fibula

• ne boka yaradığını hala anlamadığım bacak kemiği.
  derlerki yük taşımaz, sadece kaslara tutunma yeri oluşturur; iyi tamam dersin varmış bir görevi.
  sonra da bir plastik cerrah çıkar fibulayı alıp penisi ampute olmuş birine fibula'dan penis yaptım der.
  ee noldu o tutunan kaslar?
  yani anlayacağınız olursa bir sik olur. olmazsa bi sikim olmaz.
• tarihte frigyalıların bulduğu çengelli iğneye verilen ad.
• gereksiz bir kemik. vücut ağırlığını taşımaz. plastikçiler penil protezde kullanırlar bunu. 2. sınıftayken anatomi rotasyonundaki bir plastik cerrahi asistanının sorduğu "fibulası olmayan biri futbol oynayabilir mi?" sorusuna "oynar ama gol atamaz" diye cevap vermiştim kendimi çakal sanıp. fibulası olmayan biri rahatlıkla futbol oynayabilir.
• friglerde tunç, altın ya da gümüşten yapılmış, giysi uçlarını tutturmaya yarayan veya süs amaçlı kullanılan bir tür çengelli iğne.
• kemikten yapılmış ziynet eşyası.
  
  eski yunan ve roma dönemlerinin vazgeçilmezlerindenmiş.
• anatomik bir terim, (bkz: bacak) kemiklerinden birinin latince ismi, tibia ya (bkz: destek) , ortagimin eski nicki, veteriner tabii
• tibia'nın yanındaki kemik bacak kısmında bulunuyor.
  (bkz: tibia)
• latince'de bu kadar guzel bir ismi olan bu kemige turkce'de malesef kamis kemigi deniyor.
• antikitede friglerden önce de görülür, lakin friglerin çok kullanmış ve popüler bir hale getirmiştir. taklitleri dösimlerde bulunur.
• bacaktaki iki kemikten dış kısımda olanı