3 entry daha
  • kadinlik... öyle cok kavrami barindiriyor ki icinde hayatin kendisi belki... disi olmak cünkü kadinlik; dogurmak, hayata can vermek sonra, ana olmak, sevmek, yar olmak, yar icin ömürden ömür verip cocuk icin dünyalara karsi durmak. günümüzün hakim ataerkil kültüründe, özellikle dogu kültürlerinde, en basta kimlik savasina girmek kadinlik. kadinligi bir sucluymuscasina tasiyip erkekler tarafindan yazilan yasalarin hükmünü giymek. pecelerin arkasindan bakmak dünyaya kimi topraklarda, varligi alinan nefese hapsetmek. cogu yerde ezilmek, cogu yerde cekmek, cogu yerde hala birey haklarinin varligindan bile haberdar olmamak, cogu yerde hala köle olmak...
    cogu yerde böyleyken, böyle olmayan yerlerde nasil peki kadinlik? bati dünyasinin özgürlük yalani altinda kullandigi pazarlama malzemesi degil mi? güclenen erkekligin, erkeklerin elindeki sermayenin bir oyuncagi degil mi? tüketim kültürünün öznesi, ruj markasinin mankeni degil mi? kadinin yozlastirilmasi ve yüzeysellestirilmesi bir toplumu siglastiran en önemli etmendir oysa ki. kadinlarin düsünceden, düsünmekten, üretmekten uzakta tutulmasi bir toplumun gelismesine yapilmis en önemli darbedir. üretmek derken fabrikalarda sömürülmek degil, bilime ve ilime katilmasidir kadinin, sanata katilmasidir. kadinligin ve kadin gözündeki inceligin hayatin her yanina yayilmasidir. kadinin güzelliginin, isiginin her yani aydinlatmasidir. kadin, belki de kadinlik adi altinda cizilen sinirlari kaldirip attiginda, gercek özgürlügün tadini aldiginda, yemek tarifleri tadinda verilen mükemmel kadin tasvirlerinin disina ciktiginda, yani kadinlik tanimini kendisi yapabildiginde kendisi olacaktir. yürünecek yolumuz cok...
28 entry daha
hesabın var mı? giriş yap