• bu videoyu izledikten sonra biraz utandığım, çokça yüreğimin yandığı, üzerinde düşünülüp acilen önlem alınması gereken önemli konu. anlamıyorum. evrimsel olarak en gelişmiş tür : insan. peki en gelişmiş türsek aklen de gelişmiş olmamız gerekmez mi? o zaman doğaya ve diğer canlılara zarar verecek şeyleri yapmamayı neden düşünemiyoruz?

    http://www.facebook.com/…88155551926&type=2&theater
  • size bir şey anlatayım, çevre kirliliği hakkında bir bok bilmiyoruz, etrafta neler oluyor hiç bir şeyden haberimiz yok. yere düşen bir kola kutusunu kaldırıp çöpe atıyoruz, doğruyu yapıyoruz ama çoğumuzun olayı sadece bu. ben de farklı değilim, kendi derdime düşmüşüm, çalışıyorum, boş zamanlarımda spor yapıyorum, internete giriyorum, yiyiyorum, içiyorum, sıçıyorum. bu duruma öyle alışmışım ki tokat'a gidip zınav gölünü görmeden çevre kirliliği hiç bir zaman aklıma gelmiyordu.

    zınav gölünün önünden geçiyoruz, bekçi kulübesinin, masaların bulunduğu yerde küçük bir mola verelim dedik, çektik arabayı kenara ve masalarda oturmaya başladık. senelerdir orada koruculuk yapan kişi geldi yanımıza, hal hatır sordu, muhabbet ettik. adama bir dokun, bin ah işit, çok sevdiği göl senelerdir gözlerinin önünde kirleniyor, ne devlet, ne yetkililer, kimse bir adım atmıyor, atamıyor. 30 senede 30 metre dolmuş gölün dibi, yakın beldeler atıklarını boşaltmışlar, 3 tane hes kurulmuş, hatta birisinin sahibi ali yıldırım'mış. hesler sonrası doğal göl giderek yapay göle benzemiş, var olan balıkların nesli tükenmiş, yüzülebilir olan göl yüzülemez duruma gelmiş. 1,5 milyona kurulabilecek bir arıtma sistemi tarzı bir şey ve temizleme operasyonu ile bile bazı şeyler düzene girebilecekken hesten tonlarca para kazanan insanlar (civardaki en büyük verim oradan geliyormuş) hiç bir şey yapmıyormuş.

    adam daha da anlattı da biz utandık dinlerken. işte o arada bazı şeyler dank etti kafama, mesele zınav değil, binlerce zınav var, binlerce orman var, göl var, doğal ve kültürel miras var. biz ne düşünüyoruz, 30 ağustos cumaya denk geliyor, perşembe akşamından nereye kaçsak ? yapılacak bir şey yok.
  • insan faaliyetleri sonucunda ortaya çıkan ve doğal yaşama zararı olan her şey çevre kirliliğidir.
  • bunun gelişmişlikle ilgisini anlatan çok net bir söz bence:
    havayı soluyabiliyor ama suyu içemiyorsanız geri kalmış, suyu içebiliyor ama havayı soluyamıyorsanız kalkınmış bir ülkedesinizdir...
  • herkesin hayatında küçük değişikler yaparak daha yavaş artırabileceği hayati konu.
    genel
    • geri dönüşümü olan ürünler kullanın!
    • şantiye tefrişini ikinci el malzeme ile yapın.
    • toplantıları tele konferans veya video konferans şeklinde yapın.
    • bilgisayarlarınızı ve telefonlarınızı en az 3 yıl kullanın.
    • şarj edilebilir pil kullanın
    • geri dönüşümü teşvik etmek için çöp kutularının sayısını azaltın.

    kağıt:
    • kağıtların iki yüzünü de kullanın
    • yazıcı ayarlarınız draft modunda kullanarak mürekkepten tasarruf edin
    • zorunlu olmadıkça faksı kullanmayın
    • mümkün olduğunca dosyalarını elektronik ortamda saklayın.
    • yazışmalarınız e-mail ile gerçekleştirin.
    • zarfları tekrar kullanın.
    • toplantı notlarınızı bilgisayarınıza alın.
    • e-mailleri print etmeyin.
    • kenar boşluklarını azaltarak sayfa sayısını azaltın.
    • evrak paylaşımı için sanal klasörleri kullanın. (ftp, rapidshare vs)
    • kağıt havlu yerine bez havlu kullanın

    ambalajlama:
    • sipariş verdiğiniz ürünlerde ambalajın mümkün olduğunca küçük olmasını belirtin.
    • paketlerin tekrar kullanılabilecek malzemeden yapılmasını göndericiden isteyin.
    • ambalajı tekrar kullanabilecek şekilde açın kullanın.

    satınalma:
    • toksik madde içermeyen ürünler alın.
    • siparişleri telefon veya e-mail yoluyla verin.
    • malzeme envanteri çıkararak fazla sipariş vermeyi engelleyin.
    • malzemeleri toplu şekilde alarak her seferinde ayrı ambalaj yapılmasını engelleyin

    öğlen yemekleri:
    • tekrar kullanılabilir tabak, çatal, bıçak kullanın.
    • ağartılmamış kahve filtreleri kullanın.
    • ofiste kişisel fincan ve kupa kullanın.
  • genel olarak hava kirliliği,su kirliliği,toprak kirliliği ve ses kirliliği başlıkları altında incelenir.son yıllarda buna ışık kirliliği de eklenmiştir.görüntü kirliliğini dert eden tipler de yok değildir ki bu kişiler de nüfus kirliliği kategorisi altında incelenir
  • bazı okulların biyoloji bölümünde okutulan bir derstir bu aynı zamanda.sınavdan önceki hafta hoca sorar: "sizce çevre kirliliğne yol açan en büyük etken nedir?"..sınıftaki insan sayısı kadar farklı cevap çıkar bu soruya.çünkü "sizce" demiştir.daha sonra bir öğrenci hocaya aynı soruyu sorar..hoca anlatır: artan dünya populasyonudur,çevre kirliliğine yol açan direk insandır.doğada bir tür bir şekilde kirlilik oluştursa bile bir başka tür onuna atıklarını dönüştürür vs vs..

    bir hafta sonra sınavda bu soru aynen çıkar.ve herkesin "sizce"si hocanınkinin aynısı oluverir bir anda, kendi kelimeleri bile olmaz*..bu sonuca dayanarak çevre kirliliği otomatiğe bağlanmış ,tozlarla kaplanmış, düşünce kısmı alınmış beyin hücrelerimizde diyebilirim.hatta bu insanların yıl sonunda biyolog olacaklarını,bilim insanı olacaklarını düşünerek bilim dışı bir şekilde "amonra sıçsın suratınıza" da diyebilirim.
  • çevrenin doğal yapısının ve bileşiminin giderek bozulması ve yeryüzündeki tüm canlıların olumsuz yönde etkilenmesi durumudur.bilinçsiz yaşam formları , bilinçsiz tüketim , ihtiyaç alanlarının genişlemesi , doyumsuzluk gibi faktörlerinde körüklediği ve yeryüzünde insanoğlunun kendi elinden yaşama hakkını alışı olarakta ifade edilebilir.
  • doğada hiç bir şey yoktan var edilemediğine göre çevreyi kirletmemiz imkansızdır.en fazla dağıtabiliriz.
  • trt arşiv'in 1989 yılında istanbul'daki vatandaşlara çevre kirliliği ile ilgili sorulara öyle nezih ve seviyeli cevaplar alıyor ki, insan o günlerden bugünlere nasıl geldik diye düşünmeden edemiyor..

    twitter link
hesabın var mı? giriş yap