846 entry daha
  • genel olarak bu adama yapilan guzellemeleri gorunce zaten hayret ediyorum da, rte muhaliflerinin bu adama guzelleme yapmasi beni iyice dumurlardan dumurlara surukluyor...

    universiteliler bilmez... 1994 istanbul belediye secimleri zamaninda on plana cikan iki aday var... anap adayi ilhan kesici ve shp adayi zülfü livaneli... plase ise dyp'den aday olan eski anapli, 1984-1989 doneminin baskani bedrettin dalan... refah partisi'nden recep tayyip erdoğan, dsp'den necdet özkan, mhp'den ahmet vefik alp ve chp'den ertuğrul günay da diğer adaylar ama hicbirine sans tanindigi soylenemez...

    neyse efendim... o gunlerde medyada ozel sektor bugunku gibi devasa boyutta degil... ozellikle tv alaninda 3-5 kanal var ve bu kanallarin en onemlisi, en cok izleneni de, ayni zamanda en eskisi konumundaki, cem uzan'in sahibi oldugu interstar... (magic box-star1 adi altinda kurulmus, daha sonra ortaklardan ahmet özal'in cekilmesinin ardindan ismi de degismisti, bu gereksiz bilgiyi de not duselim) bunu neden anlatiyorum? cunku o donemde de istanbul buyuksehir belediyesi shp'nin elinde ve uzan grubu da belediye ile papaz olmus durumda... asil sebep, grubun insa etmek istedigi plazaya belediyenin izin vermemesi... atiyorum, 20 katli bina yapacaklar, belediye diyor ki 15 kata kadar izin veririm... boyle bir ihtilaf var arada...

    bunun uzerine uzan medyasi basliyor ates etmeye... ellerine gecen ilk buyuk koz, iski skandalıoluyor... neredeyse butun haber bultenleri bastan asagiya bu olayi kasimak uzerine kuruluyor ve skandala karisan iski genel muduru ergun göknel'in sahsinda istanbul belediye baskani nurettin sözen'in itibari da sifirlaniyor...

    shp ise bu noktada akillica bir hamle yapip sozen'i yeniden aday gostermiyor ve zulfu livaneli gibi kamuoyunda shp secmen kitlesinin de otesinde sempatizani olan ve saygi duyulan bir sahsi aday gosterme karari aliyor...

    fakat uzan grubu bu noktadan itibaren ciddi ciddi cirkinlesmeye basliyor... once haber bulteni'nde sacma sapan iftiralar uydurup livaneli'ne camur atiyorlar, ardindan da "gunun yorumu" kosesinde engin ardıç gibi bir medya fahisesine, kiraathane agziyla guya livaneli'nden hesap sorduruyorlar... sonra livaneli acik oturuma cikip ithamlara yanit vermek istiyor, soz konusu yayin gerceklestiriliyor da, fakat stockholm'de turk bayragini yakmakla itham edilen livaneli, boyle bir seyin olmadigini, zaten bu konuda herhangi bir kanit da ortaya surulemedigini gulerek soyleyince programi sunan pınar türenç denen kimil zararlisi "peki siz yakmadiginizi ispat edebiliyor musunuz, ha, yakmadiginiza dair kanitiniz var mi ha!?" diye ciyak ciyak yirtinarak kendinden geciyor...

    tabii butun bunlar olup biterken interstar yayinlarinda ilhan kesici'nin de alttan alta pohpohlandigini soylememe gerek yok herhalde!

    eh, sonunda 27 mart tarihi gelip catiyor... sandiklar acildiginda bakiyoruz ki livaneli anca yuzde 20 oy alabilmis... yani anti-propaganda ise yaramis... lakin kesici yeterince sisirilememis ki o da yuzde 22'de kalmis... dalan ise o kadarini bile yapamamis... yuzde 15'lerde... tabii tum bunlar olup biterken yuzde 25 oy alan recep tayyip erdogan ise sehrin yeni belediye baskani olmus!

    yanisi su: recep tayyip erdogan'in tum turkiye tarafindan taninan bir siyasi figur haline gelmesinde, cem uzan'in dolayli yoldan da olsa buyuk payi var!

    derken aradan sekiz sene daha geciyor... bu sure zarfinda rte ulkenin en tartisilan siyasetcilerinden birine donusuyor, hatta birkac ayligina pınarhisar'a gidip gelince iyice gundemde zirveye oynuyor... o esnada 2001 ekonomik krizinin patlamasi ve yeni siyasi parti arayislarina girilmesiyle de iki farkli aktor cikiyor sahneye: birincisi rte'nin baskanligini yaptigi akp, digeri de cem uzan tarafindan kurulan genc parti!

    cem uzan'in siyasete isinma turlari aslinda secimlerden birkac ay oncesinde "uzan grubu'nun 46. yil etkinlikleri" diye bir garabet uydurulmasi ve bu kapsamda mitingler yapilmasiyla basliyor... uzan bakiyor ki meydanlara adam toplayabiliyor, hemen partiyi kuruyor... partinin secimlere giremeyecek kadar gec kurulmus olmasi sorununu da hasan celal güzel'in yeniden doğuş partisi'ni yutarak hallediyor, milletvekili adaylarinin cogunu da sirket calisanlarindan gosteriyor, falan filan... star tv uzerinden butun gun cem uzan propagandalari yapiliyor ve genc parti de merkez sagdaki pastadan payini kapma yarisina giriyor...

    akp ve genc parti'nin ilk kez secmen huzuruna ciktiklari 3 kasim 2002 secimleriyse, olabilecek en absurt sonuclardan birini doguruyordu ve yuzde 10'luk baraji sadece akp ile chp asiyordu... hatta akp bu sayede yuzde 34.2'lik oy oraniyla 360 kusur vekil cikardi ki daha sonralari oylarini arttirmasina ragmen hicbir zaman bu denli buyuk bir cogunlugu elde edemedi mecliste... baraja takilan buyuk partilerden dyp yuzde 9.5, mhp ise yuzde 8.4 oy almis ve bir bakima kilpayiyla meclis disinda kalmislardi... genc parti ise yuzde 7.25 oy toplamisti... yani bir bakima genc parti adi altinda bir parti kurulmus olmasaydi, dyp ile mhp meclise girebilecek ve bu durumda, akp yuzde 35'leri gecip 40'lara dahi yaklassa tek basina iktidar olamayacakti... hulasa, cem uzan bir kez daha recep tayyip erdogan'in ekmegine yag surmus oluyordu... sekiz sene once onun turkiye'nin gundemine tasinmasina vesile olurken, sekiz sene sonraysa bu kez turkiye'nin basina gecmesine yol aciyordu...

    tum bu olup bitenleri dusununce rte'ye kizarken bu adama saksak ceken vatandaslari birazcik hafiza sahibi olmalari hususunda uyarmadan gecmek istemiyorum... bu zirtapoz olmasaydi belki bugun rte'nin kasimpasa'da kiraathane falan isleten bir adam olmaktan oteye gidemeyecegini bir dusunun de ondan sonra istediginiz kadar "cem basgaaaaan" diye ayilip bayilabilirsiniz...

    tanim: turkiye'nin tarihindeki iki buyuk kirilma noktasinda parmagi olan sabik is adami...

    edit: imla

    edit 2: cem uzan'in 20 sene sonrasini tum berrakligiyla gormesi elbette beklenmezdi fakat gelismis bir ulkede olsaydik kendisinden asil beklenmeyecek sey, elindeki medya gucunu bu denli cirkince kullanmasiydi... isvec, avusturya, kanada, yeni zelanda veya bir baska medeni ulkede bir medya patronu cikip bir secim oncesinde adaylardan birini her allahin gununde sabahtan aksama kadar mesnetsiz iddialarla karalayamaz... yine benzer bir ulkede bir medya patronu iki ay icinde hoop diye parti kurup bodoslama secimlere dalamaz ve bu surecte kendi kanalini da borazana ceviremez... cem uzan bunlari yapti ve bu sayede de memleketin bugun geldigi noktaya ciddi bicimde etki etti... 1994 yerel secimleri de 2002 genel secimleri de ulke tarihinde cok buyuk iki kirilma noktasiydi ve eger cem uzan tarafsiz bir medya patronu olabilseydi o iki secimin sonucu da, ulkenin bugun geldigi nokta da daha farkli olabilirdi... anlatilmak istenen bu...
1329 entry daha
hesabın var mı? giriş yap