• ölüm bütün insanlar tarafından korkulan bir olaydır.din ya da yaşam görüşü farketmez.

    ama şahsi kanaatimce insanın ölümden korkmasının en önemli sebebi diğer insanların yaşamayı sürdürüyor olmasıdır.yaşamın sürüyor olmasıdır.

    tüm yaşamın sona ermesine sebep olacak bir olayın beklendiğini düşünün, hiç bir çarenin olmadığı.tahminimce insanlar sakince ölümü bekler.ama mesela afrika kıtasının bu olaydan zarar görmeyeceği bilinirse bu defa korku insanı yine tetiklemeye başlar.

    belki de ondandır dinlerde kıyamet gibi yaşamın sona ereceği bir anın vaadedilişi.
  • bilinç altımızda ölümden sonra yaşam olmadığını bilmemizdir.
  • "it is the unkown we fear when we look upon the death and darkness, nothing more" albus dumbledore
  • bence öldükten sonra kendisini neyin beklediğini bilmediği içindir. dini konulara değinmeyeceğim, ama genel olarak insan bilmediği bir şeyden korkar, ürperir... ölüm ise bir sır. gidip de dönen görülmediği için, böyle bir korkunun kişinin içinde yer etmesi normaldir diye düşünüyorum.

    ayrıca, bu soru kendi içerisinde soruları da doğuruyor. ruhun bedenden ayrıldığı o anda mı? öldükten hemen sonra mı? eğer gömülüyorsa toprağın altında mı? bu ve bunun gibi örnek sorulara göre korkunun düzeyi de değişiyor olabilir. ölüm kavramı geniş yelpazede değerlendirildiğinde, ortaya çok farklı hisler çıkabilir, korkunun da ötesinde belki de!
  • kanımca, insanlar ve hatta içgüdüsel olarak diğer canlılar bilinmezlik ya da aydınlatılmamış gerçekten korkarlar. karanlıktan, ölümden ve gelecekten korktuğumuz gibi. gelecek olgusuna zamanla alıştığımız ve daha çok kontrolümüz altında hissettiğimiz için daha hafif bir korkuya bırakır kendini.

    ölümden sonrasını vadeden din ve inanışlar, ölüm korkusunu azaltıcı hatta teşvik edici niteliğe sahip olabilir. viking'lerin valhallaya gitmek için savaşta ölmek istemeleri gibi. ama bu korkuyu sıfıra indirmek bence mümkün değildir. ne olacağını bildiğinize inansanız bile "nasıl" sorusu yine bir bilinmezliktir.
  • respawn olsa iyi de işte.
  • öyle programlandığımız içindir. açacak olursam;

    korku da aynı koklama, duyma, tatma, acı gibi bir uyarı sistemidir. mesela insanın kendine zarar vermemesi için acı duyusu geliştirilmiştir. böylece kimse elini ateşe sokup kendini yakmaz; kendine zarar vermez. acı duyusu onu durdurur. korku da tam olarak bir duyu olmasa da böyle görevi olan bir histir. başlıkta ki gibi. ölümden korkmak.

    insanlar hemen ölse bu dünyaya gelme amacımıza hizmet etmiş olmayız. bunun önüne geçilmesi için insanlar ölümden korkar.

    diyelim ki mevcut teknolojimizin daha da geliştiği bir 300 yıl sonra, icat ettiğimiz düşünebilen ve gelişen organizmadan oluşan robotları zeka ve evrimleşme gibi amaçlarla test etmek için başka bir gezegene göndereceğiz. ama istiyoruz ki onlar bizi bilmesin, kendilerine de zarar vermesinler. yazılımcılar sistemlerine hemen iki yeni modül ekliyor. korku acı

    yada boşverin; insanoğlunca bilinmeyen, müdahale edilemeyen herşey korkutur diyelim.
  • zamanım yok, zamanı gelmedi, ileride şunu bunu yaparım gibi ertelenmiş planların içimizde ukte olup asla gerçekleştiremeyecek olmaktan ibarettir aslında ölüm korkusu. bu yüzden belkide anı yaşamalıyız, içimizden ne geliyorsa anında yapmalıyız.
  • pelin çift sen misin?
  • yeterince yaşamamış olmaktır.
    30 yaşındayken korkar; yaşam daha yeni başladı diyerek
    40 yaşındayken korkar;daha çocuklarımın büyüdüğünü göremedim kariyer yapmam iyi para kazanmam lazım onlara bir şeyler bırakmalıyım diyerek
    50 yaşındayken korkar; torunlarımı sevmek, emekli olmak artık dinlenmek istiyorum diyerek
    60 yaşındayken korkar;kendi hayatımı henüz yaşamaya başladım, gezmek istiyorum diyerek
    70 yaşındayken korkar; daha çok erken diyerek...
    kısaca hep korkarız yetmediğini düşünerek, ama hayatınızın en güzel yemeğinin en güzel anın sonu olmasa, "o şeyler " sıkıcı olur, ölüm gereklidir hayatın farkına varabilmemiz için.
hesabın var mı? giriş yap