xylitol

• şeker formunda bir organik bileşik.
  
  şeker benzeri yapısından dolayı bakteriler tarafından hücre içine alınırlar, ama hiçbir metabolik olaylarını yürütemeyeceklerini ölüm sınırına gelince anlayan bakteriler tarafından hücre dışına atılmak istenseler de, bakterinin ölümüne sebep olurlar.
  
  sakız ve dişmacunlarında kullanılır.
  (güya) ağız hijyeni sağlarlar.
  (bkz: ukte dolduruyorum)
• yüksek dozlarda laksatif etkili, antibakteriyel madde.
• laksatif etkisinin nedeni de yüksek dozlarda barsak florasını oluşturan simbiyont bakterileri öldürmesiymiş ben bugün bunu öğrendim
• (bkz: vivident xylit)
• daralan kulak kanallarının genişlemesini sağlar.
• anavatani finlandiya olan (ilk defa 19.yy'da huş ağacı'ndan finlandiya'da üretilmis, ve bu agac bir bakima milli varliklaridir finlerin) tatlandirici.
• onuncu nesil sabırtaşı çaylak.
  edit:yazar olmuş ya.
• içinde xylitol bulunan sakız düzenli çiğnendiğinde diş çürüklerini önlemede diş fırçası kadar etkilidir. orta kulak enfeksiyonlarını yüzde otuzlara kadar azalttığı ispatlanmıştır. ayrıca ağız içi yaraların ve kanserlerinin oluşmasını önleyici etkisi de dikkat çekici boyuttadır.
  
  not: referans bilgiler posta gazetesinin sağlık sayfasından alınmamış olup sağlam kaynaklara dayandırılarak yazılmıştır.
• alman kimyacı emil fischer tarafından 1891 yılında keşfedilen; şeker görünümünde ve şeker tadında beyaz kristal yapılı bir tatlandırıcıdır. 1975 yılında finlandiya'da "ksilitol-jenkki" adıyla ilk kez sakızlarda kullanılmıştır.
• aşırı tüketiminin insanlar üzerinde ölümcül bir etkisi olmadığı bilinirken köpeklerde hipoglisemiden^* karaciğer yetmezliğine^* kadar ciddi sağlık sorunlarına neden olduğu görülmüştür.