kidonya

• cunda lokantalarında yiyebileceğiniz bir çeşit deniz kabuklusu tarak benzeri lezzetli yaratık.
• aynı zamanda ayvalik kelimesinin yunancası
• rumcada ayva agaci anlamina gelen kelime(melissakinin katkilariyla).
• ayvalikin isminin nereden geldigi konusunda yeterli fikri veren sözcük. ayrica rumlar da ayvalikta yasadiklari dönemde kidonya isminin yaninda aivaly ismini kullanirlardi.
• herodot'a göre nesos ve pirgos'un hakim yerleşim merkezleri olduğu dönemde, henüz bir yerleşim mekanı olmayıp sıcak su kaynaklarıyla tanınan bugünkü ayvalık toprakları...
• aynı adda bir de girit'te bir antik şehir vardır (bkz: cydonia/#15549549).
• leziz bir canlı. böyle bunu az haşlayıp üstüne zeytinyağı, karabiber dökmüyorlar mı....
• (bkz: knights of cydonia)
• sene 1864, çalıştığım tesisin içindeki balık restorana girdim, baktım mutfak tarafında bir hareketlilik var, personel çaktırmadan bi şeyler atıştırıyor, koşa koşa gittim ben de, bir abimiz dizmiş bu fukara kabukluları önüne limonluyor, yağlıyor falan, ben daha "ne bu?" derken iki tane tıktı hemen ağzıma, "kidonya bu çok güzeldir, sevdin mi?" dedi bana, ben "ya abi güzel de biraz çiğ eti andırıyor" dedim, "çiğ zaten, böyle yenir bu dedi" önündekilerden birine daha limon sıktı, ekşilikten dişleri kamaşmış olacak ki büzüştü hayvancık, abi büzüşük falan dinlemeden indirdi onu da mideye. velhasıl kelam o ibne abi canlı canlı yedirdi bana bu garibanları. ben tövbe ettim o gün bir daha canlı bir şey yemeye, kedi, martı falan yemeyi de bıraktım hep o gün.
• muhtemelen daha kaliteli servisi, muhtesem manzarasi nedeniyle cogunlukla iyte personeline ve akedemik kadrosuna ev sahipligi yapmaktadir. bir de aksam yemeginden sonra artan yemekleri alip okulun dort bir yaninda ikamet eden bakimli ve asili kopekleri besleyen hocalar vardir ki saygi duyulasidir..