• cok iyi olmayin kirilirsiniz.

    cok comert olmayin batarsiniz kimse sizi dusunmez.

    cok duyarli olmayin kullanilirsiniz.

    cok acik sozlu olmayin yalniz kalirsiniz

    cok durust davranmayin aldatilirsiniz.

    cok gulmeyin ciddiye alinmazsiniz.

    buyukler size bir sey diyorsa ilerde mutlaka o olacaktir. aklinizin bir kosesine koyun.

    simdi yakmadan kendinizi usulca yasamaya bakin.
  • cami dibinden ev tutmayın hele de tövbe satın almayın olarak verilebilecek tavsiyedir.
  • çalıştığınız yerde 5 yıldan fazla kalmayın, 3 yıldan sonra aktif olarak iş aramaya başlayın.

    "ya ama ben işimi çok seviyorum".

    iş sevilmez, yapılır. o yüzden ben yandım siz yanmayın.
  • bu ülkenin insanına güvenmeyin.

    bu cümleyi ticarette ve sosyal ilişkilerinizde kesinlikle aklınızdan çıkarmayın.

    kuşkuya düşerseniz 3.sayfa haberlerine göz atın hemen geçer.

    aziz millet filan hikaye, hepsi şeytan, şark kurnazı.

    cahili okumuşu sağcısı solcusu hepsi aynı.

    timur anadolu'dan ayrılırken şöyle demiştir:

    atlarınızın ayaklarına bez bağlayın ki, bu fesat toprağı burada kalsın ve türkistan'a ulaşmasın!"
  • » küçük şehirde üniversite okumayın.
    » yalnız kalmamak ve sırf arkadaş edinmek için hoşlanmadığınız ortamlarda bulunmayın.
    » başkaları öyle yapıyor diye kendinizi de aynı şeyi yapmak zorunda hissetmeyin.*
    » insanların yanında kim olduğunuzu saklamayın. gerektiğinde hayır deyin.
    » uyanık kaldığınız saatleri kişisel gelişiminize katkı sağlayacak şekilde harcayın. bol bol okuyun. insanın kendine yapacağı yatırım her şeyden daha değerlidir.
    » düşünmeden ne konuşun ne de hareket edin.
    » insanların doğrularını körü körüne kabul etmeyin. gerçekleri kendiniz keşfedin.
    ve
    » kimseye, istediğiniz bir şeyi hak etmediğinizi hissettirmelerine izin vermeyin.
  • anam avradım olsun, çok sıkıştım, hastam var, ölmek üzereyim, kapıma dayandılar, 2 güne kalmaz, yarın, en kısa zamanda, sen şimdi ver ben sana öderim gibi bahanelere kanıp arkadaş bildiklerinize borç vermeyin. kredi çekmeyin, kefil olmayın. net kimseye güvenmeyin. borç verecekseniz gözden çıkaracağız küçük rakamlar olsun ve unutun.
  • 2. el urun alirken semtine ve ilcesine bakin. boktan semtte oturuyorsa o kisiden modem bile almayin. %90 kazik yersiniz.

    varosluk icine islemis orospu cocuklarinin.
  • eger turkiye’nin gelecegine katkida bulunabilmek adina yapmak istediginiz idealleriniz varsa vazgecin, olanaklar dahilinde neresi olabiliyorsa donus bileti almadan yurt disinda bir yerlere ucun.

    birikiminiz ve hayalleriniz sebebiyle garipsenecek ve sevilmeyeceksiniz. farkli goruslere saygi duymayi maharetten ziyade dogalliktan saydikca herkesin sizi bir kefeye koyma cabasini seyredeceksiniz.

    degmez arkadaslar. bu ulkeyi sevmek icin bu ulkeye emek harcamak icin cok yanlis bir donemde dogduk. ben de cok uzgunum.

    ————————————————

    edit: sabah karalarken basligin tutacagindan bile habersiz bir sekilde icimi dokmustum. destegin ve tepkilerin harmanlandigi 40’tan fazla mesaj aldim. oncelikle fikirlerimi onemsediginiz icin tesekkur ediyorum. benzer bazi sorular var, mesajlarda kendimi tekrarladigimi fark edince birkac ekleme yapmanin dogru oldugunu dusundum. asil entry’den uzun olacak ancak yapacak bir sey yok.

    ben bu tavsiyeyi kendi deneyimlerim ve kendi kaderime istinaden biraz da sitemvari olarak yazmistim. sizlere kendi yasadiklarimi paylasmak isterdim ancak kimsenin canini sikmak veya umutsuzluga kapilmasina sebep olmak istemiyorum.

    ulkeden vazgecilsin, karanliga mahkum edilsin gibi bir fikri empoze etmeye calismiyorum kesinlikle. sadece sabriniz ve gucunuzun sizi nereye kadar tasiyabilecegine emin olun. hayatinizi rayina oturttuktan sonra turkiye icin cabalamaniz taraftariyim. bireyselligi ozumsemeden, kendi bagimsizligini ilan etmeden ozunuzu gecip ulke adina fedakarliklar yapmamaniz taraftariyim. daha guclu oldugunuzda ulkeye yarariniz da gozle gorulur bicimde artacak. bunu belki yurt disi tahsiliyle, belki yurt disinda calismayla, belki de ulke icinde cabalayarak basaracaksiniz. ben sadece bundan bahsediyorum.

    bana vatan haini, alcak gibi bazi populer sifatlar yakistirilmis. bu sozleri kale almiyorum, kendimden eminim. ulkemi seviyorum. kendimin basaramayip baskalarinin basarabilecegi seyler olacaksa, bunlara mani olmak degil de destek olmayi cok isterim. ben kendim basaramadim, agzimin yandigi noktalara deginmek istedim. yukaridaki yazinin virgulune bile dokunmadim. tum bu karaladiklarim belki de gunah cikarma, belki de suclu bulma cabasidir. ters gelen bir sey olduysa kusuruma bakmayin, ancak fikrim baki. sevgiler.
  • gülay gibi olmayın!!

    kendisiyle 3 aydır konuşuyoruz ve şimdiden 30 sene yaşlandım. içimdeki romantik sizlere ömür, akıl sağlığım ise darmadağın..

    en baştan anlatayım.
    ders alın, ibret alın. ben yandım, siz yanmayın..

    sözlük nickini verip ifşa etmeyeceğim, ama kendisi bir sözlük hatunu.
    ekim ayının ilk haftasından beri konuşuyoruz. ortak zevklerimiz ve benzer hedeflerimiz var. üstelik ikimizde aynı şehirdeyiz.

    sezar'ın hakkı sezara, güzel kız gülay.
    1 ay boyunca hergün mesajlaşıp, kasım ayında da flörtleşmeye başladık. maalesef.

    bu arada flörtleşiyoruz ama henüz hiç buluşmadık.
    binbir çeşit kelime oyunu yapıp; her fırsatta konuyu kahve içmeye, film izlemeye falan getiriyorum ama nâfile. nuh diyor, peygamber demiyor gülay.

    üstelik sapıkça duygularım ve kirli emellerim de yok kendisi hakkında. iflah olmaz bir romantiğim sadece.

    yazdığım mesajlardan herhangi birini cemal süreya'ya okutun. rahmetli önümde diz çöker, tövbe ister. o derece..

    "bir gün" diyorum örneğin. bir gün gülay. seninle beraber bir evlilik provası yapalım.
    - nasıl yani?
    " bir gün bana gel mesela. sabahın ilk ışıklarıyla beraber. kahvaltımızı yeni evli bir çift gibi yapalım ve her şeyi beraber hazırlayalım. daha sonra 5 yıllık evli bir çift gibi çıkalım dışarı. sen koluma gir benim. önce köfte ekmek yiyelim, sonra sinemaya gidelim ve hatta taş sektirelim denizde. 20 yıllık evli bir çift gibi dönelim sonra evimize. dönerken balık pazarına uğramayı da unutmayalım. mezeleri sen hazırla, rakıları ben doldurayım.
    ve 40 yıllık evli bir çift gibi sarılalım birbirimize. sen bana portakal soy, ben gözümü kırpmadan seni seyredeyim."

    ve nihayet, işe yarıyor. eve gelmeye ikna edemiyorum ama ertesi gün buluşup bir şeyler içmek üzere sözleşiyoruz.

    - harikasın, gerçekten. evine gelmem için henüz çok erken. ama yarın akşam buluşup bir şeyler içebiliriz. iyi geceler.
    +renkli rüyalar.

    heyecandan uyuyamıyorum. dakikaları, saatleri sayıyorum gecenin kör karanlığında ve işte her şey o anda başlıyor.

    '1 yeni mesaj'
    - uyumadıysan bir şey sorucam, aklıma takıldı. anlattığın evlilik provasını yapmak için sabırsızlanıyorum ama ya o gecenin sonu? kaç yıllık evli bir çift gibi gireceğiz yatağa ve neler yapacağız sabaha kadar?

    ulan salak! gecenin 4'ü olmuş yapılır mı bu?

    entry'nin başında "gülay gibi olmayın" demiştim ya, siz en iyisi unutun onu. benim gibi olmayın.

    o saatten sonra yazdığım mesajları şahin k'ya okutun, adamcağız mesleği bırakmazsa şerefsizim. kırbaçlar, kelepçeler havada uçuşuyor.

    çok değil birkaç saat önce, 40 yıllık evli çiftler gibi meyve soymaktan falan bahsediyorduk. dişlerimle külot parçaladığım bölüme ne ara geldik lan?

    neyse..
    sabahın ilk ışıklarına kadar bu çılgın mesajlaşma devam etti ve uyanınca buluşmak üzere tekrar sözleşip, uyuduk.

    öğleden sonra uyandım. uyanır uyanmaz da telefona koştum.

    "1 yeni mesaj"
    ben uyuduktan sonra ev arkadaşım telefonumu almış ve sen sabaha kadar benim arkadaşımla sanal seks yapmışsın hayvan herif. allah senin belanı versin.

    aga ben böyle göt olduğumu hatırlamıyorum. tarlası yanmış köylü gibi, bağdaş kurup oturdum yatağın ortasında. bırakın cevap yazmayı, nefes bile alamadım..

    aylarca konuşmadık. utancımdan tek bir mesaj dahi atamadım. geçtiğimiz gece, yine aynı saatlerde o mesaj atana kadar.

    - nasılsın? özledim seni.

    yooo dostum yoo, bu sefer yemezler. canınız her istediğinde gelip, bir mendil gibi kirletip atabileceğiniz erkeklerden değilim ben. benim de bi iffetim, bir namusum var.

    bambaşka biriyle sanal seks yapma riskini bir kez daha göze alamıyor ve bu sefer mesaj atmak yerine arıyorum.
    telefonu gülay açıyor!!

    ----------------------
    - özür dilerim. karşımda başkasının olduğunu nereden bilebilirdim? ben seninle mesajlaştığımı sanmıştım.
    + haklısın. yargısız infaz yaptım. hatalı olan sen değildin.
    - iyi oldu, ben dersimi aldım. bundan sonra asla. bir daha böyle bir diyalog yaşamak ve seni kaybetmek istemiyorum. amacım seninle sevişmek değil gülay, ben sadece senin sevgilin olmak istiyorum.
    + ne yani? benimle sevişmek istemiyor musun? şimdi, şu an yanında olsam mesela? dönüp arkanı uyuyacak mısın gerçekten? ben seni bu kadar isterken, hayır mı diyeceksin?
    -------------------------

    lan. yapmayın bunu amk. bu ok zehirli işte.

    aynı canavar yine uyanıyor. ısırarak dudak kanatıyor, yırtarak külot parçalıyor, tokatlayarak kalça kızartıyorum. güneş doğana kadar nefes nefese sevişiyor ve ertesi gün buluşmak üzere sözleşip, uyuyoruz..

    uyanır uyanmaz yine telefona koşuyorum.

    "1 yeni mesaj"
    üzgünüm. dün gece yaşadığımız şeyden sonra, senin yüzüne bakamam. çok utanıyorum. ben görüşmek istemiyorum.

    yavrusunu kartal kapmış fatma girik gibi çaresizim 2 gündür. ruh gibi dolaşıyorum.

    bugün bir çılgınlık yapıp, evinin önüne gittim gülay'ın. daha fazla dayanamadım.*

    aradım, pencereye çıktı.

    - yalvarırım in aşağı gülay. ya da aç kapıyı ben geleyim. konuşup, düzeltmek istiyorum.
    + o gece konuşulanlar gerçek olur diye korkuyorum. bu yüzden seni içeri alamam.
    - asla!! ben sadece konuşmak istiyorum.
    + ne yani? beni istemiyor musun?
    - konumuz bu değil gülay.
    + şimdi, şu an kapıyı açsam ve seni içeri alsam mesela? dönüp arkanı uyuyacak mısın gerçekten? ben seni bu kadar isterken, hayır mı diyeceksin?
    -??!?!???

    bu akşam delirmediysem, ben bir daha delirmem aga.

    kızlar!! siz siz olun. gülay gibi olmayın!!
  • herkese iyi davranmayın, güler yüzlü olmayın, yanlışlarını görmezlikten gelmeyin ve en önemlisi gerektiğinde sert olun ve iş sarpa sarmadan başımızdan savın öyle insanları.
    çünkü öyle insanlar var ki az bir şey güler yüzünüzü, iyi niyetinizi görsün anında sizden için düşünceleri farklı olur, hele birde hayır diyemiyorsanız...
hesabın var mı? giriş yap