unutulan

• karmasik duygular icinde yazildigina inandigim, oldukca etkili ama mantigi kafa karistirici cengiz kurtoglu sarkisi. hic alakaniz olmasa bile duydugunuz dakikadan sonra beyninize yapisan turden bir eser, ki universite yillarim bununla kendinden gecen insanlar arasinda gecti, velhasil birgun gelip de sorgulamadim bu sarkinin amaci nedir diye, bugune kismetmis.(beynime tokadi atan ilham icin sayin bingol'e tesekkur ediyorum buradan)
  
  sozlerini derinlemesine inceledigimizde sarkinin paradokslari ortaya cikacaktir.
  
  "önce bir kaç damla yaş, gözlerimden süzüldü...
  inanmadım, yıkıldım; senin miydi bu düğün?... "
  
  simdi bu buklede anliyoruz ki cengiz kurtoglu kisisi bir dugune geliyor, yada bir sekilde getiriliyor, ama adam kimin dugunu nedir ne degildir haberi yok. sonra bir bakiyor ki sevdicek, yani insan bir sorgulamaz mi bir dugune gidiyoruz da nedir yada aklina esen her adam istedigi dugune gider mi, celiskiler icinde yuzmekteyim.
  
  "hıçkırdım, sendeledim, bacaklarım çözüldü...
  yoksa sen değil miydin o uğruna öldüğüm? "
  
  ilk misrayi gozumde canlandirmaya calistim, cengiz abinin biyikli surati hickiriyor, bacaklar cozuluyor ve sendeliyor. bu etkiyi bir turlu hayal edemedim, insan nasil hickirir ve yururken sendeler felan.
  asil olay ikinci misrada; cengiz abi hatun kisinin ugruna olmus, sonra geri gelmis herhalde, velhasil hala sorgulamakta. "sen miydin, yoksa amcaoglu necati mi idi ugruna oldugum", nasil yani?
  
  "aklımdan geçti birden, bütün davranışların,
  tamamlıyordun beni, aynıydı herşeyimiz...
  en büyük desteğimdi, sihirli bakışların;
  her zaman yanımdaydın, çok mutluyduk ikimiz... "
  
  tamam, ne guzel mutlu imissiniz. e boynuz nereden geliyor o zaman, hatun neden baskasi ile evleniyor. yani sen bu kadar seviyorsun ve seviyordun madem, hatunu bir takip etmez mi insan? sonra bir bakiyorsun hatun sak evlenmis, hatta sen de dugunde bonus dagitiyorsun. anlamadim, acaba hatun ile iliski halinde mutluluk sacarken bir arapas ile hatun baskasi ile mi evleniyor? oyle ise eyvah eyvah, insan tirlatir, boyle sarki az bile.
  
  "gözlerim bulutlandı, başım öne eğildi;
  yalan değil, olamaz duymadın feryadımı...
  bütün bu gördüklerim, birer gerçek değli mi?
  benim değilsin artık, boşver unut adımı..."
  
  yani burada olay 'moral of the story' kivamina gelmis; her ne kadar son dakika sayiklamalari felan ise de hatun zaten postayi koymus cengiz abi'ye, sen unut adimi felan desen, benim degilsin artik diye karakter olayina girsen bile nafile. top cizgiyi gecmis cengiz abi, kasma artik diyorum icimden.
  
  sarkinin buyusu surada ki; sozleri duyuyor, acikliligina inaniyor ve sarki ile uzuluyor -hatta bazi sahislarin durumlarinda konu sarki ile bogurmeye kadar varabiliyor- amma ve lakin bu sarki aslinda ne diyor, olay nedir burada diye dusunmuyorsunuz. eh, bu da cengiz kisisinin yetenegi, merak ettim ama sozleri birgun kasedin kapagindan okurken "ya ben ne halt etmisim?" diye dusunmus mudur? benim de kabullenmem lazim bir yerde.