• 15 yıl aralıksız çalıştıktan sonra insanın başına gelince, kesinlikle ağır etkileri oluyor. hep söylendiği gibi ilk günler çok kötü geçmez. tatil havasında, yıllardır yapılamayan şeyler yapılmaya çalışılır. ama dönem uzadıkça, sonuçları dalga dalga insanın üzerine geliyor. yaşınız da biraz büyükse insanın ruhsal durumu normalden çok daha fazla yıpranıyor.

    ama kişinin karakterini şekillendirici bir deneyim olduğu kuşkusuz. statü ve sabit gelir sahibiyken bir anda "hiç" olmanın yarattığı travma; 3-4 üniversite diploması, 10-15 seminer belgesi ya da 6-7 master'a bedel. abartmıyorum. kesinlikle çok eğitici. eğer işsiz kalmışsanız, her ay sonu bankaya yatan para artık yatmıyorsa, üstüne üstlük evli ve çocuklu iseniz, artık hamlıktan pişmişliğe ulaşma yolunda en büyük adım atılmış demektir. bundan sonra iş hayatında, sizi daha önce etkileyen ya da sinirlendiren unsurlara bağışıklık kazanıyorsunuz. salak patronlar, ispiyoncu iş arkadaşları, boş beyinli sekreterler, kompleks sahibi, kifayetsiz muhteris meslektaşlar, gözünüzde bokun üstünde uçuşan kara sineklerden farksız hale geliyor.

    umudunu kaybetme der herkes, ama işsizlik ayları bulmuşsa ve tek bir fırsat dahi bulunamamışsa, umutsuzluğa kapılmamak mümkün mü? umudunu yitirme diyenler sanki küfür etmiş gibi gelir insana. yine de bu çok klasik söylem aslında en doğrusudur. ve bu kötü süreçte insanı ayakta tutacak tek daldır.

    tam 4 ay bu durumu yaşamış biri olarak, umudu yitirmeden aramaya devam etmenin insanı ayakta tuttuğunu söyleyebilirim. kişi kaçınılmaz bir şekilde kabuğuna çekiliyor. hiç olmazsa bu inziva döneminde sonradan artı değer olacak bir faaliyette bulunmak ileride çok yararlı olur. o moral bozukluğunda insan hiçbir şey yapmak istemiyor ama eninde sonunda bir iş bulunuyor. kişi sonradan "keşke o boş günlerde şunu da yapsaydım" mutlaka diyor.

    işsiz geçen günlerden sonra, hayatımda benim verdiğim en önemli karar şu oldu: çocuğumu ne yapıp ne edip devlet memuru yapacağım. aynı şeylerin onun başına gelmesini istemiyorum. bu ülkenin en şanslı çalışan kesimi memurlar ve hiç bir şekilde şikayet etmeye ne hakları var, ne de sebepleri.
  • işsiz kalmak insanın kendisini en çaresiz hissettiği durumlardan biridir.çünkü insanın elinde olan bir şey değildir. başka birilerinin sizi istemesi, özelliklerinizi yeterli bulması, kabullenmesi, o işe uygun olduğunuza kanaat getirmesi gerekir. sonuç ne yazık ki bize değil, iş verene bağlıdır. bazen de öyle patronlarla karşılaşır ki insan başvurduğuna pişman olur, şansına küsersin.
  • sabahları erken kalkmak için hergün yeni nedenler aramaktır işsiz kalmak.
    asılı kalmak o zamanda ya da zamanın durmasıdır.
    sırf evde oturmamak için saatlerce , tek başına sokak sokak gezmektir o şehri,çokça alışveriş yapmak ve çokça düşünmektir.iş ilanlarını umutla ve inatla okumayı iş edinmektir kendine.
    işten çıkacakların yolunu beklemektir...herkesi çok önemli işler yaparken düşünüp önemsemek kendi önemini unutmaktır.
    en çok da yalnızlıktır...
    anlatılamayan cinsten bir yorgunlukla beraber...kendini ifade eden şeyleri yapamamak,eylemsizlk hali işsizlik.ve elbette zamanı uzadıkça bu durumun parasal olarak kaygılanmaktır işsizlik.gitgide kendine inancının sınanmasıdır.
    işin yerine başka melguliyetler arama sevdasıdır.
    ve akla gelmemiş olandır işsizlik,biraz ölüme benzer.bilirsiiniz varlığını,başa gelebilme ihtimalini ama hiç hazır olamazsınız geldiğinde.
  • öncelikle belirtmekte fayda var, 13 yaşından beridir işsiz kalmamış birisi var bu hikâyede, ortacı lıktan son ütücülüğe orta okul yaz tatillerinde hızlıca yükselmiş, lise yazlarında boş kalmamış sadık bir elektronikçi yamağı, sonrasında stajyer bilgisayarcı ve en son bilgisayarcı olmuştur o ve son kullanıcı angutlukları ile çırpınır hayatı boyunca ta ki 2008 ekim ayına kadar.

    1. hafta

    sen kovulmadın, sen hayatında hiç kovulmadın zaten, iş yeri kapandı yapabilecek hiçbirseyin yok hem nasıl olsa iş bulursun sana iş mi yok?

    2. hafta

    evet iş ve işçi bulma kurumunu insanlara sormak biraz utanç verici olabiliyor, ama götü sağlama almak lazım işsizlik maaşıönemli, aha buldun kurumu dal içeri bürokrasiye edibilecek kalitede güzel bir küfür yok.

    3. hafta

    beğenmiyorsun hiç bir cv örneğini beğenemiyorsun, hep az geliyor ne bok yedin lan bunca yıl. 1 sayfa cv mi olur, profesyonel geçmişini sikiyem senin. delicesine cv gönder her yere, ara eşi dostu hal hatır sor işsiz kaldım de, çok güzel, bi kulak dolgunluğu olur, dünya ekonomik krizde ama kısmet bu işler yinede.

    4. hafta

    biraz tedirginsin tamam ne arayan var ne soran, ama umutsuzluğa kapılma gerek yok, daha çok uyumaya başladın kendini toparlamaya çalış biraz, ve asla ama asla babanla politika konuşma.

    5. hafta

    ilk işsizlik maaşını alıryorsun, postanedeki veznedar kız sana garip garip bakmıyor salak dünya ekonomik krizde daha önce söyledik.

    6. hafta

    güzel fikir, yarım kalmış ya da ne zamandır okumak istediğin kitapları okumaya başlamanın tam vakti.

    7. hafta

    evet umutsuzluğa kapılabilirsin dilediğince.

    8. hafta

    şunu anla artık genelde işçi değil köle arıyorlar, hem teknik servis sorumlusu hem de webmaster olman gerekli, sana neden anlamsız geliyor ki?

    9. hafta

    evde daha az vakit geçirmeye çalış.

    10. hafta

    askere gitmek senin için en mantıklısı olacak sanırım.

    11. hafta

    farkettin mi o iş yerindeki küçük ve sinir bozucu çekişmelerin olmadığı bir zaman diliminde yaşıyorsun artık, bir arınma hissi kaplıyor tüm vucüdunu. hırs, başarılı olma arzusu, terfi, kariyer zehirlerini yavaş yavaş atıyor üstünden organizman. hayat ne kadar yaşamaya değermiş gez gezebildiğin kadar, ama harcamalarına dikkat et.

    12. hafta

    sabah ezanları güzeldir.

    13. hafta

    özgürsün artık!

    14. hafta

    (bkz: koy gotune rahvan gitsin)
  • üç kere işsiz kaldım, çok zorluklar çektim, birisi iki ay, birisi iki hafta, birisi 6 ay sürdü. ikisini idare ettim, sonuncusu belimi büktü.

    ama yine de işsiz kalınan ilk günün getirdiği huzur ve mutluluğu başka hiçr şeyde bulamadım.

    güneşli bir hafta içi günü erkenden kalkıp boğazdaki bir ucuz bir belediye tesisine gidip keyfimce oturmak gibisi yoktur. outlook yok, toplantı yok, müşteri kaprisi yok, revizyon yok.

    işsizliğin ilk gününün kıymetini bilin, onu stresle değil keyifle geçirin. 10 yıl geçse aradan o keyif unutulmuyor.
  • vallaha ağlatır.

    önce hiç memnun olmadığın işinden büyük bir özgüvenle istifayı basmak suretiyle ayrılırsın. kafada, ''bir sonraki kira gününe kadar param yeter sonra zaten çoktan iş bulmuş olurum ohooo...'' düşüncesi mevcuttur.

    hatta ilk günler başvurularda aman bir seçicilik, bir burnu havadalık, ben o işi yapmam havaları...
    sonra yaklaşık 5 günlük süre içinde 3'den 3 buçuğa doğru bi kayış. düzenli iş takibi, düzenli başvuru. ama her görüşme sonrası bi boşluk. belli bir sürede tüm işverenler anlaşmış gibi aynı anda arar. sonra mütemadiyen surar telefon amk.
    ve kira günü yaklaşır, para suyunu çeker.
    ekmeği fırından değil, multinet kartındaki bitmeye yüz tutmuş parayla marketten alırsın. işte tam 3 buçuk olduğun andır o. artık başvurularda allah ne verdiyse tıklarsın. sabah sikseler uykunu bölüp açmayacağın o telefonun sesini duyar duymaz yataktan fırlayıp kayıtlı olmayan sabit telefonu görünce uyku sesinden hızla arınıp net ve güvenilir tonda ''alo'' dersin.

    yönetici asistanı ilanlarında photoshop bilen, microsoft programlarına hakim, çok iyi derecede ingilizce bilen zart zurtların altına günlük ofis içi tertip ve düzenin sağlanması, çay ve ikram servisi yapılmasını ekleyen cimri pezevenklerin ilanlarına da artık başvurmaya başlamışsındır.

    mecbur.
  • kişinin kendini bir anda anlamsız, boş ve hissiz hissetmesine yol açmaktaymış, tam da bugün tecrübe ettim. en çok da, "ee şimdi ne yapacaksın, nasıl geçineceksin" türü sorulara muhatap olma gerginliği insanda sonsuzluğa karışma arzusu uyandırmaktaymış. bir anda yok oluversem keşke, görünmesem, duyulmasam, hiç olmamışım gibi olabilsem.
  • hangi yaşta (25, 35, 45, 55 vs), hangi medeni durumda (evli barklı, çoluk çocuklu, dul, nişanlı, imam nikahlı vs), hangi pozisyonda( işçi, şef, memur, patron, müdür, amir, yönetici, esnaf, apartman görevlisi vs vs vs) olursanız olun başa gelebilecek en kötü durumlardan biri.
    para, yaşadığı hayat seviyesine göre herkese lazım!..
  • merab.

    bitti. 5 yıllık esaretim bitti. kabusum, gidemeyişim bitti. kendimi mutsuz bir evliliği bitirmiş, kocasından ayrılmış ama alışkanlıkları hala burnunu sızlatan bir kadın gibi hissediyorum. yarın ne yapacağını bilmemek, ne hissedeceğini bilmemek.. ama bünyeye hızla akan yüksek dozda özgürlük hissi. bitti.

    kronik mutsuzluğumun başlıca sebebi, emeğim, çabam, kendimi paralayışım bitti.

    sağ ve salimim.
  • şundan bir iki gün sonra tam 1 sene olacak olan durumdur. kendi isteğimle ayrıldım yıllarımı verdiğim firmadan , hemde tam evlilik arefesinde, düzene karşı gelmekten , öfkemi artık kontrol edememekten, haksızlık karşısında sessiz kalamamaktan bıktığım bir andı. öncesinde etkileyen olaylarda olmuştu tabi. aslında maddi olarak kendimi etkileyecek olan tüm durumları egale ederek girdiğim bir durum işsiz kalmak , çalışmamak. ancak durum şu ki , sürekli evde çalışan ve para kazanmak için bir dengesi olan insan için bile etraflıca bakıldığında işsiz boş adam muamelesi görmek kaçınılmaz bir gerçek. uzmanlığı belirli bir işte olup , sektörel anlamda bir değişime girişmek bana kalır ise oldukça zor bir iş. en azından ben çok kolay bir tercih olduğunu düşünmüyorum. psikolojik olarak etkisine gelecek olur isek bok gibi bir histir en başlarda, evet cehaletten kurtulmuş olmanın verdiği müthiş duyguyu es geçemem ama kendini oyalamayi unutan ve insan sevmeyen birisi iseniz daha da zor olacaktır hayat. kimsenin sizi yüzde yüz anladığını ve aynı şeyleri sizinle hissettiğini düşünmeyin, imkansız empati evet her zaman yapilabilir ancak durumun içine düşmeden kimse anlayamaz bu konuda da kimseye kızma yada soylenme hakkınız yok. şahsım adına birseylerin kısa zamanda olmasa da çok daha iyi olacağına olan inancınızı kuvvetli tuttuğunuzda herseyin yoluna gireceğini düşünüyorum. huzuru ararken yaşadığınız huzursuzluklar hat safhada olabilir , herseye rağmen hep iyi düşünmeye ve aciz gorunmemeye dikkat ediniz. o iş yada yapacak olduğunuz şey orda biyerde gücünüzü toplama vakti.
hesabın var mı? giriş yap