• bettencourt skandalı'yla bambaşka manalara bürünmüş, bizzat l'oreal şirketini reklâm nesnesi etmiş "değer"li motto.
  • (bkz: saten)
  • aslen l'oréal'in değil de, onun (biotherm gibi, helena rubinstein gibi) bir alt markası olan l'oréal paris'in reklam sloganıdır. almanya'da "weil ich es mir wert bin", fransa'da "parceque je le vaux bien", ispanya'da "porque yo lo valgo", italya'da "perché io lo valgo" ve de ingilizce konuşulan ülkelerde "because i'm worth it" biçimlerinde tezahür eder bu replik.
  • kaliteli ürün pahalı olur tabi; ancak biz bu kaliteyi, öyle çok da ulaşılmaz fiyatlara satmıyoruz; ki siz küçük insancıklar da kullanabilesiniz bunları.
    üstelik ne olmuş pahalıysa yani, siz bu paralara değmez misiniz? bakın tüm ünlüler kullanıyor, sizin neyiniz eksik mantığıyla yazılmış iğrenç bir reklam sloganı.
  • kesinlikle duyduğum en iyi ikinci reklam repliği. çoğu kez bende bile işe yarıyor. örneğin bir saç kremine bu kadar para verilir mi diyorsunuz, sonra da aman canım benden kıymetli mi deyip alıveriyorsunuz. ki insanın kazandığı parayı kendine harcaması, bilinçli olarak şımarması çok da sağlıksız birşey değil. diğeri için;
    (bkz: biz daha iyisini yapana kadar en iyisi bu)
  • adam madam kayarım ben buna ifadesine göre daha özgüvenli bir söylem. bir püritenlik de yok değil.
  • loreal'in marka konumlandırması ve tüketici zihnindeki algısı hesaba katıldığında son derece mantıklı motto.

    loreal, kendisini diger kozmetik markalarına göre çok daha elit bir seviyede konumlandırmıştır. bu konumlandırma neticesinde markanın kalitesi gelir. çünkü kalitesiz bir markayı üst seviyelerde konumlayamazsınız. bununla beraber de yüksek fiyat gelir. çünkü kaliteli olan ve kaliteli olarak konumlandırdığınız bir markayı yüksek bir fiyata satmalısınız ki, insanların zihnindeki kalitelilik algısı pekişsin. zira bu şekilde hareket edilmezse, kalite ve fiyat arasındaki doğru orantıya sıkı sıkıya bağlı olan tüketici bunu yemez. hem bunun loreal'le bir alakası yok. kozmetik sektörü zaten başlı başına pahalı bir sektör.

    tüketici, eğer ortada bir kozmetik sorunsalı varsa, kendisini güzel ve değerli hissetmek ister. çünkü kozmetik sektörü, hem genel olarak pahalı bir sektördür ve erkekler, kadınlara bu sektöre bu kadar para akıttıkları için zaten gıcıktırlar. e sen tüketiciye kendini güzel ve değerli hissedeceği vaadini en baştan vereceksin ki, tüketici bu olumsuzları göz ardı edip seni almayı düşünebilsin. loreal en baştan tüketiciye" bak kardeşim, tamam ben pahalı bir markayım. beni alman için biraz daha fazla para ödemen gerecek ama sen de zaten güzel, kaliteli ve değerli bir şeysin. sen buna değersin. senin ederin bu, kendini daha ucuza satma" der.

    kaliteli ama pahalı algısına rağmen tüketiciler bu markayı istikrarlı bir şekilde tercih ettikleri için loreal, hala günümüzde loreal ve hala çatır çatır kendisini sattırıyor.

    sloganın, reklamda ve pazarlamada ne kadar önemli olduğunu göz önünde bulundurursak, yukardaki nedenlerden dolayı söylenebilecek en mantıklı mottodur kanımca.
  • narsistik insan söylemi olan bir reklam repliği. asap bozar, kendini biricik gören, dünyanın merkezine koyan insanları anımsatır.
  • bu cümleye gıcığım arkadaşım. ne idüğü belirsiz bi cümle. reklamda bu cümleyi kuran her insan evladının ağzının içine bakıp dudak okumaya çalışmalarımın yıllardır boşa gitmesi yetmezmiş gibi, ne mottoymuş ki ben beni bildim bileli aynen devam ediyo. ''i am worth it'' mi diyo, ''i deserve this'' mi diyo ne diyo ulan. hayır insan kafayı taktı mı da takıyo bi kere. sizin yüzünüzden 4 derece miyop oldum. neyse ki kadim dostlarımdan sozluk sayesinde öğrendim de gözüm açık gitmicem artık.
hesabın var mı? giriş yap