• michelson ve morley in nobel odulu almalarini saglayan deney. amaclari inferometer adli alet yardimiyla aether in hizini olcmektir.. ugrasirlar didinirler ve sonuc olarak 0 bulurlar.. biraz sasirirlar, sonra "o anda dunyanin donme hizi aether in donme hizina esit buyuklukte ve ters yondeydi, ikisi birbirini goturdu, 0 cikti." diye aciklayip 2. kez deney yaparlar.. veeee 0 yine..
    daha sonra, "dunya donerken aetheri da beraberinde tasiyo, o yuzden hiz sifir" diye bir aciklama yaparlar.. sonra bir sivri zeka "aether yok" demeyi akil eder..
  • isaac newton un hareket yasalarının ışık için geçerli olmadığını gösteren bu deney zamanında bilim dünyasını zıplatmış olup, einsteine de yol göstermiştir
  • fizikcilerin madde olmayan ortamlarda dalga nin yayilamayacagi teorilerini kanitlamak icin yapmis olduklari deney.
    buna gore bosluk yoktu. esir (ether) denilen bir madde butun uzayi kapliyordu. deneyin basarisiz olmasi, esir diye bir nane olmadigini ve isigin boslukta yayilabildigini kanitladi.
  • neredeyse 1,5 asır sonra kütleçekim dalgalarının keşfinde kullanılan deney düzeneğine ilham kaynağı olarak asıl hedefi hariç hiç umulmadık sonuçları kanıtlamaya devam eden deney.

    eğer ki esir(aether) kavramını ilk anlamıyla, yani dalgaların içinde yayıldığı ortam gibi düşünürsek(ki mitolojide gökyüzünü temsil eden grek tanrısının adıdır) ; uzay-zaman dokusu=aether gibi bir varsayımla, bu yılki deneyin aslında orijinal deneyi amacına kavuşturması da ironiktir.
  • 1887 yılında cleveland'daki case school of applied science'ta , dünyanın hareket yönündeki ışık hızı ile dünyanın hareketine dik açılardaki ışık hızını karşılaştırıp büyük bir şaşkınlık ile ikisinin de aynı olduğu sonucu alınmış deney.
  • başarısız olmasıyla büyük bir başarıya imza atan deney.

    deney, amerikalı fizikçiler albert michelson ve edward morley tarafından, o dönemde uzayı doldurduğuna inanılan esir ya da eter gibi isimlerle anılan bir maddenin varlığını ispatlamak için yapılmıştı ama bu iki fizikçi aksine, bu maddenin var olmadığını ispatladı.

    ***

    bir nehre girip karşı kıyıya yüzmeye çalıştığınızı düşünün. eğer nehirde akıntı varsa, sizin akıntıya karşı ya da akıntıyla aynı yönde yüzmeniz, karşıya geçme sürenizi etkileyecektir. eğer akıntıya karşı yüzerseniz, akıntı sizin karşıya geçmenizi geciktirir. akıntıyla aynı yönde yüzerseniz, karşıya daha hızlı ulaşırsınız. bu hepimizin bildiği, sıradan, günlük bir olay.

    interferometre kullanılan deneyde, eter rüzgârının, tıpkı nehirdeki akıntı gibi, ışığın hızını etkilemesi beklentisi önemli bir yer tutuyordu. bu aletin içerisinde yarı geçirgen bir ayna bulunur. ışığın bir kısmı bu ayna üzerinden yansır, diğer kısmı aynadan geçerek yoluna devam eder. yansıyan ve geçen bu iki ışık demeti farklı doğrultulara yönelirler ve yöneldikleri doğrultulardaki normal aynalardan yansıdıktan sonra bir ölçüm cihazına erişirler.

    ölçüm cihazına gelen iki ayrı ışık demeti bir girişim deseni oluşturur. eğer demetler cihaza aynı anda ulaşırsa düzgün bir desen oluşurken, demetler cihaza farklı anlarda ulaşırsa bu kez, oluşan girişim deseninde faz farkı gözlenir.

    eğer uzay, bahsi geçen maddeyle doluysa, bu maddenin rüzgârı ışık demetlerinin kaynağa ulaşma hızını etkileyecekti. beklenti de işte bu yöndeydi fakat görüldü ki düzgün bir girişim deseni oluşuyor. farklı zamanlarda da farklı bilim insanları tarafından gerçekleştirilen ve aynı sonuca ulaşılan bu deney, uzayın herhangi bir akışkanla dolu olmadığının kanıtıydı. özel göreliliğin temeli de bu sayede atılmış oldu.
  • 30 dakika anlamaya calistik 15 dakika kurmaya calistik, beceremeyince hocamiz 5 dakikada kurdu, anlatti, veri toplatti da rahatladik
  • interferometer adi verilen 2 yansitici* ve 2 kirici* ile isigin hizinin olculmesine dayanir.
    deney duzenegine gore isigin hizindaki ve acisindaki en ufak fark bile olculebiliyordu. ki zaten bu yolla bir zamanlar newton'in** iddia ettigi gibi ortada esir diye bir ara-maddenin olmadigi, isigin boslukta gozlemcilerden bagimsiz olarak esit hizda hareket ettigi gibi bulgular ortaya cikmistir. ozellikle ikinci madde klasik mekanigin cozum bulamadigi bir nokta olup daha baska metotlarin gelistirilmesine gerek oldugunu kanitlamistir.
    (bkz: klasik fizik)
    (bkz: modern fizik)
    (bkz: albert einstein)
  • bu deneyin sonucu beni adeta hüzne boğuyor, fazla duygusal bakıyorum sanırım olaya. ama düşünsenizde varlığını kanıtlamaya çalıştığınız şeyin yokluğunu kanıtlıyorsunuz. hayır birde senelerce uğraştıktan sonra. gerçi ben sonunu merak ediyorum, nasıl sonlandırdılar deneyi "yokmuş amına koyim" diyip deneyi bırakıp hüzünlendiler mi?! bak böyle diyince de ülkedeki adaleti çağrıştırdı aradıkları şey!
hesabın var mı? giriş yap