dalyan

• sabah saat dört suları uyumamış olmanıza rağmen bir enerji vardır içinizde. hadi diyip kaldığınız pansiyonun kıyısından(ki eğer 4 te balığa çıkabiliyosanız bu pansiyonun zakkum pansiyon olması ve yanınızdaki insanında bu pansiyonun sahibinin oğlu süper adam murat olması muhtemeldir) bekliyen yedi metrelik pancar motorlu tekneye atlayıp nehirden yukarı göle doğru çıkar balık tutmaya başlarsınız. şahane çupra yakalarsınız hatta japon piranası (yerli halkın değimiyle dişli balık)
  sonra gölden geri dönersiniz süper bi yorgunluk vardır. geri dönüşte sıcak kükürtlü suya uğrarsınız. üç tane ard arda tesis vardır denizden göle dğru gidişte ikincisi çok piyasadır parayla girilir ve çamuruda suyuda bi boka benzemez, sonuncusu kaplıca benzeri hamam vari bişiidir, asıl doğal olarak kaynağının yanına yerli halkın kurduğu o ilk küçük kükürtlü su havuzucuğu vardır
  ordan çıkan suda&çamurda doğal ve tertemizdir. (orası taşlarla kapatılırken ben çok küçüktüm inşaasında bende bulunmuştum)
  diz boyu sıcak suya uzanır uyuklarsınız taaki güneş sizi rahatsız edene dek. sonra o fecii kükürt kokusunu gidermek için nehir tarafında yüzer eylenirsiniz. pansiyona dönüş,"kaç balık tuttunuz lan yavşaklar" nidasıyla karşılanırsınız (ki mütamadiyen buda pansiyonun sahibi ali bey amcadır) yumurtasından peynirine kadar herşeyi köy ürünlerinden oluşan nefis bi kahvaltı hazırdır sizin için. sonra tekrar tekneye atlanır sazlıkların arasından sigaralar içilirken ağır ağır deniz tarafına gidilir. soğuk biralar içilir denize girilir. denizle nehirin birleştiği yerden bi parça tavuk butu+ misina ile aptal yengeçler yakalanır (1 parça butla 50 taneye yakın yakalamak mümkündür) akşam olunca tutulan yengeç ve balıklar yenir. içkiler tüketilir. sonra diskosuna barına çıkılır. dansedilir eylenilir türlü türlü geyikler yapılır. saat sabahın dördü gibi pansiyona dönülür.sabah saat dört suları uyumamış olmanıza rağmen bir enerji vardır içinizde. hadi diyip kaldığınız pansiyonun kıyısından...