bossanova

• yayımlanışı ve etrafı sallayışının üzerinden gün itibariyle 24 sene geçmiş efsane albüm.
  
  tamamını dinlemek için buyrunuz:
  
  http://www.youtube.com/…peg&list=pl5b2ad7bbd1c393d8
• muhtesem bir pixies albumu..
• bir latin müzik türüdür. piyasa müzisyenleri arasında ritim kalıbı ismidir.
  
  'bu parça bossanova oolum'
• nostalji duygusuyla dolup taşıp hoşnutsuzluğa kapıldığım zamanlarda ilaç niyetine alırım bu albümü. bu ve benzeri çözümler beni küçücük çevremde sözüne güvenilir, hayatı yenmiş, aranıp bulunamayan, tanıyanların şanslı hissetmekten kendini alamadığı bir bilge yapar. halbuki ilgisi yok, ben güvenilir ellere sırtımı dayamadan bir hiçim, bossanova da o güvenilir el.
  herkes dertlenir ve paylaşacak birilerini arar, normal karşılarım, anlarım bunu ama iş tavsiye vermeye gelince işte orada biraz teklerim, topallarım,, daha çok 'tasviye' etmeye meyilliyimdir ben. dara düşüp gece gece arayan, hayran olduğu ulvi duruşumdan faydalanmak isteyen birkaç kişi olur, hepsi teker teker tesadüfün de yardımıyla tarafımdan tedavi edilir.
  mesela geçenlerde karısı tarafından terk edilen bir kankam aradı, gecenin bir vakti, kısa bir napıyon neediyon faslından sonra bitti dedi. sesinde bir çatallaşma sezdim, oha dedim herif yıkılmış. zaten beklemiyor muydun bunu e be kankam, bu şaşırdım, yıkıldım numaraları da nerden çıkıyor diyeyazdım ki başa gelmeden anlaşılmıyormuş, dağıldım, bittim ben dedi, galiba biraz da ağladı. neyse ben olum manyak mısın, deli misin divane misin çatlak mısın bir kadın için yapılır mı bu, saçmalıyosun, değer mi gibi hiç inanmadığım lafazanlıkları etmemek için kendimi zor tutarken, hıçkırıkların arasından bişey desene lan, ne biçim kankasın sen diyecek, höykürecek, gecemin de kankalığımızın da içine edecek şimdi diye tirim tirim titrerken, ortamın sessizliğinden de faydalanmış olacak, ne çalıyo arkada diye sormaz mı,, dedim bossanova, çek bi fırt.
  ertesi gün gene aradı. nasıl ilaç niyetine gelmiş lavuğa anlatamam. olmaz, onsuz olmaz, olmuyor derken, hayvan ağızlara has küfürler havada uçuşurken birden kulunçları eziliyormuş, hamamda terliyormuş, zevkten dört köşe oluyormuş, nirvanaya ulaşıyormuş (kıhkıh) gibi yumuşacık olmuş inek.. hayırdır genco dedim ne ayaksın, birden çarklar etmektesin, şaşırtmaktasın.. çok düşündüm kanka dedi, nerde hata yapmış olabileceğimi dedi, düşünmedim değil dedi, ben düşünürüm bilirsin dedi, severim düşünmeyi dedi ama hiç böyle düşünmemiştim dedi. suçladım kendimi dedi, ağzım az mı laf yaptı, vaatlerimi inandırıcı mı kılamadım, hayal alemlerinin ve kendi kendine gelin güvey olmaların insanı mı olamadım, yoksa kaşlarımı almayı mı unuttum diye dedi.. sonra dedi, artık düşünmüyorum çünkü bossanova beni neşeyle hüzünlendirdi, alison'la hatırlattı, ana'yla son kez ağlattı, is she weird'la sordurdu, all over the world'le tattırdı, down to the well'le zamanın değerini öğretti, hang wire'la kafamı uçurdu, havalina'yla aldı götürdü... dedim tamam yeter, uzatma, sen ilacını bulmuşsun, takılman artık namümkün. gamsız herif, şu haline bak, çocuk yapmamış olmandan doğan şükürlerini bile unutmuşsun, yelkenlinin ta kendisi olmuş açılacak ufuk bırakmamışsın, bokunu çıkarmışsın, zavallısın, kayboluyorsun..
  
  yanisi abisi bossanova iyi albümdür, çok iyi albümdür ama daha çok da inzivaya çekilmeye, sevgisizlik çeken yakınlardan kurtulmaya, gerçeği göremeyenlerin şikayetlerinden yaşanan bıkkınlığı sonlandırmaya, depresif haller ve triplerden kaçınmaya, akıl sağlığını yitirmişlere akıl vermeye birebir, elleri gözleri öpülesi bi tedavi yöntemidir. kim ki size dert yanmaya yelteniyor, açın bir bossanova ortalık şenlensin, azad edilin, diliniz dinlensin.
• bir müzik türü olanı için;
  (bkz: bossa nova)
• laibach'ın spectre albümünün sekizinci parçası.
  
  sözleri:
  run for your life
  blood is on the hook
  blood is on the hook
  
  run for your life
  blood is on the hook
  blood is on the hook
  
  hey,
  your lips are cracked and black as sorrow
  hey,
  your soul is dark and cold as ice
  
  eat your sins
  confess your crime
  choke on your greed
  swallow it down
  
  run for your life
  blood is on the hook
  blood is on the hook
  
  run for your life
  blood is on the hook
  blood is on the hook
  
  i want torture
  arms and corporations
  no control, president or parliament!
  feed my hunger with poverty
  feed my anger with children
  feed my lust with bikini food!
  feed my ego with luxury
  i'm having a good time
  and i want my nation to break down!
  
  hey,
  your lips are cracked and black as sorrow
  hey,
  your soul is dark and cold as ice
  
  eat your sins
  confess your crime
  choke your greed
  swallow it down
  
  place your heart
  in a golden cup
  greet your victims
  with a smile
  
  eat the dust
  of the frozen souls
  cold-blooded mind
  of a cannibal
  
  run!
  run!
  run!
• an itibariyle dünyanin en seksi albümü. sorry doolittle.
• hiç jazz türünden hazzetmeyen veya alakası olmamış bir kişinin dahi sevebileceği türden soft takılan, iç gıcıklayıcı eserlere imza atmış olağanüstü band.
  (bkz: babam sağolsun)
  (bkz: gentle rain)
• 1990 cıkıslıdır.
• pixies'in en iyi albumlerinden biri.super.