• iki günün biri şu başlığı hortlatmak zorunda mısınız ya?

    tamam biliyoruz olacak, geberip gideceğiz, biz demiştik diye egolarınızı okşayacak her bir yitirilen can sayısı...hiç aklımız olmadığı için canımızı hiçe sayıyoruz çünkü mecbur olduğumuzdan değil.. en akıllı sizsiniz, aferin bravo size....

    çok az kaldı, gümbür gümbür geliyor diye çığırtkanlık yapmayın bari de son günlerimizi mutlu mesut geçirelim...
  • bu linkte istanbul jeoloji odası tarafından hazırlanan haritada istanbul'un sokak sokak zemin durumunu sorgulayabilirsiniz.

    ''beni bul'' kısmından da gps üzerinden bulunduğunuz yerin zeminine bakabilirsiniz.

    not: ben fikir olarak şener üşümezsoy'a daha yakın olan biriyim ve depremin eli kulağında olduğunu sanmıyorum.
  • istanbul'u yere göğe koyamayanlarin, başka yere gitme imkanlari olmadiğini ( ev taşinma gideri ya da iş nedeni ile) ve bilinc altlarini istanbul'un harika güzellikte olduguna ikna etmeye çaliştiklarini gözlemliyorum...
    oysa ki, ovulecek hicbir ozelliği artik kalmamiş bir sehir var karsimda.
    bu satirlari da 20 senedir yasadigim istanbul'dan yaziyorum bu arada.
    ne yasayan kalitesi, ne huzur, ne de dogal guzellik kaldi.
    nerde 20+ sene önceki güzeller guzeli istanbul, nerde bu getirilen son durum.
    guzellik ve yasam kalitesi olmayinca, geriye depremden korunma dürtüsü kaliyor.
    ha bu arada, para da guzel yasamaya kafi filan degil istanbul'da..istersen yalida yaşa..
    7'nin üstünde deprem kapida diye, nerdeyse davul çaliyor uzmanlar.
    yaklaşik 30 sene önce , ahmet mete işikara'nin yalova depreminden sonra, en gec 30 sene içinde olacak dediği surenin sonuna gelindi.
    celal şengör, istanbul'dan taşindiğini söyledi.
    yabanci bilim adamlari dahil, hepsi marmara denizi merkezli, 7'nin üstünde yikici bir deprem beklediğini sayisiz kez söylediler.
    hal durum boyle olunca, geriye deprem acisindan hic olmazsa, emniyette olma dürtüsü kaliyor. ( tabii ki takdiri ilahi gunun sonunda, o ayri ...)
    evin yikilmasa bile, deprem aninda tum aile fertleriyle beraber, o saglam evde olacaginin da bir garantisi yok.
    gun icinde olursa, aile bireyleri farkli bir yerde yakalanacak maalesef. kimi okulda, kimi iste, kimi yolda ..
    yikici deprem olan metropol bir sehirde , depremden kurtulan kisinin, sehirde deprem sonrasi yillarca salinacak zararli gazi ve min. 5 sene surecek olan artcil depremleri bekleyecek psikolojiye sahip olabileceginin ve sehri nasil terk edebileceğinin hele hic garantisi yok.
    sehrin yeniden yapilanmasi, bu yeniden yapilanma ve projelendirmede senin merkez dediğin evinin artik sehir dişinda kalip kalmayacaginin, sehir dişinda dediğin semtin ise yeni merkez kabul edilip edilmeyeceginin de garantisi yok.
    ote yandan,
    gecen sene yasanilan ve cok sayida ili etkileyen son buyuk deprem sonrasi , ankara'da otel misafirhane ve kiralik evlerde tek kisilik yer kalmadi. cok buyuk bir barinma sorunu oluştu, bir anda..
    o sirada bir is icin , ben de ankara'da idim.
    kiralar ve otel konaklama fiyatlari feci hale geldi, bir gecede .
    depremzedelerin yönlendirildigi misafirhanelerde tek bir odanin icinde, birden cok aile ayni anda aylarca konakladi....
    kafesteki kuşunu kurtarip geleni bile gormustum.
    ankara doldu tasti.
    yerli, yabanci deprem uzmanlarinin yakinda olacagini öngördüğü ama nedense herkesin bu gercek yokmus gibi davrandigi istanbul depreminden sonra , ankara'da barinma patlamasi ne boyutta olur bilmem.
    ama , muhtemel deprem sonrasi istanbul, muhtemelen min.5-10 sene iptal olur.
    herkesin gidecegi yerlerin basinda ankara ...
    baska o boyutta buyuk, genislemeye musait ve is imkanlarinin oldugu bir sehir bildigim kadariyla yok.
    ulkenin en buyuk 2.sehri .
    (dumduz mantik yuruttum.)
    adana, mugla, izmir, istanbul yikici deprem beklenen yerler soylendigi uzere..
    gecen sene ki, iskenderun, antakya, maras ve civar illerdeki buyuk depremlerde gorduk ki, senin ev saglam kalsa bile , sehir cok yillarca yasanmaz hale geliyor..deprem sonrasi , misliyle artan radyoaktif radon gazi , dna molekullerine ve hucre hasarina sebep olan bir gaz misal.
    yani konu, sadece depremde yikilmayan evle de sınırli degil. çok daha geniş.
  • bu depremi her düşündüğüm de aklıma kahramanmaraş inşaat mühendisleri odası binası geliyor görsel
    ve bilime ilime mühendisliğe olan inancım artıyor. yeterki arsız hırsız olmayın
  • depremde ölen öldü diyelim asıl kaos olasılığı deprem sonrası gerçekleşek olan artılarla ortaya çıkacak, düşünün ki milyonlarca insan sokaklara dökülmüş, evet o anda orda çıkan görüntü artıçılar ve oluşan geri kalan binalardan yıkılanlar ve oraya buraya ortaya kaçışan insanlar...
  • hepimiz bu doğa felaketi yaşayacağımızı unutmasın.
    ülkemiz için felaket olacaktır.
    kimin imkanı varsa bu şehirden uzaklaşıp kendisine sade bir yaşam kursun.

    ülkenin tüm ekonomik faaliyetlerinin çok büyük oranının içinde gerçekleştiği, kalanların da planlamasının yürütüldüğü bir şehir burası.
    böyle bir felaket demek ülkenin can damarının kopması demektir.
    orada burada havlayanlar; ekrem imamoğlu düşünsün, yok amcamın oğlu düşünsün diye yazanlar. saf ve katıksız şerefsizdir.

    taptığınız ve toz kondurmadığınız istanbul'u senelerce yönetmiş ve ne hikmetse bugün istanbul için duyduğumuz endişeyi azaltmak şöyle dursun o kaygıyı inşaat politikalarıyla yüzlerce kat arttırmış putunuz tayyip de ölecek.

    şunları yazarken aklına hiç getirmediğin suriyeliler daha önce maraş depreminde yaptıkları da ortada.
  • 2002 yılında, 250 yıllık periyotlarda deprem olduğu ve bu periyodun sonuna gelindiği belirtilmiş ilk entryde. aradan 22 yıl geçmiş.

    bir diğer açıklayıcı entryde 2012 de yazılmış ve son bir kaç seneden bahsedilmiş.

    99 depreminin üzerinden de 25 yıl geçmiş.

    bir çok insanın, istanbul'da yaşama saçmalığını bitmesi gerekiyor. bu dediğimin depremle ilgisi de yok aslında :)

    çoğunluğun hayal edemeyeceği bir yıkım olacağını tahmin ediyorum.
    sonrasında olacaklar, yaşanacaklar, kalan ömrümüzde, alınabilecek bir risk olmadığını düşünüyorum.

    çoğu yeni yapı dahil, bina sağlamlıklarına da güvenmiyorum.
    çalıştığım işyerinin bulunduğu bina 99 depremi sonrası yapılmış ve u şeklinde 3-4 bina büyüklüğünde bir yapı. altı iş yeri üstü konut. evini temelden alan konut sahiplerin den aldığım bilgiler ve bizzat gördüğüm kadarıyla olan şu. deprem sonrası çok sıkı güvenlik önlemleri alınmış. bina yapılırken çok sıkı denetlenmisler. binanın bir tarafı taş gibi yapılmış ve onay almış. diğer tarafı kolonlarına dokunursanız elinizde kalıyor şeklinde. bu deprem sonrası titizlikle denetlenmiş bir yapı. birde şimdiki denetleme mekanizmasını hayal edin. hoş belki nevrüllü demir di betondu bir tık şartları iyidir diye düşünüyorum ama maraş depreminde de gördük yeni binaların nasıl yıkıldığını.

    gitmemek için sadece sağlam binada oturmak yetmiyor maalesef. herkesin durumu farklıdır elbet ancak, böyle bir olasılığı ben istanbuldayken yaşamak için aldığım risk şuan çok gereksiz.
  • deprem olma sıklığının zaman aralığının uzaması iyi bir şey değil öncelikle onu belirtelim. deprem olma periyodu 500 sene 7.1 ise bu deprem 400. senede olduğunda depremin 7.1'den daha düşük olma olasılığı daha fazladır. yani ne kadar sık olursa o kadar düşük olur. elbette bunu kesin olarak böyle diyemeyiz ama genel olarak bu şekilde. deprem olma periyodu uzadığı zaman yine aynı şekilde olacak deprem büyük ihtimalle 7.1'den büyük olacak ve belki 7.2. 7.3 gibi artarak gidecektir.
    mesela kahramanmaraş'ta meydana gelen bilinen en eski deprem 1114 yılında. yaklaşık 400 yıl sonra yine hemen hemen aynı bölgede bir deprem daha meydana geliyor. bir sonraki deprem ile son meydana gelen deprem arasında 513 yıl var. yani yıkıcılıgının daha fazla olmasının sebebi fay hattının gerim gerim gerilerek stresinin çoğalması ve birdenbire boşalması. 400 yıllık periyotta olsaydı belki kahramanmaraş dışındaki illerde en azından bu kadar şiddetli olmazdı. belki yine yıkıcı olacaktı ama bunun kadar olmayacaktı. veya 513 yıl sonra değilde 600 yıl sonra olsaydı belki bu depremin şiddeti 7.7 değil 7.9 olacak; 6 şubat depreminin hissedildiği birçok ilde belki ölümlü yıkımlar olacaktı.

    tabi kesinlikle böyle olur veya olacak demek çok yanlış. arada küçük depremler belki fayı kırıyor olabilir, belki boydan boya kırılmaz şiddetli olmaz, belki derinliği çok olur şiddeti ansorbe edilir, belki deniz içinde karaya uzak olur hissedilen az olur. tek bir faktör olsaydı belki kesin olmasa bile yaklaşık bir değer verilebilirdi ama herhangi bir depremin oluşmasında onlarca belki de yüzlerce faktör vardır. tek temennimiz hiç kimsenin böyle doğal afetleri yaşamaması.
  • şu ekonomik kriz ortamında olursa ülke beka sorunu yaşamaya başlar o kadar diyeyim. dua edelim de 2030 sonrasına sarksın.
  • umarım hiç kimsenin sıkıntı yaşamadan atlatabileceği bir durum olur.
hesabın var mı? giriş yap