• efendim bugüne kadar hiç önemsemediğimiz en hakir gördügümüz eşyalardan biridir belki maşrapa. taharet musluguydu, avrupa birligiydi, necefli masrapaydı manavgat şelalesiydi bos pet siseyi wc de masrapa olarak kullanmakdı derken hiç bakmadık maşrapanın gerçek yüzüne. kapısı örtülmeyen köy tuvaletlerinde mahzun, ortalama anadolu evlerinde kafası karışık, semt pazarlarındaki nayloncunun önünde cıvıl cıvıl rengarenk gördük ama nedir senin derdin diye hiç sormadık. sadece kapı önünü ya da merdivenleri yıkayan kadınların kovasının küçük kardeşi ya da alaturka tuvaletlerde muslugun altında beklemesi için üretilmiş ucuz naylon eşyalar olarak gördük. peki hiç dikkat ettik mi bunların üzerinde litre cinsinden değerlerin yazdığına. nice kimyagerler nice laborantlar kullansın diye yapıldı onlar vakti zamanında ama biz onları tuvaletlere hapsettik. bilimsel amaçlara hizmet eden bu önemli ölçeği kıçımıza su taşımak için kullandık. sen kimsin diye sormadığımız gibi yerini de tartışır olduk yazık ki ne yazık.
  • maşrapa da, nayloncu'dan eskiler karşılığında alınan ve kovayla ayrılmaz bir ikili oluşturan pek güzide bir eşyamızdır..

    sular kesildiğinde, dolu kovalardan su alıp iş görmeye yarayacağı gibi; hortumun uzanamadığı alanları yıkamak içün de süpürgeyle birlik birebirdir -bu temizlik işleminin de en son hareketi, süpürgenin üstüne maşrapayla su boca etmektir..

    evde saksı, boş yoğurt kabı vs. bulunmadğı zaman içi gübreyle doldurulup çiçek ekilebilir.. ayrıca ören bayanların dantel kukaları kirlenmesin diye maşrapanın üstü bir aparatla kapatılıp, ağız boşluğundan ip geçirerek iş görülebilir..

    mahallede patlak bir top, kola kutusu vs. dahi bulunmadığı vakit, ayakta sektirmek suretiyle oynanacağı gibi; aniden bastıran bir yağmurda kafaya takıp gezilebilir.. keza yüksek katlarda oturulup da sepet bulunmadığı vakit de, sapına ip bağlanarak, bakkala sarkıtılıp, içine ekmek konulabilir..

    necefli olanları, yayın kesildiğinde kullanılabilir; necefsiz olanları ise ters çevrilip çarpılır, bölme işleminde..

    (bkz: leğen)
  • alaturka tuvaletlerin olmazsa olmazıdır. onsuz tuvalet kuru fasulyesiz pilav gibidir, yavandır ve tatsızdır.

    kendisiyle ilgili şöyle de güzel bir karikatür vardır.
  • manuel taharet musluğu
  • alaturka tuvaletlerin vazgecilmez aksesuarı. genelde kırmızı ve mavi olurlar nedense.
  • arkadaş arasında firça atarken de kullanılabilecek, joker sözcük. şöyleki;

    + : abi işte orhun hemen çık deyince çıktım, sana haber vermeyi unutmuşum =(((
    - : kes lan maşrapa, ben bilmiyor muyum senin ne olduğunu?
    + : (iç ses: ne demek istedi lan bu şimdi, şevkat mi gösterdi ağır mı konuştu) evet abi sen benim içimi bilirsin eki eki
    - : bak hala ne diyo ibriğe* bak hele sen!!1!
    + : !?!?^'+%&!?!*
  • bayram için kutu çikolata seçeneklerine bakarken, nasıl olduysa maşrapa kategorisine gelmişim. dakikalardır rengarenk, 1 litre ve üzeri maşrapalara bakıyorum. çocukluktan, lavabodan ve otogar tuveletlerinden aşina olduğum bu su tutucu, kendini baya geliştirmiş. eski konik dizaynını ve aynı kazulet renklerini geride bırakmış. saplısı, çiçek desenlisi, dantellisi, kuğu boyunlusu ne ararsam var. vintage desenli olanıyla alaturka tuvalette hipnotize olmak mümkün. maşrapa tasarımcıları bu hızla giderlerse, yakın gelecekte kendi yazılımlarını da yazarlar. tuvalet musluğuyla internet üzerinden haberleşerek suyu belirli bir seviyeye kadar dolduran ve ısıtan bir maşrapa. gerçi bunun yapılmışına mutfakta kettle deniyor ama olsun.

    çikolata satın alma niyetiyle girip, ihtiyacı olmamasına rağmen maşrapa sipariş eden ilk kişi olma yolundayım. eğer alırsam ne yapacağımı da bilmiyorum. çeyizime koyarım belki. heva ve heveslere uyup para harcamak bu kadar kolay olmamalı.
  • umumi tuvaletlerde kullanılanları hakkında ufkumu fevkalâde açan bir meseli 3. ağızdan dinlemişliğim vardır:

    birbirini tanıyan bir grup insan, seminer için gittiği bir otelde (yahut lokalde) yemeklerin ne kadar "değişik" olduğundan bahsetmektedirler. biri:
    - benim karnıma da bir haller oldu, hâlâ kendime gelemedim, der. bir diğeri:
    - yağı kötüydü, sanırım ondan, derken bombayı patlatmak 45 yaşındaki* bir amcaya düşecektir:
    - hiç sormayın, benim de idrar yollarımda bir probleme yol açtı sanırım. normalde 1 maşrapa doldurabiliyordum, buraya geldim geleli ancak yarım maşrapa yapabiliyorum...

    (bkz: southpark sessizliği)
  • içine içecek konan nesne. içmek/içecek sözcüğünün arapçası olan şaraba/şarap sözcüğüyle aynı kökten gelir.
hesabın var mı? giriş yap