• gercekten de cok iyi ve akilda kalici bir oyuncudur.

    bircok kotu hollywood filmlerinde rol aldigi icin onu suclamak biraz haksizlik olur aslinda. daha oyunculuk yillarinin baslarinda, henry hathaway’in yonettigi from hell to texas isimli filmde rol almis; dogaclamayi seven bir oyuncu oldugu icin yonetmeniyle buyuk sorunlar yasamis ve film bittiginde hathaway «hollywood’daki isin bitti» sozunu tutarak unlu studyolara hopper’i buyuk filmlerde oynatmamalarini soylemistir. bu nedenle de hopper’in oyunculugu surdurmesi hayli zorlasmistir.

    tum bu yillar icerisinde oldukca buyuk problemler yasayan dennis bey, hippi mippi de derken kendini gunde ortalama yirmi alti bira, bir sise rom, bir sise tekila ve oldukca fazla kokain icerken bulmustur. aslinda yasadigi bu donem oldukca uzun surmus ve sonunda halusinasyonlar gormeye, hayallerini gercek sanmaya baslamistir. ornegin meksika’daki bir film cekimi sirasinda amerika’nin meksika tarafindan ele gecirildigini kendine inandirmis ve ulkesini kurtarmak icin harekete gecmeye karar vermistir. ayildiginda kendini ciplak bir sekilde meksika otoyolunda yururken bulmustur.

    coppola dahil tum ekibin uyusturucu kullanip sarhos gezdigi apocalypse now'da rol almasi, durumunu daha da kotulestirmistir. filmin setinden cikip wim wenders’in amerikanische freund filmi icin ucakla almanya’ya geldigindeyse wenders’i oldukca sasirtmistir. wenders, hopper’la ilk karsilasmalarini anlatirken sunlari soyler: «ucagin kapisi acildi ve icinden tam anlamiyla bir deli indi. uzerinde hala apocalypse now’daki kostumu vardi ve les gibi kokuyordu. birkac gun boyunca da kendine gelemeyip o rolu oynamayi surdurdu. akli basina geldigindeyse onceki filmin setinde tropikal bocekler tarafindan isirildigini fark etti, yaralari gercekten de agirdi. iyilesmesi icin birkac gunlugune hastaneye yatirdik. beni oldukca korkutmustu.”

    uyustrucu ve alkol sorunlari iyice artan ve yandaki odalarda arkadaslarina iskence edildigini duymaya baslayan hopper, sonunda tedavi olmasi icin hastaneye kaldirilir. aylarca alkol tedavisi olduktan sonra aktorler icin yapilmis bir akil hastanesine gecer. cevresindeki parkinsonlu hastalardan da etkilenerek ellerini kullanamaz hale gelir. sigarasini dahi agzina goturememektedir. bu sekilde asla aktorluge devam edemeyecegi icin depresyona girer. intihar edip etmemek konusunda kararsizdir. sonunda yakin bir arkadasi hastaneden cikararak onu kurtarir. yakalandigi parkinson hastaligi da kisa surede gecer.

    bu sirada rahatlamak icin golf oynamaya baslar. golf sayesinde zaten arkadas oldugu jack nicholson’la iyice yakinlasir. sonra evlenir, cocugu olur...durulup efendi bir insan oluverir. david lynch ve wenders, hopper icin sadece aktor denemeyecegini soylerler. cunku ayni zamanda film cekimlerinde dahi elinde surekli fotograf makinasiyla gezen bir fotografcidir. fotograf kitabi ve sergileri de mevcuttur. gencliginde resimle de ilgilenmis, actigi sergiler buyuk ilgi toplamistir; fakat cikan bir yanginda biri disinda tum tablolari yandigi icin resim yapmayi birakmistir. ayrica easy rider gibi bir filmi cekmis bir yonetmendir de. sean penn, bu film icin ”yonetmenlik yapmaya karar vermemi saglayan film” der.

    kendisiyle de dalga gecer dennis hopper: ”hippilerle dolasan, surekli kokain alip bira icen, politik yuruyuslere katilip radikal goruslu yayinlara destek veren, easy rider gibi bir filmi cekmis bir adamken simdi surekli puro icen, golf oynayan ve araba reklamlarina cikan bir adam oldum.”
  • maalesef yakalandığı prostat kanserine bugün itibariyle yenik düşmüş ve hayatını kaybetmiştir. bize anılarını yaşatacak filmleri kaldı.

    efsane true romance sahnesini tekrar izleyerek uğurlayalım büyük usta'yı

    http://www.youtube.com/watch?v=tqccyupnzwa
  • zamaninda hollywood un kara listesinde olan adam..peyote cignedi,esrar icti,billy the kid gibi giyindi,saclarini taramadan saldi uzatti,sonra peter fonda yla tanisip beraber asit takilmaya basladi.... esasli bir film cekebilcegi konusunda israr etti ve easy rider la hakli oldugunu kanitladi,yani hollywoodun eski moda sistemini bir guzel kicina soktu...hem hikayesini yazdi ,hem basrollerinden birini oynadi ,hem de filmi yonetti.biz de yillar sonra bile afiyetle izliyoruz. daha ne yapsin adam be , daha ne yapsin ?!
    (bkz: you are the king of my heart) * ....
  • yazıp yönetip oynadığı easy rider'dan görüntüler eşliğinde uğurlamak istediğim büyük usta.
  • ilk denemesi olan bir hastane dizisi sırasında '' saralı bir hastayı canlandırabilir misin?'' sorusu üzerine gözlerini yuvarlayarak titremeye başlayınca gerçekten de kriz geçirdiği sanılan, hayatı boyunca sorunlu bir kişilik olarak yaşayan, öyle ki iyice kötüye gitmesi üzerine şeytan çıkarma ayini için eve davet edilen rahibelerden birine asılan, ünlü stüdyo yöneticileri ile sürekli küfürlü konuşan, 40'ını göremez denilirken bugün, son derece hasta bir durumda olup ölümü bekliyorsa da hala hayatta kalmayı başarabilen dünyanın en iyi kötü adamı.
  • motoru ile son virajını dönmüş villain.
    son konuşması; http://www.youtube.com/watch?v=-kmyxoroyba
  • owen wilson'ın yıllar sonra gerçeği öğrenip, kavuşacağı* babası. burnu dahil.

    - dennis hopper: http://sn.im/sm7uv
    - owen wilson: http://sn.im/sm7v9
  • her zaman için easy rider'da motorsikletinin üzerinde hatırlayacağım, tanışıklığımızın o yıllardan beri süregeldiği sıradışı oyuncu / yönetmen. toprağı bol olsun.
  • rumble fish deki rolüyle kalacak hep aklımda.
  • sarhoş rolü oynayacaklara rumble fish'te oynadığı baba karakterinin izlettirilmesi gerektiğini düşündüğüm müteveffa aktör.
hesabın var mı? giriş yap