• insanda atom fiziğine de profesörlüğe de lanet olsun diye haykırarak evi ateşe verme isteği uyandıran beyan.

    bıktım, yeminle bıktım. kendi kişisel deneyimlerini salt gerçekler olarak gören insanlardan bıktım. bilime dair hiçbir halt bilmeyen erkeklerin "tarihte niye hiç gadın bilim adamı yok ehehe" diyerek kendilerini tatmin etmelerinden usandım.

    tanrı sizi inandırsın, şu güne dek oturup adamakıllı bilim konuşacak bir erkek bile bulamadım. karşıma çıkan ve kendini bilim sevdalısı ilan eden erkeklerin hepsi ya "tesla süper adam ya ama salak insanlar onu tanımıyo bile:(" seviyesindeydi. düşün bak. yıl 2016, etraf tesla deprem makinesi yaptı, haarp, philadelphia deneyi masallarına inanan manyaklarla dolu, hatta hepsini boşver; christopher nolan gibi bir yönetmenin çektiği tesla'dan bahsedilen the prestige var fakat adam hala tesla'yı underground sanıyor.

    adamın elinde bilim teknik, iki lafından biri "bilim önemli abi yea" ama en basitinden schrödinger'in kedisini sorsan vereceği cevap şu; "ya bu bi düşünce deneyi tamam mı işte kedi hem ölü hem canlı ya süper olay"

    ee sonra?

    sonrası yok. zira bu kadarı karı kız düşürmek ve ortamda bilim sevdalısı pozları verip milleti eziklemek için yetiyor dimi? araya bir de laplace'ın şeytanı güzellemeleri sıkıştırınca olay bitiyor. ama yook, buraya kadar. bundan sonra bu sözde bilim duayeni erkekleri gördüğüm yerde rezil edeceğim yeminle. ha, olur da gerçekten bilim seven bir erkek görürsem onu da nikahıma alırım zaten.

    edit: entry'yi sinirle yazıp bayağı sağlı sollu girişmişim ama buradan bilimsel konularda uzman olduğum anlamı çıkmasın. ama en azından öğrenmeye çalışıyorum, öğrenmeyi seviyorum ta ki bir erkek gelip "zaaa kızlar ne anlar bilimden xd" diyene kadar. demeyin. :/

    iki sene sonra edit: bu bayağı popülist bi entry olmuş ya lan, tekrar okuyunca utandım şimdi ama silmeyeceğim yine de, kalsın böyle. *

    beş sene sonra edit: ahaha atara bak yav... aslında ergenlikte salak ama tatlı bir kızmışım, entry'yi okurken oy çen insanlara akıl mı veriyosun bıcırık diyesim geldi.
  • lisedeyken elinde bilim teknik dergisiyle sınıfa gelen kızlar vardı ama hiçbiri güzel, alımlı, yüzüne bakacağınız tipler değildi. güzel kızın herhangi bir kapıyı açmak için güzelliğinden başka bir şeye ihtiyacı yok, hatta çok güzel olmasına bile gerek yok, neden doldursun ki kendini, hayır neden yani? senin, benim gözümde daha mı değeri artacak, işine mi yarayacak? ha elbet yarayacak da, kolayı seçiyor maalesef kızlarımız.

    suç ondan çok bizim söz geçirmekten aciz olduğumuz 12-13 santimlik organda kanka, başkasına suç bulmaya, kızlar şöyle bok, böyle bok diye tespit sıçmaya hiç gerek yok.
  • ben dedim, anamgile dedim, ben fizik okumak istiyorum dedim, şöyle;

    -anne/baba ben fizik mühendisliği okumak ve nasa'da projeler yapmak istiyorum.
    -gülten teyzenin kızı annesine ev almış, gülten kızıyla yan yana oturacak. her gün torunuyla fotoğraf atıyor vatsaptan bana. bakıcısı var ama çocuğun. gülten bakmıyor; sevmeye, oynamaya gidiyor yanına.. ben de bakamam kızım, bakıcısını tutarsın, ben sevmeye gelirim.. ay hayrettiin şöyle olsa da sevsek demi, ölmeden görebilecek miyiz acaba, gözümüz yumulmadan bi sevsek..
    - ....

    edit: bu giri göründüğünün çok daha fazlasıdır.
  • https://ngcproject.org/statistics

    bu işin iki boyutu var 1) tarih boyunca, ünlü kadın bilim insanları 2) modern ve çağdaş dünyada kadın bilim insanları

    bu ikisi harmanlanınca istatistiklerin sapıtması normal:
    çünkü kadınlar eşit seviyede eğitim, eşit siyasi temsiliyet , eşit aile içi rol dağılımı gibi haklarına gelişmiş toplumlarda bile daha yeni yeni kavuşuyor. son 50 yıl gibi bir süredir kadınlar akademik hayatın içinde, kadınların ev içi iş yükü paylaşılıyor (hala eşit değil) .

    maalesef aynı zamanda son 200 yıldır (endüstri-sanayi-modernleşme) aşırı derecede uzmanlaşma ve akademik işbirliği şart hale geldi; gittikçe herhangi bir insanın tüm ömrü boyunca ortaya koyduğu zaman ve enerji ile o günün biliminden edinebileceği birikim yüzdesi azalıyor. cern gibi bir fasiliteyi düşünün yüzlerce mühendis, tekniker , fizikçi sadece devasa makinelerin yapımıyla uğraşıyor. bir parçacık fiziği makalesini yüz kişi beraber çıkarıyor vs. bu durumda artık tek kişilik bilim devri kapandı gibi, '5-10 yıl odama kapanayım da yeni bir devrime yol açacak bir teori bulayım' işi artık imkansız. dolayısıyla her dalda bir sürü uzman, onlarca başarılı kişi var ama eskisi kadar ünlü olamıyorlar.

    şu durumda 2. kısım yani çağdaş toplumda kadın bilim insanları aslında yüzdesel olarak epey artmış olduğu halde , bunların klasik internet çağı bebesinin radarına bir 'tesla bobini' kadar düşmemesi normal. baştaki statistikte görülebileceği üzere günümüzde fiziksel bilimlerde %20-30 oranında, biyolojik ve sağlıkla ilgili bilimlerde ise %50 ve daha fazla kadın araştırmacı var.

    öte yandan bu önermenin daha baştan göz ardı ettiği gerçeklerden biri ise sosyal ve beşeri bilimler : bu alanlarda zaten kadınlar ezici çoğunlukta. bu durumda asıl erkeklerin 'edebiyata, felsefeye, tarihe, politikaya, ekonomiye...' vb ilgi duymaması gibi başlıklar tartışılabilir.

    sonuç olarak tarih boyunca kadın bilim insanı, düşünür , politikacı vb. oranının azlığının 'kadınların doğası' gibi bir şeyden değil, doğrudan toplumsal koşullarla ilgili olduğu gayet rahat görülebilir. 3. dünya ülkeleri ve muhazafakar toplumlarda hala ev içi çeşitli rollerin kadının tartışmasız sorumluluğu görülmesi gibi adaletsizlikler devam etmese muhtemelen zaman ve fırsat açısından 'gerçekten' erkeklerle eşit ortama sahip olduklarında kadınların bilim yapmasını engelleyen iç bir mekanizma falan yok.

    sorguya açık tek nokta, uzmanlaşılan bilim alanlarının dağılımı olabilir. 'eşit eğitim fırsatına sahip olduktan ve istedikleri tercihleri yapmakta özgür olduktan sonra neden fen ve mühendislik alanlarında hala kadın yüzdesi az? ' belki bunu sorgulayabiliriz. ama bunun açıklaması kadınların mühendisliği seçmemesi olduğu kadar erkeklerin sosyal bilimleri seçmemesi de olabilir. olayın iki tarafını da ele almalı. nasıl motivasyonlar ve koşullanmalarla meslek/uzmanlık seçiliyor ve bunda cinsiyetin rolü ne kadar önemli?
    mesela genç kadınları teknik alanlardan uzak tutan faktörlerden biri daha en başından o alanın erkeklerin dominasyonunda olması da olabilir (kısır döngü) . iş ortamının %99 erkeklerin egemenliğinde olması, ileride sırf cinsiyetinden ötürü iş bulamama veya düşük ücretle istihdam edilme riski, iş ortamında görevini rahatça yapamayacak olması, her gün yeniden erkek meslektaşlarına kendini ispatlama zorunluluğu (bkz: kadın mühendisi dikkate almayan ustalar vb.) kadınları uzak tutuyor . benzer şekilde yine erkeklerin ailenin geçimini üstlenmesi gibi toplumsal beklentiler erkek öğrencilerin maddi faktörleri daha çok önemseyerek mühendislik ve teknik alanlara sürüklenmesine neden olurken, bu konuda nispeten daha rahat hisseden kadınlar eğitimlerini gerçekten ilgilerini çeken psikoloji, sanat vb. alanlarda sürdürebiliyor. aynı şekilde sanatla, dizaynla ilgili veya insan ilişkilerinin önemli olduğu meslekleri seçen erkeklere karşı da belli bir toplumsal önyargı sürüyor.
  • 3 yaşında bir kızım var. tamire çok meraklı. arabaları da çok seviyor. birlikte etkinlik yapıyoruz. o en çok evde yaptığımız basit deneylere bayılıyor.

    şimdi ben kızıma: "sen kızsın arabayı ne yapacaksın? bebekle oyna al." desem; "kızlar tamir yapmaz. al bak çay setin çay yap da evcilik oynayalım." desem; "hayır o mikroskobu alamayız, bak burada oyuncak temizlik seti var." desem yazık etmez miyim onun minicik aklına, hayatına?

    ben bu toplumun ikiyüzlülüklerinden bıktım. bizim bir kızımız bir de oğlumuz var. ve biz onları belli cinsiyet kalıplarından uzak yetiştirmeye çalışıyoruz. kızlar onu yapmaz, erkekler bunu yapmaz diye büyütsek kendi ilgi alanlarına yönelebilirler mi? sen hem kız çocuklarının eline bebeği, çay tepsisini, süpürgeyi ver, hem de sonra kizlir bilimli ilgilinmiyir!!

    aynı ikiyüzlülük araba kullanımında da geçerli. bu toplum kadın sürücü istemiyor. erkek çocuklarını çocuk yaşta arabanın sürücü koltuğuna oturtuyolar. lisede arabayı bile veriyorlar. kadınlar 18 yaşından sonra uygun oldukları zaman kendi çabalarıyla öğreniyorlar araba kullanmayı sonra kidin siricilir çik kiti. kidinlir iribi killinimiyir!!!!
  • bilimden çok kızlara ilgi duyanların tespit kastığı bir başlıktır.

    bir de diyor ki "ben hiç karşılaşmadım"

    bunun sebebi bilime ilgi duyan zeki kadınların ilgisini çekmiyor oluşunuz olabilir mi? ki oradaki "mi" fazlalık bence. demek ki ne yapıyormuşuz, ekşide tespit kasmadan önce objektif olmayı öğreniyormuşuz.
  • bu entryi laboratuvarda deney aramda yazıyorum.

    ara ara hortlayan başlık gecenlerde yine önüme cikti, şöyle bir bakayım dedim başlık icinde en beğenilen entrylere. ve gördüğüm entrylerden birinde bi yazar arkadas olayı testosteron'a baglamis. testosteron cok olunca merak cok oluyormus, o yüzden güzel kızlar bilime ilgi duymuyormuş da killi cirkin kızlar duyuyormuş. entry sahibi ile mesajlasmalarimiz oldu ve kendisinin kaynak gösterdiği kitapların (bkz: female brain) (bkz: male brain) icinde bu konuyla ilgili verilen düzgünün bir referans makale bulamadigimi, ayrıca yazarın ve yazdigi kitapların nature'da ağır bir dille eleştirildiğini yazdım.

    kitapta testosteron ve merakla ilgili referans verilen review makaleyi de buraya bırakıyorum. makaleyi okursanız burda da bazı deneylerin sadece sıçanlarla yapildigini ve bazı deneylerin hala tartismali ve bilim dünyasında kabul edilen sonuclar olmadigini görebilirsiniz. ytek kaynak bu

    tum cevaplarin arkasından bana gelen cevabi aynen kopyalıyorum:

    "top universities vb. rankinglere bakarsanız teknik üniversitelerin toplum yapısından bağımsız olarak erkek ağırlıklı olduğunu görmeniz dahi herhangi bir akademik çalışmaya gerek kalmadan iddiamı destekliyor."

    yorumsuz gercekten. akademik bir çalısmaya gerek kalmadan yazarın iddiasını bu istatistiki veriler destekliyormuş. yani yazar burda diyor ki, sosyoekonomik koşulların, epigenetigin, yetiştirilme tarzının, kadının toplumdaki yerinin hiçbir onemi yok. sadece testosteronun var. tam bunlar kadınlarda testesteronun az olmasından dolayı. o yüzden güzel kızlar bilime yönelmiyor, killi cirkin kızlar yöneliyor. (çünkü çirkinliği ve killanmayi sadece (!) testosteron fazlaligi yapar. pcos
    falan hiçbir onemi yok)

    bu ulkeden cikip gideli, tek basina bilim icin bir hayalin pesinde zurihe yerleseli 4.5 yıl oldu. 4.5 yilda sayısız deney yaptım, sayısız makale okudum. çokça basarisiz oldum. doktora beni tüketti ama icimdeki bilim sevgisi azalmadı. hala yeni çıkan makaleleri takip etmeyi seviyorum, yapılan buluslar, yeni geliştirilip denenen bir ilaç mutlu ediyor beni. ve hiçbir konuda kesin konuşmamayı da yine doktorada öğrendim.

    var sevgili eksi sozluk yazarlari, var bir cok kiz bilime ilgi duyuyor cocukken. ama kızların eline barbie veriliyor, erkeklerin eline maketler. kızlar evcilik oynuyor, erkekler evlerindeki aletleri sokup takabiliyor. kızlara 30 yaşına kadar koca bulmaları öğütleniyor, erkeklere evin direği olup basarili olmaları. kızlar bilime ilgi duyabilir aslinda, ama kızlarla erkekler eşit yetiştirilmiyor. yine de sansliyiz ki bazı aileler çocuklarına eşit davranıyor, bazen de kardelenler cikiyor iste.

    ha bir de isin sonrası var. kolay bir yol mu bir kadın icin bilim alanında olmak? degil. neden? çünkü 'hala' eşitsiz bir yaristayiz. anne oluyorsun, çocuğunla ilgilenmen gerekiyor o uc aylık izninde projen kalıyor mesela, ya baska birine gidiyor ya yavaşlıyor. onu geçtim, erkek egemen bir dünya bilim dünyası. bazen kadın oldugun icin dediklerin sorgulanıyor, mansplaining e maruz kalıyorsun. tek bir nedenden degil, pek cok nedenden kadınlar bilime yonelemiyor yani.

    tek üzüntüm bu durumdan su, bilim sizin gibi deneysel calismayi önemsemeyen insanlar tarafından agiza sakız ediliyor. surda oturup iki muhabbet açalım desek cogunuz futbol disinda, elon musk'in karizmasi disinda bir sey konusmazsiniz. 'adamlar yapmış abi ya' disinda bir cümle kurmazsınız cogu konuda.

    yine de size inat bilim ulan. bilim ve bilim insanları sizi de eğitecek bir gun. kaynak göstermeden konuşmamayı, sorgusuz sualsiz inanmamayı, deneysel calismanin onemini size de öğreteceğiz bir gun.
  • erkekler için de geçerli olan durumdur.
  • erkek: kızlar bilime ilgi duymuyor
    kız: ben ilgi duyuyorum
    e: senin ilgi duyman kızların ilgi duymadığı gerçeğini değiştirmez

    e: kızlar bilime ilgi duymuyor
    k: bilime ilgi duyan kızlar aileleri ve çevreleri tarafından engelleniyor, cinsiyet rolleri dayatılıyor, vazgeçirilmeye çalışılıyor ve kızlar bu yüzden pes ediyor
    e: bilime ilgi duymuyorlar

    e: kbid
    k: bilim alanında kariyer yapıyorum
    e: (bkz: 35 yaş üstü bekar akademisyen kadın) (bkz: kadın akademisyenlerin çirkin olması) (ve daha nice bilim kadını düşmanı söylemler)

    e: kbid
    k: bilmemne alanında çalışıyorum
    e: *mansplaining*

    e: kbid
    k: cerrah olmak istiyorum
    e: kadınların cerrah olmasını doğru bulmuyorum evine çocuğuna nasıl bakacak özel hayatı olamayacak gecenin bir yarısı hastaneden çağıracaklar blablablabla

    daha çok örnek eklerim buraya. bilime ilgi duyan kadınların varlığını görmezden geldiğinizi bilin ama. başarılı kadınlardan, zeki kadınlardan bucak bucak kaçıyorsunuz, sonra var olmadıklarını savunuyorsunuz.
hesabın var mı? giriş yap