8 entry daha
  • 'bir kitap okudum, hayatım değişti' romantizmine girmeyeceğim fakat bazı kitaplar yalnızca doğaları gereği dahi size eğitim sisteminden tutun da toplumsal normları dahi sorgulatabiliyor. müsaade ederseniz 'neden işler ve günler lise müfredatında olmalı' temalı entryimle geldim.

    işler ve günler günümüzden yaklaşık 2700 sene önce yazılmış bir kitap, daha doğrusu 800 satırlık bir didaktik şiir. hesiod amcamız kitabın başında evrenin, tanrıların ve insanın yaratılışına kısaca değindikten sonra (zira daha detaylısını anlattığı başlı başına bir başka kitap mevcut) insanların nasıl var olmalarına dair uzun uzun 'ahlak' dersi veriyor. bakın burası çokomelli zira günümüzde tek tanrılı dinlerle ve hatta islamla ilişkilendirilen 'ahlak' kavramının çok ama çok benzerini pagan uygarlıklarda da görüyoruz. ahlaktan kastım elbette bacak arası ahlak değil, 'doğru düzgün' olabilme hali kısaca. ahlak ve dinin aynı cümle içinde geçmesine dahi sinirleniyorum. fakat şaşırtıcı değil, bundan 2.700 sene önce yazılan eserde dahi bir takım büyük ahlaksızlıkların tanrılar tarafından cezalandırılacağı söyleniyor. keşke dinler tarihinde fatiha öğreneceğimize bunları tartışsaydık, heyhat.

    tabi tarım toplumundan bahsediyorsak, tarımsal bilgilendirmeleri de es geçmemek gerekiyor. kitabın ikinci kısmı genelde tarım öğütleri üzerine. öyle ki, döneminden yüzyıllar sonra bizans döneminin en önemli tarım ansiklopedisine giren öğütlerden bahsediyorum. fakat bu öğütlerin en can alıcı noktası, bütün zaman kavramlarının astronomik belirtilmesi. 'eyyamı buhurdan sonra', 'sirius ilk kez gökyüzünde görüldükten sonra', 'kırlangıçlar göçtükten sonra' gibi. hal böyleyken, bu eseri ilk okuduğumda kendimi inanılmaz cahil hissetmiştim. doğadan kopukluğumuz, doğaya yabancılaşmamız, doğa konusundaki cehaletimiz... hani belki diyorum, ilginizi çektiyse şayet, kitaptaki -bana göre- en keyifli yerleri çevirip bir yazı derledim. şuradan okuyabilirsiniz.

    ek: ah, egitim sistemi diyordum, unutmusum yazmayi. liseden dunya tatlisi bir ust donemim var, kendisi doktor su an ve en son on sene once konusmustuk. instagran'da hesiod'la ilgili bir sey paylasinca yazdi bana, mitolojiye giris kitaplarindan birinde gormus. 'bu yastan sonra okuyunca insan cok uzuluyor, kendi yolunu cizmis oluyor coktan' minvalinde bir seyler soyledi. bir yandan herkesin bu eserlerden farkli bir detay yakaliyor olmasina sevinip, bir yandan da sahiden ne kadar bos ve inefektif bir egitim aldigimizi dusunup uzuluyorum. sebebi budur ki tanidigim butun gok cisimlerini balkonda oturdugum arkadaslarima ogretmeye calisiyor, daha fazla agac ismi ezberlemeye gayret ediyorum. cunku bence degerli olan bu, malazgirt savasinin tarihi degil, kusura bakmayin.
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap