7 entry daha
  • kitaptan alıntıdır:

    ..."coquin méspirable (namussuz alçak) terimi ne yazık ki bu dünyada çok sayıda insan için kullanılabilecek bir deyimdir. " insanlar kötü niyetli olmadıkları durumlarda da ahmakça davranıyorlardı. schopenhauer, voltaire'in sözlerini onaylayarak alıntılıyordu: "la terre est couverte de gens qui ne méritent pas qu'on leur parle (dünya, konuşmaya bile değmeyecek insanlarla doludur)."

    schopenhaeur soruyordu: bu insanların görüşlerini gerçekten ciddiye alabilir miyiz? onların o ahmakça yargılarının bizi yönetmesine izin vermeyi sürdürecek miyiz? kendimize olan saygımız, bir grup iskambil tiryakisinin ellerine teslim edilebilir mi? diyelim ki bu insanlar es kaza birine saygı duydular. bu saygı ne kadar değerli olabilir? ya da schopenhauer'in sözleriyle aktaracak olursak: "bir müzisyene, bir iki kişi dışında seyirci kitlesinin tümüyle sağırlardan oluştuğu söylenecek olsa, müsizyen yine de seyircinin coşkun alkışı karşısında kıvanç duyabilir miydi acaba?"

    aslında önümüzü gayet aydınlatan bu insanlık eleştirisi, tek bir dezavantaj içerir: bu düşüncenin sonucunda yanımızda yöremizde arkadaşımız kalmaz pek. schopenhaeur'in yine kendisi gibi felsefi mizantropiden muzdarip arkadaşı chamfort bu durumu şu sözlerle dile getirmiştir: "yalnız ve yalnız bize ahlaklı ve erdemli bir yaklaşım sergileyen, sağduyuyla ve akıl gücüyle hareket etmesini bilen insanları göreceğimize, gelenek göreneklerin etkisinde kalmayan, toplumun sahte nezaketinin gerektirdiği törenleri ve saçmalıkları es geçebilen insanlarla görüşeceğimize karar verdiğimizde; yani bir kez bu kararı verdiğimizde (zaten bu kararı vermezsek eğer, yaşamımızı salaklık, zayıflık ve kötü niyetle geçirmek zorunda kalırız), hemen hemen tamamını yalnız geçireceğimiz bir yaşamla baş başa kalırız."

    schopenhaeur bu yalnızlık olasılığını seve seve kabul etti. "dünyada tek bir seçim vardır: kişi ya yalnız olmayı ya da kabalığı seçer" diyor, gençlere, yalnızlıkla nasıl başa çıkılacağının öğretilmesi gerektiğini söylüyordu ısrarla: "çünkü insan ne kadar az başkalarıyla iletişim kurmak zorunda kalırsa o kadar iyi durumda demektir." schopenhaeur'e göre aklı başında herkes insanlarla bir süre yaşadıktan ve çalıştıktan sonra "toplumsal yaşamdan elini eteğini çekmek isteyecektir; bir okul müdürü, etrafını saran gürültücü ve yaygaracı çocukların oyununa katılmak konusunda ne kadar niyetsizse, o da etrafındakilerle iletişim kurmak konusunda o kadar niyetsiz ve isteksiz olacaktır."

    ancak kişinin insanlardan uzak durmaya karar vermiş olması, illa ki yanında hiç arkadaş istemediği anlamına gelmemelidir. insanlardan uzak durma kararı, kişinin elinde olanlarla tatmin olamadığını ima eder aslında. kinikler, tuhaf denebilecek ölçüde yüksek standartları olan insanlardır. chamfort'un sözleriyle ifade edecek olursak: "yalnız yaşayan bir adamın toplumdan nefret ettiği söylenir çoğu kez. oysa haydutların gezdiği bir ormanda yürümeyi sevmeyen bir adamın yürümekten hiç mi hiç hoşlanmadığını söylemek gibi bir şeydir bu."
15 entry daha
hesabın var mı? giriş yap