51120 entry daha
  • yağmurun altında her şeyin mümkün olabileceğine beni inandıran şiirler okumuştum.... o akşam... seninle bunca ıslanmadan,
    mümkünsüzlüğün tam ortasında çakılıp kalmadan....
  • kıskanır rengini baharda yeşiller.
  • canımın içi,

    evet, biliyorum. ben senin "canının içi" olamadım, karşılık veremedin bana. senin de elinden gelen bir şey değildi bu.

    seni çok özlüyorum ve sana hep yeniden başlamak istiyorum, her defasında bu arzuma yenik düşüp olamayışlara şahit olmak içimi daraltıyor.

    seni tanıdığım günden bu yana, bazı şeylerin olamayışından mütevellit hayatıma yayılan bir hüzün var, bunu durduramıyorum. hayat sensiz siyah-beyaz bir filmken, sen kadraja girer girmez renklenmeye başlıyor dünyam. bunu doğru dille anlatamadım mı sana, kabahat bende mi acaba diye kendimi suçluyorum bazen.

    seni değil, seni çok sevdim ve seni unutmak istemem ama seni sevmeyi nasıl unuturum? seni sevmeyi nasıl bırakabilirim? belli ki buna mecburum. baksana, kırık dökük her şey. sanki en dolu hislerimi yaşama hakkımı senden yana kullanmışım gibi.

    ben seni gerçekten çok sevdim.
    keşke birlikte son çıkan filmlere ve oyunlara gidebilseydik. keşke konsere gidip eğlenebilseydik ve beni dans ederken görseydin. keşke seninle tango yapabilseydim... keşke yapmak istediklerinin ucundan tutsaydım, seni destekleyebilseydim de yolunu güzelleştirseydim ve daha iyi hissedeceğin bir sen yaratsaydık. keşke benimle paylaşmak isteseydin hayatında yaşanan tüm detayları ve kendine dair her şeyi. belki daha iyi hissedeceğimiz bir yere taşınır, kendimize huzurlu hissedeceğimiz bir ev inşa eder ve orada mutlu olurduk. bazen köşelerimize çekilip kitap olur ve yeni kitaplar hediye ederdik birbirimize, çünkü sen okumayı çok seviyorsun.

    birlikte olurduk, biz olurduk.

    ne yazık ki bazı şeyler istediğimiz gibi olamıyor. bu yüzden beni senden vazgeçmeye mecbur bırakan bu hayata ve yaşanan her şeye çok kırgınım.
  • artık hiç birşey eskisi gibi olamıyor.
  • ne seni ne de o güzel arkadaşlığını unutmaya bir ömür yetmez. defalarca anlatmak istediğim işte buydu. hiç bir zaman anlamadın.
  • ben sigara dumanının altında
    yana yana en sonunda kül oldum
    sen kibritin hiç yanmayan ucunda
    birinin hayatından geçmiş oldun.
  • her şeyi konuşarak çözmekten yana olan beni bile , susmanın en iyi çözüm olduğuna inandırdın.
  • kendimi, defalarca “eskicinin bile almayacağı bir eski eşya” gibi hissettirmene rağmen; sana kızamayışım, kırıldığımı bile belli edemeyişim nasıl bir tutarsızlıktır?
  • dönüştüğün şey, hem çevren hem kendin için zarardan başka bir şey değil.

    bunun farkındasın ve bu durumu normalleştirmek için; okuduğun romanlardan işine gelen karakterler ile empati yapmaya çalışıyorsun.

    seni anlıyorum. ama affetmiyorum.

    sen kötülüğün vücut bulmuş halisin.
6052 entry daha
hesabın var mı? giriş yap