• arada kendime güzellemeler yazacak kadar deliriyorum. her insan gibi ben de özel hissettim kendimi,. sonra aslında hiç özel olmadığımı keşfettim, sonra da hiç özel olmadığımı keşfettiğimden dolayı özel hissetmeye başladım .

    hayatımın her döneminde çirkin buldum kendimi.. tam tersi gibi gözükse de, her zaman takıntılıydım bu 'güzellik' konusuna. her kız da öyledir zaten, değilim diyen yalan söyler.. güzel olmak kişisel bir ihtiyaçtır.

    yazmayı sevdiğim için buraya attım kendimi , sadece kendim için yazmak istedim .. ama olmadı. en son ceylan'ın göğüs dekoltesi diye başlık açtım. hayatta istikrarlı olarak tek yaptığım şey; kendi ideallerimden vazgeçmek galiba..

    hayatımda bir defa çok büyük bir sır sakladım kendime..kimselere de söylemedim*. sır saklamanın verdiği ağırlığı yaşadım, kendim olmaktan kaçtım... tiyatroya sığındım. kendisi olarak anasının babasının yanında şarkı söylemekten utanan kız, 'başkası' olarak ikiyüz-üçyüz kişinin önünde oyununu oynadı.

    hiç popüler biri olmadım hayatta.. lisede herkesi tanıyan hafif kilolu merve bile olamadım.. onun bile kendince bir çevresi vardı. popüler biri olamamanın yaşattığı eksikliği de hep hissettim hayatım boyunca.. insanın bir yanı hiç tatmin edilmemiş kalıyor. anlayacağınız o da bir ihtiyaç.

    bir kere öleceğimi hissettim, bir kere delirdiğimi, bir kere de çaresizliği hissettim.. platonik aşık olmayı sevdim, gün batımına karşı aşırı bir tutku duydum . gün batımını göremediğim günlerde kendimi huzursuz hissettim.. bundan dolayı uzunca bir süre kendimi ; güneşe tapan garip bir afrika kabilesi üyesinin reenkarnasyonla türkiye'ye atılmış hali gibi gördüm...

    dokuz yaşından sonra yaşadığım durgunluğu , ve oturduğumuz lojmanın , arka bahçesinde basket oynamak istemememin nedenini anneme asla söylemedim.
  • tek bacağı halının dışında kalmış sandalye gibi hayatım. sürekli zoraki bir denge yaratmaya çalışmak, diken üstünde oturmaktan dizlerim ağrımış. kimi zaman arkama yaslanacak gibi oluyorum, denge kayboluyor, diğer 3 bacak kalkıyor havaya, düşecek gibi oluyorum. bazen de sallanıyorum üzerinde, tık-tık bi o yana bi bu yana.. keyfini çıkarıyorum dengesizliklerin, diğer bütün sağlam sandalyeli insanların yapamadıklarını yapıyorum.

    gün gelir de, hepimizin sandalyesinin birer bacağı kırılırsa, onların hepsi teker teker yuvarlanacaklar sandalyeden aşağı, biliyorum..benim, üç bacak üzerinde denge kurmaya alışık bünyem kalacak hayatta, işte o zaman kıymetini bileceğim eksik bacaklı sandalyemin.

    gün gelir de herkesin üç bacağı kalırsa...
  • kadın olmaktan nefret eden yazar, zira feminist degil, keske cukum olsa lan.
  • birbirimizi gormesek de bilmesek de tanidigima cok mutlu oldugum nice yas gunlerine gelesice niagara selalesi.
  • göbekli olması muhtemel bir yazar.
  • erdal beşikçioğlu onu tanımadığı için bin pişmanmış. cidden.
  • ifade yeteneği yüksek, sorgulamayı bilen, eğlenceli yazar.

    (bkz: takipteyim)
  • asiri sayida kadin yazar alimina karsi olan badim. gereksiz yazarlar karsisindaki durusunda yanindayim.
  • facede bildirim olarak sürekli bunu yazan antisosyal okul arkadasım
  • yaşanmışlıklar çoğumuzu saflıktan giderek uzaklaştırır. bilgi, bazılarımızı hesaplı insan haline getirir. ama bu kişiye işlememiş bunlar. ilginç, ama gerçek.
hesabın var mı? giriş yap