• "did i get it right?
    when you write copy, you own the right of copyright to the copy you write, if the copy is right. if, however, your copy falls over, you must right your copy. if you write religious services, you write rite, and own the right of copyright to the rite you write.

    conservatives write right copy, and own the right of copyright, to the right copy they write. a right-wing cleric would write right rite, and owns the right of copyright to the right rite he has the right to write. his editor has the job of making the right rite copy right before the copyright can be right.

    should reverend jim wright decide to write right rite, then wright would write right rite, to which wright has the right of copyright. duplicating his rite would be to copy wright's right rite, and violate copyright, to which wright would have the right to right.

    right?"
  • sembolünü ("©") klavyede yazabilmek için alt+0169 yapmanız gerekmektedir.
  • yanında bir yuvarlağın içinde "©" harfi gördüğünüz bir ürünü kopyalar, taklit eder veya çoğaltırsanız başınıza iş alacaksınız demeye getiren bir işaretin ingilizcesi . ( bkz. aşağıdaki örnek :) türkiyede pek takan olmaz....

    "copyright (c) 1999-2012 sourtimes entertainment. "
  • ardından açıklaması yazılan hukuksal haklar bütünü,
    örneğin sözlüğümüzünkü gayet başarılı ve caydırıcıdır:

    bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. 18 yaşın altındakilerin kullanması hukuken sakıncalı olabilir (zaten o yaşta ne işiniz var internette sitede çıkın, gezin, gezdirin). yazarlar ekşi sözlük'e yazdıkları entry'lerin telif haklarını michael jackson'a devretmiş sayılırlar. sitede yazılanları kaynak belirtmeden word'e aktarıp "fw: türk astronot ve houston! cok komikkkk!" diye arkadaşlarına yollayan pespayedir, hemzemindir, hıncaldır, uluçtur. hukuki gereklilikler haricinde yazarların kimlik bilgileri saklıdır. sadece arada yoneticiler tarafından önemli bir gerekçeyle incelenip "tuh erkekmiş" denebilir. bir gün kapımıza biri gelirse "kim lan bunlar" diye "bi sn duştayım" denir mutfak penceresinden kaçılır.
  • yamulmuyorsam, artik bir urunun copyrighted olmasi icin (c) isaretine ihtiyac yoktur, orjinal olan her urun dogustan copyright haklarina sahiptir.

    patent ise ayri bir olay, ancak benzerlikler gosterirler. ancak ornegin software copyright guzel bir olayken, software patent tehlikelidir, cunku copyright fikirleri kapsamaz, sadece belirli bir urunu kapsar. patentler ise fikirleri de koruma altina aldigindan, ozellikle algoritmalar icin cok kisitlayicidir.

    lzw algorithm, patentli algoritmalarin en unlulerindendir (acrobat urunleri genellikle kullanir).
  • "her hakkı mâhfuzdur.

    musâademiz alınmadan eserimizden iktibas helâl olmaz maddi ve manevî mes'uliyete mücibdir. haramdan kaçınan din kardeşlerimize hatırlatırız."

    (bkz: müslüman hanımlara dualı ilahi kitabı)
  • ilk emsali edebi ürünlerde çıktığı için yazarlık hakkı anlamına gelen "telif hakkı" (bkz: telif etmek)(bkz: müellif) tabiri türkçeye öyle bir girmiştir ki zamanla copyright kelimesinin karşılığı dahi olmuştur hatta intellectual right'ı bile telif hakkı diye çeviren dallama tercümanlar da hasıl eylemiştir.

    copyright'in biraz daha makul hatta mevcutları arasında en makul karşılığı çoğaltma hakkıdır. bunu dahi beğenmeyip kopya hakkı, kopyalama hakkı diyenler de vardır.

    bence çoğaltma hakkı demekle kopya hakkı, kopyalama hakkı demek arasında bir fark yok, ikisi de copyright'ın anlamını aynı noktadan ıskalıyor. şöyle ki: türkçede kopyalamak demek bir şeyin aynısını üretmek demektir. copy fiili ise bir şeyi çoğaltmak, kopyalamak anlamına gelmez, kopyasını çıkarmak anlamına gelir. bunun en iyi uygulamalı örneği de copy ile paste arasındaki farktır. her ne kadar türkçeye kopyala+yağıştır diye çevrilmişse de burada copy fiili bir şeyi kopyalamayı değil kopyasını çıkarmayı ifade eder.

    işte copyright da bir eseri kopyalama hakkı anlamına gelmekten önce kopyasını çıkarma hakkı anlamına gelir.

    bir de telif ücreti anlamında kullananlar vardır (bkz: copyright'ımı isterim) ki onlar hepten yanılgıdadır. (bkz: royalty)
  • oooof of. içinden çıkamadığım, bence hukukçular, tarihçiler, kahinler birarada çalışsa zor çıkacakları mevzu. zira bence kuralları çiğnemekle hakları çiğnemek arasında büyük bir fark var. kimin hakkı olursa olsun. ama, öncelikle, diyelim bir müzik parçasının hakkı ne demek? telif hakkı veya eser sahibinin hakkı, ki aynı kapıya çıkıyo, iyemaaaay* tarafından satın alınamaz olmalı. there is no reason vaaaay. ama bi cdnin üzerindeki haklar aslında şirketin hakkı gibi gözüküyo, şeytani sözleşmelerle anlaşma yaptıkları müzisyenlerin ruhlarını satın alıyolar, alabileceklerini sanıyolar. ve sistem de bunu kabullenmiş gözüküyo. amma velakin söz konusu şirketlerle flörtleşen wmpdeki rip -yırt, parçala, mahfet, rica ederim behçet- komutu ne demek? benim gibi literal tipler için copyright kopyalamamak demek, hiç bir türlü. yani satın aldığın cdyi mp3 çalıcına geçiremezsin bu durumda? napıyım yani bence bi şirketin hakkı olamayacak bişeyse hele, her seferinde didoya mektup yazıp izin mi isteyim?

    bu noktada ikinci mevzu devreye giriyo. yani aslında günümüzde varolan teknolojiyle uyumlu bir hak rejiminin olmadığının sadece tespit edilmiş ama yeni bir tane geliştirilememiş olması. sadece müzik için diil, diyelim fikri haklar için de. dijital ikilem diyolar adına -dijitale de ikilemden başkası yakışmaz zati. ama hergün defalarca çiğner gözüktüğümüz haklardan, aslında yine şirketler kazanırken, bunu bir nevi teşvik ederlerken, bir gün gelip hesabını ödetmeyecekleri ve iki kere kazanmayacakları ne malum? en sevdikleri şey değil mi win win. ama sadece kendileri için....
hesabın var mı? giriş yap