• vezirler huzura çıkmışlar:
    - padişahım, hazinede para kalmadı. yeni vergilere ihtiyacımız var, diyerekten. padişah, kavuğunun altından kafasını kaşımış:
    - eeee! ne vergisi koyalım? demiş.
    - köprülere adam koyalım, geçenden bir akçe alsınlar!
    padişah kabul etmiş ve aradan bir süre geçtikten sonra sormuş vezirlerine:
    - tepki var mı?
    - hiç bir tepki yok!
    - iyi o zaman köprünün diğer tarafına adam koyun, çıkandan da bir akçe alsın!
    aradan bir süre geçmiş, padişah:
    - var mı şikayet?
    - yok!
    halkının tepkisizliğine kızan padişah, gürlemiş:
    - köprülerin ortasına da adam koyun, gelip geçeni ... halletsin!
    aradan birkaç gün geçmiş, halktan bir tepkinin olmamasına içerleyen padişah, çağırmış vezirlerini:
    - halkı dinleyelim hele bir, demiş gitmişler köye, padişah sormuş:
    - var mı şikayet?
    ses yok. padişah tekrar :
    -var mı şikayet? şikayeti olan söylesin! diye gürleyince arkalardan cılız bir ses duyulmuş:
    - padişahım, o köprünün ortasındaki adam var ya!
    - eeee! demiş padişah bir umutla...
    - aksamları çok kalabalık oluyor, sıra uzuyor, eve geç kalıyoruz, bir adam daha koysanız...

    hikayesini akla getiren köprü.
  • intihar için daha az tercih ediliyor olsa gerek. insan doğası bu, intihar bile ediyor olsa "birinci köprü" varken gidip fsm'den intihar etmez heralde. klasa uymaz.

    not: o değil de, "şimdi boğaziçi'nde çok trafik vardır" deyip de fsm'yi seçen intiharperverler var mıdır acaba?
  • annem tarafından daıma daha bos oldugu ıdda edılen kopru
  • kadir başkan "buraya metrobüs yapılmasına dair çalışmamız var" demiş. yemin ediyorum dünden beri uyku girmiyor gözüme.
    ulan amına koyim dün burada metrobüs yokken üstelik baltalimanı'ndan gişelere 2 saatte geldim. üstüne metrobüs olursa napcaz olm.
    ya bu şaka olsun lütfen, bu işin durdurulması için falan bişi yapılsın.
    biri şu belediyedeki yöneticilere "metro" denen varlıktan bahsetsin ne olur. olm her yere otobüs otobüs anasını sikiliyor trafiğin. kaçacak sokak kalmadı istanbul'da...
    en sonda insanlar hovercraft alacak ta öyle gidip gelecek işe...
  • 3 temmuz 1988'de açılmıştır.
  • son 7 aydır her gün kullandığım bu köprü adeta bir ömür törpüsüdür.bombok bi köprüdür, boğaziçi köprüsü her daim trafik olsa da yavaş yavaş akarken bu köprü trafik olduğunda insanı çileden çıkartır. bir mühendislik harikası olan 20 şeritten 4 şerite düşmesinin bunda büyük etkisi vardır tabi.

    sabahları işe giderken trafik olur akşamları iş dönüşü trafik olur gece kamyonları salarlar trafik olur, okullar açılır trafik olur okullar kapanır trafik olur, tatil başlar tatile çıkarlar trafik olur tatil biter dönüş yolu olur trafik olur, güneşli günlerde insanlar arabalarıyla giderler trafik olur yağmurlu havalarda toplu taşıma zor gelir trafik olur en nihayetinde kar yağar araçlar ağır gider trafik olur.. sonuç olarak bütün bunlar çıkarıldığında kalan zamanlar trafiğin olmadığı zamanlardır ve boş kümedir.
  • ingiliz, japon ve italyan ortak yapımı; yapımında kullanılan plakaların japonya'dan, betonunsa romanyadan geldiği; açılışını da turgut özal'ın yaptığı köprü.. altından da vapurlar falan geçiyor..
  • 2012 haziranında başlayan tamiratın bugün itibarıyla yapılmadığı köprü.

    sadece 1500 metrelik güzergahtan mütevellit aşınma tabakası değişecekse, literatüre geçecek şekilde şerit başına sadece bir gecede bile tamamlanır. bu şart ile sekiz + bir günlük işi var aslında.

    bugün niye çalışma yapılmıyor anlamadım. hava müsait, şerit kapatılmış, fiziksel alan mevcut. 12'de anadolu yakasına geçerken sadece bir makine çalışıyordu. 16'da avrupa yakasına dönerken bir işçi çalışıyordu, geriye kalan 17 işçi de sırtını denize dönüp koyun otlatan çoban misali sırtlarını boğaza dönüp sigara içiyordu, kepçedeki operatör de cep telefonunu parmaklamakla meşguldü. aynı kırım makinesinden yüz tane de dizilebilir yan yana, 500 kişilik hafriyat ve temizlik ekibi de konulabilir, aynı anda değişik noktalarda 10 tane binder serim makinesi de sokulabilir ardından; bir gecede 1500 metre bile olsa aşınma tabakası değiştirilir. gece 12 'de fiziksel olarak bir şerit daha kapatırsın, sabah 6 'ya kadar çıkılır işin içinden. sabah kapattığın ikinci şeridi trafiğe açarsın, iki gün sonra da (esasında gerekmez ya) aşınma tabakasını değiştirdiğin şeridi.

    mühendislik işleri adam/saat ve makine/saat ile hesaplanır. havuz problemi gibidir aslında, 1 adam (veya makine) günde 1 m3 toprak kazıyorsa, 90 m3 iş 90 günde biter. 90 tane adam (veya makine) koyarsan, iş 1 günde biter. maliyet de aynı kalır, çünkü toplamda yine 90 adam(veya makine)/saat çalışılmıştır. tek kriter saat'tir burada, işi ister 90 günde ister 1 günde bitirirsin. paran kısıtlı ise sallarsın, paran varsa ve diğer kalem işleri hemen ardından başlatabileceksen en kısa sürede bitirirsin. balıkesirin bahçelievler mahallesinde 1 kalıpçı ustası ile bina yapılmıyor, fsm burası yahu.

    bu yazdıklarım sadece aşınma tabakası değişecekse elbette. heralde statik sisteme de bir şeyler yapılıyor, yoksa üç aylık onarım süresi şaka gibi.

    edit:

    http://www.ntvmsnbc.com/id/25359682/ adresindeki röportajda karayolları genel müdürü cahit turhan şunları söylüyor:

    "üç aydan kısa sürede tamamlamaz mı?" eleştirilerine de yanıt veren karayolları genel müdürü, "çok da hızlı yapmak istemiyoruz. çünkü tadilat yapılan şerit tabliyenin nem ve sudan etkilenmemesi gerekir. uzun süre yağış altında kalırsa yapılan çalışma faydasız olur" diye konuştu.

    elden geçirilen çelik malzemelerde yapılan kumlama ve temizleme çalışmalarının zaman aldığını vurglayan turhan, "söktüğümüz malzemeleri hemen yerine koyamayız çünkü önce çeliğin pürüzlendirilmesi gerekiyor" dedi.

    e iyi tamam işte, süre ne kadar uzarsa nemden ve sudan etkilenme ve yağmur altında kalma olasılığı da o kadar artar, mümkün olan en kısa zamanda bitirilmeli demek ki. nasıl bir hesaplamadır bu? 3 ay, nemden ve sudan etkilenmeme ve yağmur alma olasılığı en düşük süredir gibi bir anlama geliyor yukarıdaki kelam?

    ayrıca statikte bir değişiklik, onarım yokmuş, sadece tabliye pürüzlendiriliyormuş, e iyi, o zaman pürüzlendirmeyi bir gecede yapabilecek kadar çok makine yığın, bir gecede bitsin? kek mi bu pürüzlendirdikten sonra 3 ay kabarması beklenecek?

    yapılan iş statiğe etki etmeyen, kullanılan teknik, malzemeler ve işgücü açısından bekleme süresi gerektirmeyen, temelde aşırı basit, mekanik bir iştir ve 3 ay, böylesi bir onarım için mühendislik ayıbı sayılacak kadar uzun bir süredir.

    çok merak ediyorum bu çalışmanın iş programını ve süre-maliyet analiz dosyasını.
  • 16 haziran gecesi haberlerde şeritler kapandı haberlerini takiben gişe çıkışından boğazı sıkılmış gibi kalan köprüdür. istanbulda kıtalar arası seyahat normal halinde dahi anormalken, alternatifini bitiremeden toplu taşıma kullanırsınız artık diyip köprü kapatmak insafsızlığın daniskası resmen. sen marmaray mı yapıyosun napıyosan bari önce onu bitir, insanların önüne bir seçenek sun, sonra gir bu işlere. ayrıca bu köprüyü kullanmak mecburiyetinde olan bilimum nakliyat türevi araç hangi toplu taşımayı kullanacak onu da bilen yoktur sanırım.

    edit. 17 haziran gecesi olacak o tarihe geçsin, günlerimi de şaşırdım iyi mi
  • boğaziçi köprüsü'nden farklı olarak halatları "v" şeklinde değil de, dik olarak gerilen köprü...
hesabın var mı? giriş yap