• zamanında bu nicki kullanıyordum, pek dikkat çekmiyordu ama olsun
  • paramount network dizisi olacak. michael chiklis, mark feuerstein, kelli williams oyunculardan bazıları. yönetim ve prodüksiyonda michelle maclaren (game of thrones) ismi de bulunuyor.
  • joni mitchell‘e ait hejira albümünün açılış şarkısıdır. şarkı, gitar düzenlemeleriyle, lirikleriyle ve kadınımızın vokal kabiliyetleriyle aylar boyu top listenizde ilk sıralarda olayım isteğinde olan bir şarkı. neden hanımefendinin yaşayan en yetenekli sanatçılarımızdan olduğunu bu dört başı mamur şarkılarıyla anlayabiliyoruz. saygı duyuyorum, heyecanlı bir şekilde dinliyorum.
  • new mexico'nun en iyi rock radyosu. 102.5
  • vic reisin yeni dizisi fena ilerlemiyor ben beğendim.ilk sezon bitti bakalım ikinci sezonu bekliyoruz.
  • eti budu olmayan bir kuşu yakalamak için ömrünü adamış ıq su düşük hayvan. onu yakalamaya harcadığı parayla ömür boyu 3 öğün tavuk döner yiyeyebilirdi.
  • paramount network menşeli ilk sezonu altı bölümden oluşan abd/meksika sınırinda dönen dolaplar içerikli seri.

    imdb puanı şimdilik düşük bence insanlar hala işe uyanmadı gayet kıvamında bir aksiyon söz konusu.
    ilk sezon için şahsi puanım 7/10 ama ikinci sezon daha klas olur diye düşünüyorum.
  • cbs nin yaptığı ve başrolünde michael chiklis'ın oynadığı oldukça sürükleyici 6 bölümlü bir mini dizi. 6 bölüm boyunca bir an bile sıkıldığımı hatırlamıyorum diziyi ilk bölümün ilk sahnesinden son bölümün son sahnesine kadar büyük bir keyifle izledim. ben'in meksikalı bir uyuşturucu karteli ile yollarının kesişmesi ve sonrasında emekli olmuş olan ben'in eski görevini kullanarak kartel ile beraber çalışmaya zorlanması konu ediliyor. umuyorum 2.sezonu olur.
  • (bkz: kırkurdu)
  • coyote belkide looney tunes dünyasındaki en bahtsız ve en sevilen karakterlerinden biridir. hatta kendisi için onu sevmeyen ölsün bile denilebilir.

    her bölümde kurnazlığını ve aklını kullanan karakterimiz aynı zamanda da sürekli aç bil aç olarak dolanmaktadır. defalarca road runner'ı yakalamaya çalışır ve bunu başarsa bile tam yemeye çalışırken her zaman bir bahtsızlıkla karşılaşır ve sonuca ulaşamaz.

    genelde hayvansal iç güdüler yerine insansı tavırlara sahip çakalımız akla hayale gelmeyecek, saçma sapan karmaşık mekanizmalar kullanır. temelde acme corporation adı verilen bir şirketten türettiği bir plan üzerinden malzeme satın alır ve her zaman komik bir şekilde geri tepen planının ardından bizi güldürmeyi ve tebessüm ettirmeyi başarır.

    peki komedi ve çizgi film dünyasının bu komik marabası, ilyas salman'ı nasıl ortaya çıktı da hala bizi güldürmeye devam etmektedir.

    ilham garip bir duygudur ve bu duyguyu yeşertmenin bir yolu da başka bir şeyden etkilenmekten geçer. onun için pablo picasso'nun şu sözü iyi sanatçılar kopyalar, büyük sanatçılar aşırırgenelde bu durum için çok gerçekçi ve acımasız bir öz eleştiri niteliğindedir.

    neyse konumuza geri dönecek olursak coyote'nin yaratıcısına da bu soruları yöneltmişler. chuck jones yaptığı röportajda şöyle bir cevap vermiş.

    --- spoiler ---

    gençliğimden beri her zaman çok okudum ve gençliğimin en büyük şanslarından biri de etrafımda hep kitap olmasıydı. babam özellikle kiraladığımız ve yeni taşındığımız her evde eşyanın ve bir kütüphanenin olmasına dikkat ederdi ve babamda bu durumu her zaman bir kriter haline getirmişti.

    bu durum benim mark twain'i bulmama vesile olmuştu, yine taşındığımız bir evde sadece etrafta dolaşıyordum, muhtemelen yaklaşık beş ya da altı yaşındaydım ve tom sawyer adlı kitapla karşılaştım. o küçük beynim kitaptan o kadar etkilenmişti ki mark twain'in yazdığı her şeyi okumaya devam ettim... ve hepsini sevdim."

    coyote'yi ise yine mark twain'in posta arabasıyla nevada, carson city'ye seyahat etmek hakkında yazdığı bir günlük olan roughing ıt'in dördüncü bölümünde buldum. twain, bu bölümde çakalı,(uzun, ince, hasta ve üzgün görünen bir iskelet ... want'ın yaşayan, nefes alan bir alegorisi) neredeyse herkesin tarif ettiği kadar doğru bir tanımla perçinliyordu. okudukça çakal da gözümün önünde insanlaşıyordu. ve bu benim için yeni bir haberdi. bir çakalın insan gibi olduğunu hissettiğim hiçbir şeye rastlamamıştım.

    bu, çakalın özelliklerini bu şekilde insanlaştırmanın genç zihnim için yeni bir kavramdı. ve daha sonra zihnim sadece çakalları değil, tavşanları, domuzları, ördekleri, tavukları ve çok daha fazlasını insanlaştırdığı için bu düşüncenin onu hayatı boyunca beni nasıl takip ettiğini görebilirsiniz. açıkçası, beş ya da altı yaşındayken fikir aramıyordum ama yine de buldum. ve mark twain bana, animasyon karakterlerinin bizim düşündüğümüz gibi düşünmelerini sağlayan bir anahtar verdi.

    --- spoiler ---

    kaynak:1
hesabın var mı? giriş yap