• bir itiraf: foucault'nun sarkacını ilk duyduğumda, bu kesin benim aklımın almayacağı bi post-modern teoridir diyip hiç merak etmemiştim. sonra hasbelkader bilim dergiciliği falan yaptım sarkaçla tanıştım. o foucault bu foucault diilmiş anladım ama arada rahat bi beş sene foucault'nun sarkacının post-modern bi zırva (herhangi bir sosyal bilim ya da felsefe kavramı post-modernse zırvadır yönündeki dogmatizmimi sürdürüyorum evelallah) sanarak gezdim. gezdim dediysem kendisiyle hiç işim olmadı aslında ama biri "fuko'nun sarkacı" muhabbeti açsaydı "la bırak olm. o yavşağı otur lenin oku" derdim kesin.

    hamiş: bir şeyi ilk kez duyduğunuzda hemen önceki bildiklerinizden yola çıkarak bir şeyler yakıştırmayın en azından internete neyim bakın bi zahmet...
  • 1850 lerde foucault paris'teki pantheon'un kubbesine 67 m uzunluğunda bir sarkaç astı. sarkaç topu her salınımda yaklaşık 1 cm presesyon yaptı. bu, dünyanın gerçekten döndüğüne dair doğrudan ilk delildi.
  • foucault'un sarkaci saatte 11 derecelik bir hizla donuyordu, bu da tam bir turunu 32 saatte tamamladigi anlamina geliyor, cunku duzlemin donme hizi enleme baglidir. yani 0 enlemdeki ekvator'da foucault sarkaci donmez.
    yerkurenin 24 saat icerinde 360 derece dondugunden yola cikarak, donme hizi 15 derecedir, ve foucault sarkaci bu hiza ancak kuzey ya da guney kutbunda ulasabilir.
    sarkacin donme hizini hesaplamak isteyenler icin formul: yerkurenin donme hizi * sin (sarkacin bulundugu yerin enlem derecesi)
    bu formulle yerkurenin donme hizinin o noktadaki yuzeye dik olan bilesenini bulunur, ki sarkacin olayi matematiksel olarak bundan ibarettir.
  • bilkent'te olanı bir hukuk öğrencisinin üzerinde miley cyrus taklidi yapmasından dolayı kopmuştur.
  • herkesin sandiginin aksine bilkent fen fakultesindeki orneginin bozuk oldugu sarkac! bilkentteki sarkac tam bilemedigimiz nedenlerden dolayi dis etki almakta, bu yuzden eliptik bir hareket yapmakta, iyi gozlenirse nerdeyse hic donmedigi gorulebilmektedir. insallah duzeltilir, bir nesil daha her gun o bozuk sarkaci gorup aci cekmez...
  • yaşlılık ve işsizlik fena şeyler. lâkin ara sıra faydası da olmuyor değil. mâlum fethullah gülen cemaati ve maceralarından sonra epey düşünme zamanı oldu. ben bunları biryerlerden hatırlıyorum diyordum kendi kendime. gece uykunun zayıfladığı bir anda hatırladım. (aslında tüm cemaatler için geçerli sayılabilecek) umberto eco'nun yazdığı bu kitapta pek iyi tariflenmiş olan bitenler;

    ...arles yahudileri koğuşturuldukları için, istanbul yahudilerinden yardım istiyorlar; onlar da şöyle yanıt veriyorlar: "musa'ya inanan sevgili kardeşlerimiz, fransa kralı sizi hıristiyan olmaya zorluyorsa, hıristiyan olun, başka türlü yapamazsınız çünkü, ama musa'nın yasalarını yüreklerinizde saklayın, malınızı mülkünüzü elinizden alıyorlarsa, oğullarınızı tüccar olarak yetiştirin ki, yavaş yavaş onlar da hıristiyanların mallarını mülklerini ellerinden alsınlar. canınıza kastediyorlarsa, oğullarınızı hekim, eczacı olarak yetiştirin ki onlar da hıristiyanların canlarını alsınlar. havralarınızı yakıp yıkıyorlarsa, oğullarınızı din adamı yekiştirin ki, onlar da hristiyanların kiliselerini yakıp yıksınlar. başınıza başka dertler açıyorlarsa, oğullarınızı avukat, noter olarak yetiştirin ki, her devletin işine karışsınlar. böylece, hıristiyanları boyunduruğunuz altına alacak, dünyaya egemen olacak, öcünüzü alabileceksiniz onlardan."...
  • dünyanın dönüşünü kanıtlamak üzere yapılan bir deneydir.hava sürtünmesinin sıfırlandığı ortamda salınıma bırakılan sarkaç,coriolis kuvvetinin etkisiyle her seferinde hareket yönünün sağına sapma gösterir.sapmaların etkisiyle çizdiği yön değişen sarkaç 360 derecelik dönüşünü 24 saatte tamamlar.
  • camilerde, tavandan uzuncana kablo ve zincir ile sarkan devasa avizeler döner durur ya, ne zaman görsek dönüyordur işte, "ulan" diyorum "acaba mı?"
  • foucault, hava surtunmesini en dusuk seviyeye getirmek icin cok uzun bir ip kullanarak salinim hizini azaltmistir. uzun sure salinimin devam etmesi icin ise potensiyeli olabildigince yuksek tutmayi dusunmus ve 28 kg'lik kursun bir kutle kullanmistir.

    deney ortaminda hava akimlarina dikkat edilmezse sarkac yandan carpan kuvvetlerin etkisiyle elips hareketi yapar ve her sey mahvolur.
  • bildiğiniz gibi, bir sarkaç, eğer herhangi bir hava akımına maruz kalmıyorsa yukarıdan bakıldığında düz bir doğrultuda salınımını sürdürür. fakat 19. yüzyıla ses getiren çalışmalarıyla damgasını vuracak bir adam sanıldığı gibi olmadığını iddia ederek o gün panthéon’a yüzlerce meraklı insanı toplamıştı. bu adam, bir binanın tepesine tutturulmuş, yeteri kadar uzun süreli salınabilen bir sarkacın zamanla salınım düzleminin değişeceğinin gözlemleneceğini söylüyordu. eğer gerçekten öyleyse bu dünyanın döndüğünün ilk deneysel kanıtı olacaktı.

    panthéon’un görkemli kubbesinin ortasına, 67 metre uzunluğunda zemine kadar uzanan çelik bir tele asılı 28 kg ağırlığında demir bir top bağlanmıştı. bu devasa boyutlardaki sarkacın iddia edilen ilginç salınım hareketi birazdan heyecanlı gözlerce izlenecekti. zemine ince bir kum tabakası serildi. salınım esnasında demir kütlenin altındaki sivri uç bu kum tabakasına sürtecek ve hareketin her anının izinin oluşması sağlanacaktı. başlangıç sırasında salınımı etkileyecek herhangi ters bir hareket oluşmasın diye de sarkaç gerilerek, demir kütle bir iple tutturulmuştu. deney, bu ipin bir mumla yakılarak koparılmasıyla, yani sarkacın salınıma girmesiyle birlikte başlayacaktı.

    deneyin mimarı olan jean bernard léon foucault, deneyin beklediği şekilde sonuçlanacağından emindi. tüm hazırlıklar bittiğinde, bir mumun aleviyle, demir kütleyi tutan ip yakılarak kesildi ve sarkaç ağır ağır salınım hareketine başladı. demir topun altındaki sivri uç, platform üzerindeki kum tabakasına sürterek ilk izi oluşturdu. sarkaç, salınımının ilk periyodunu bitirirken kumda oluşan iz dümdüz bir çizgiden fazlası değildi. yüzlerce göz halâ üzerindeyken, sarkaç ikinci ve üçüncü salınımlarını gerçekleştirdi. diğer salınımlar birbiri ardına gerçekleşirken zaman geçtikçe kumdaki ilk izi oluşturan birinci salınımdaki heyecan giderek yerini sıkıcı bir tekdüzeliğe bırakıyordu. 10 dakika, 20 dakika geçtiğinde henüz fark edilir hiçbir değişiklik yoktu. meraklı bekleyişini sürdüren tüm izleyicilerden sessiz olmaları istendi. panthéon’un tüm kapıları kapalıydı. öyle ki en küçük bir hava akımı bile sonucu etkileyebilirdi.

    bir saati bulan bekleyiş sonunda sarkaç, foucault’nun iddia ettiği şekilde belirtiler göstermeye başlamıştı. kumdaki iz, giderek bir çizgi olmaktan uzaklaşıp sivri uçlarından birleşmiş, alt kenarı bir yay olmak üzere iki eş üçgeni meydana getirmeye başlıyordu. birkaç saat sonunda kumda oluşan iz, artık her gözün görebileceği açıklıkta sarkacın farklı bir düzlemde salındığı sonucunun çıkarılabileceği kadar farklıydı. foucault, devasa boyutlardaki bir sarkaçla devrimin fikir önderlerinin huzurunda, yüzlerce meraklı parislinin gözleri önünde dünyanın döndüğünün tarihteki ilk canlı kanıtını ortaya koymayı başarmıştı. paris’in bulunduğu enlemin doğrudan etkisiyle, yaklaşık 32 saatlik bir bekleyişin ardından sarkacın kum tabakasında bıraktığı iz, kusursuz bir daire halini alacaktı. evet, dünya kesinlikle dönüyordu!
    daha detaylı bilgi için:http://www.acikbilim.com/…iti-foucault-sarkaci.html
hesabın var mı? giriş yap