3 entry daha
  • özellikle uzak durduğunuz akraba ve tanıdıklar ile iletişim kurmak zorunda olmanızın yanı sıra aslında sevdiğiniz, iyi hatırladığınız ama hayat şartları nedeniyle pek görüşemediğiniz insanları hayatınızdan çıkarmak zorunda kalmanız.

    çünkü insanlar bıraktığınız yerde kalmıyor. yıllar sonra karşınızda para ve işten başka bir şey konuşmayan, tüketmek, tüketmek ve daha fazla tüketmek arzusu ile sığlaşmış, yağlı vücutları, şişkin egoları ve zavallı dünyaları ile birer zombi buluyorsunuz. anlayışlı bir gülümseme ile tarihin tozlu raflarına doğru uğurluyorsunuz insanları. yalnızlığa doğru ilerleyen rotanız sizi biraz ürkütse de başka çareniz olmadığını içten içe hissediyorsunuz.

    bayramlar bu anlamlı burukluğun en fazla yaşandığı zamanlar oluyor. çok bilmenin cehaleti ile sınandığımız bu çağda en kalabalık olduğunuz zamanların yalnızlığa en fazla yürüdüğünüz zamanlar olması, biraz ironik olsa da, fazla ironinin kabak tadı vermesi de iyice daraltıyor ruhları...
1188 entry daha
hesabın var mı? giriş yap