58183 entry daha
  • “ya hükümdarlar filozof yahut da filozoflar hükümdar olmalıdırlar; böyle olmazsa, devlet ve insanlık için mutluluk beklenemez.”
    demokrasi anlayışı:
    demokrasi, bir eğitim işidir. eğitimsiz kitlelerle demokrasiye geçilirse oligarşi olur. devam edilirse demagoglar türer. demagoglardan da diktatörler çıkar. demokrasi despotluğa dönuşür.
    demokrasinin esas prensibi, halkın hakimiyetidir. ama milletin idarecilerini iyi seçebilmesi için, yetişkin ve iyi eğitim görmüş olması şarttır. eğer bu temin edilemezse demokrasi, otokrasiye dönüşebilir. halk övülmeyi sever. onun için, güzel sözlü demagoglar, kötü de olsalar, başa geçebilirler. oy toplamasını bilen herkesin, devleti idare edebileceği zannedilir.

    devlet - platon
  • ...........

    bir akşam zindanımı nura boğdunuz.
    sonra da her güzel şey gibi hâtıra oldunuz. serab mıydınız, gerçek miydiniz?
    nerden geliyordunuz?
    kadîm ve muhteşem bir medeniyetin enkâz-ı târümârı altında gülümseyen bir kor muydunuz?
    zerafetinizle lale devri'nin müsahiplerini hatırlatıyordunuz.
    belli ki elest bezm'inde tanışmıştık.

    (bkz: cemil meriç)
    cinuçen tanrıkorur'a gönderdiği karttan.
  • kimi iyi bir dost olduğumu söyler, kimi ise soğuk ve mesafelidir der. aslında beni anlatırken, herkes hak ettiği resmi çizer.
    goethe
  • biz hayır demeyi, işim var demeyi , olmaz demeyi beceremeyen insanlarız, yorgunluğumuz bitmez bizim.
  • ata sarildi ve dedi ki:"ben bir aptalim anne." sonrasinda olumune kadar bir daha hic konusmadi.
  • “ah, benim bildiklerimi herkes bilebilir. bana özgü olansa yalnızca yüreğim.”
    (bkz: genç werther'in acıları)
  • “duygularınızı, sizin saflığınıza layık olan kimselere saklayın.” (bkz: vadideki zambak)
  • evet, başucu kitabımı yine aldım elime (bkz: aylak adam)

    “kadınsız hikâye tuzsuz aşa benzer.

    “acelem yok benim, biliyorsun. bir gün sana dünyada dayanılacak tek şeyin sevgi olduğunu öğreteceğim.”

    “gözler konuşmaya başladığı zaman her şey susar.”

    “güldüler. birlikte gülündü mü insan rahatlıyordu.”

    “toplumsal yaratıklar olduğumuza göre, insan toplumlarının en iyisi bu daracık, sorunsuz, iki kişilik toplumlar değil mi?”

    “nasıl kolayca söyleyiveriyor bunu. sevmek! kelimelere herkes kendine göre bir anlam, bir değer veriyor galiba. bu değerler aynı olmadıkça iki kişi iki ayrı dil konuşuyorlarmış gibi olmuyor mu?”
  • “yalnızlığını koru. olur da bir gün sana gerçek bir sevgi sunulursa, içsel yalnızlık ile dostluk arasında bir karşıtlık olmayacaktır, bilakis. onu tam da bu şaşmaz işaretten tanıyacaksın.”
  • "yüksek ortaçağı, daha çok, kolektif bilinçdışımız olarak, kendiliğindenlik taşıyan tutkularımızın gömülü olduğu büyük evre olarak, her türlü kamusal yapılanmayı reddedişin herkesin itkilerini açığa çıkardığı ve insanın yeniden yapılandırılmasına imkân verdiği bir evre olarak düşünelim. iki din arasında, paganlık ve hıristiyanlık arasında, aile, cinsellik ve ölüm konusunda verilen bir kavgaydı bu."

    özel hayatın tarihi 1, georges duby
5322 entry daha
hesabın var mı? giriş yap