndüm ve tüm beyefendiliğimle dedim ki;
    "ben bir erkek olarak feminizmi sonuna kadar destekliyorum. hiçbir kadın otobüste yer verilecek kadar aciz değildir. sağlıklı ve güçlü bir kadına yer verirsem ona "sen ayakta duramayacak kadar acizsin, gel otur buraya, ben senden güçlüyüm, ayakta giderim" demiş olurum. kadınların erkekler karşısındaki eşitliğini savunan ve koruyan bir erkeğim. o yüzden hiçbir kadına sen acizsin, güçsüzsün der gibi yer vermem..."

    karşımdaki kadın hakları savunucusu, leopar desenli "cougar" abla sessizliğe bürünürker, 129t'nin yarısı gülüyor, yarısı sessiz sessiz bana küfrediyordu. ve tabi ki.. her yerde olduğu gibi, yağız bir anadolu delikanlısı "kara murat benim!!!" edasıyla kalktı.. ve yer verdi..

    sonradan düşündüm.. dayak da yiyebilirdim yine gaza gelmiş bir anadolu yiğidinden(!)

    kısacası.. kadınlar ve erkekler eşittir. eğer kadın-erkek eşitliğini savunuyorsanız istisnalar haricinde kadınlara öncelik tanımak mantıksızdır.
  • işe giderken minibüsün kalkış noktasına yakın bir lokasyondan bindiğim için genelde minibüsü boş yakalıyorum. yaptığım ilk iş sağ arka köşeye yerleşmek. kendimi sağlama alıyorum yalan değil. hem pencereyi açıyorum filan. yel esiyor zevkli oluyor. gözlem yapmak için çokta uygun bir yer. yarım saat boyunca inenler,binenler,diyaloglar. resmen apayrı dünyalar görüyorum.

    gözlemlerime göre abilerimizin, yaş gözetmeksizin, bayan yolcuların ayakta kalmaması için ilginç bir şekilde birbirleriyle yarıştıklarına tanık oluyorum. bu eylemlerin en ilgincine yaklaşık olarak 1 ay önce şahit oldum. şimdi 2 tane abimizin tek başına oturduğunu ve yanlarında birer kişilik yer olduğunu hayal edin. diğer koltuklar zaten dolu. duraklardan birinde birbirinden bağımsız iki tane ablamız minibüse iştirak ettiler. ücretlerini ödedikten sonra gözleriyle içeriyi şöyle bir yokladılar yer varmı diye. derken tek oturan abilerimizden arkada olanı hemen kafasında kurgulamayı yapıp önünde tek oturan abimizin yanına geçmek ve kendisinden boşalan yere iki ablamızın oturmasını sağlamak istedi. o esnada kendince bu durumu ifade etmek için ben öne geçeyim diye söylenirken bu sefer öndeki abimizde aynı şeyi düşünmüş olacak ki o da ayağa kalktı. bu abilerin ikisi de göz göze gelip bir an kim hangi tarafa geçse diye kararsız kaldılar. bu arada minibüs hareket halinde ha. bunlar yaşanırken bir yandan kaptan yoklama çekiyor orda şurda burda inecek varmı diye. neyse efenim arkada oturan abimiz 1 saniye farkla önce davrandığı için öne oturdu ve hanım ablalarımız yüzlerinde gülümseme ile yanyana gelerek değerli abimizden boşalan koltuğa oturdular. gördüğünüz gibi erkekler arasında anlaşılmaz bir şekilde bayanların ayakta kalmasını bırakın bir erkekle yanyana oturmamasına bile özen gösteren bir toplum haline gelmişiz. ben bu tablodan tabii ki rahatsız değilim ama her bayana yer verilecek diye bir kaide olmaması gerektiğini düşünüyorum. yaşlı, hamile ve çocuklu kadın yolculara yer verilmesi gayet uygundur. fakat bir erkeğin yanı boş diye oturmayan ve bunu farkeden erkeğin böyle bir mücadeleye girmesini de anlamsız buluyorum. ne diyim. allah akıl fikir versin.

    dün yaşanan bir olay ise şöyle cereyan etti. içinde ramazan pidesi olan poşetiyle binen 50'li yaşlarında bir amcamız biner binmez ayakta 2 bayanı görünce, yan yana oturan 2 genç elemana baya ciddi ciddi "ulan ne biçim adamsınız. kalksanıza bayanlara yer verin" şeklinde gür sesiyle bağırarak tüm dikkatleri üzerine çekti. artık minibüsün tek hakimi pideli amcaydı. gençlerden cam kenarında olup candy crush oynayanı istifini bozmadan ve amcanın gözlerinin içine bakarak "nereden biliyorsunuz sormadığımızı?" dedi ve amca şok. derin bir sessizlik oldu. sonraki durakta herkes indi evlere dağıldık.
  • bu konu zamanında benim de aklımı kurcalıyordu. ancak toplu taşıma araçlarında kadınlara yer vermek daha ziyade taciz vakalarının önüne geçmek için oluyor, özellikle büyük şehirlerde. gerçi herif utanmasa kadının oturduğu koltuğu dipten deler amk

    edit: anlatım bozukluğu
  • hamile ve hasta olduğunu gözlemlediğim bir emare yoksa yapmadığım eylem. sonuçta eşitiz diyen sizsiniz. eşitsek dikile dikile gideceksiniz aga.
  • feministler neden bunu talep ediyor anlayamiyorsaniz -ki dogaldir, hepimizin anlamadigi, merak ettigi seyler var- ise asagidaki kavramlari ogrenerek baslayabilirsiniz.

    (bkz: hak eşitliği)
    (bkz: centilmenlik)

    ayrica kadin demekten korkmayin. kadin lan ? ne guzel birsey. (bkz: kadın/#791)
  • gereksizdir. defalarca bahsedildiği gibi hamile/çocuklu ise başka. çok yaşlıda zaten cinsiyet önemli değil.

    tutup da ama bizim bahaettiğimiz hak eşitliği ihihi kıvamına hiç sokulmasın. nafaka 1 bu yer mevzuu 2. ikisinde de en feminist kadınlar bile tavır değiştiriyor.

    duruşunuz olsun be!

    peşinen edit: barzo alert olur ise en güzel şekilde korururum/gözetirim söz konusu kadını. o apayrı bir şey. ortamı bulandırmayalım.
  • (bkz: kadin)
  • lisedeyken genç yaşlı sorgulamadan yer veriyordum bütün kadınlara.. ta ki bir kadına yer verdiğimde "sonunda" diye mırıldandığını duyana kadar. o dakikadan sonra artık benim istediğim kadınlar benim yerime oturabilir oldu. benim koltuğum benim kararım.
  • bayan ile baymayan
hesabın var mı? giriş yap