• amerikan yazar herman meville tarafından yazılan amerikada ve tüm dünya edebiyatına ses getirmiş bir hayli uzun roman. kitabın açılış cümlesi kitabın kendisi kadar ünlüdür. (bkz: call me ishmael). kaptan ahab ve mürettebatının moby dick’i alt etme serüvenini anlatır melville. bir balina avı sırasında bacağını kaybeden kaptan ahab’ın tek amacı intikam almaktır ve bu amaç doğrultusunda gözünü karartmıştır. moby dick direkt olarak doğanın sembolüdür. bir insanoğlunun doğayı alt etme isteği ustaca işlenmiştir ve tabii ki moby dick kaptan ahab’ı derin ve lacivert sularına gömmüştür. çünkü doğa her zaman insandan üstündür. doğa en büyük öğretmendir.
  • "kaderin işine bakın ki nasıl büyük şehirlerde bütün çapulcular adalet dağıtan mahkemelerin çevresine kamp kurmuşsa günahkârlardan da kutsal yerlerin yakınlarında bol miktarda bulunur."
    -- moby dick
    (herman melville)
  • ekşisözlük kutsal bilgi kaynağının ne kadar tırt, hırt ve bonboş bir platform olduğunu gösteren başlık.

    insanın gözünün içine bakmak, tanrının yüzüne bakmaktan daha güzeldir ifadesinin geçtiği romandir.
  • z kuşağımsı tanım: kaptan ahab' ın oneitis' i, kıs kıs.

    ustalar ustaları sabahattin eyuboğlu ve mina urgan'ın çevirisiyle yky tarafından basılarak kâzım taşkent klasik yapıtlar dizisinden çıkmış olan saplantının, hırsın, intikam arzusunun ve inadın romanıdır, handiyse bir aşk hikayesi !

    kimi kalbi kırıklar nasıl başlarına geleni kabul edemez, kendi hayatlarına bir türlü dönemezlerse, moby dick tarafından tek bacağından edilmiş ahab da yüzünde benzer, korkunç ızdırabın izleriyle, melankolik bir ruh hali içinde kamarasına inzivaya çekilmiştir. yalnızca geceleri dışarıya çıkar, uyuduğunda rüyasında moby dickli kabuslar görür, sayıklayarak uyanır, “ya balina ölür ya kayık batar” iddiasıyla çıktığı bu uğursuz gemi yolculuğunda ne zaman moby dick ismi geçse rom içerek müslüm babacı yanık bir profil çizer, dahası ekmeğinin peşinde mürettebatını da cehennemine, hırsına, intikam planına, inadına ortak eder.

    moby dick ise gelmiş geçmiş tüm kahraman denizcilerin peşine düştükleri, birbirlerine moby dick' i öldürdükleri palavrasını atarak övündükleri hikayelere konu olan, bir kısım denizcinin bu yolda can verdiği bilinen, ismi akıllara durgunluk veren, yüreklere korku salan, çok can yakmış, femme fatale tabir edilen "felaketlere neden olan, çekici ve baştan çıkarıcı kadın" bir başrol gibidir.

    ve o uğursuz günde, 19 nisan 1842' de olanlar olur, ahab bize saplantının sonumuzu getireceği dersini verir, bir anlamda kendi kaşınmıştır, ona -hikayede okura zaman zaman sezdirildiği gibi- vazgeçmek özgürlüktür ahab, vazgeçmeyi bilmek gerekir demek isteriz, ama iş işten geçmiştir, ne de olsa ahab ahab'dır, o bize ibret olsun diye gönderilmiştir.
  • ayinsel nitelikte motivasyon konuşmaları yaparak, yani bir anlamda gaz vererek, tayfasını son derece gereksiz ve tehlikeli bir maceraya sürükleyen bir balina gemisi kaptanının (ahab) ana karakter olduğu klasik roman.
    sağduyulu ve dindar ikinci kaptanın (starbuck) uyarıları ve çabaları yeterli olmaz. sesini duyuramaz. felaketi önleyemez.
    bu şekilde okuyunca roman, sesi gür çıkan güçlü liderlerin ekseriyetle halklarını nasıl felaketlere sürüklediklerini anlatır.
    romanın politik içeriği üzerinde bireyciliğin ve amerikan demokrasisinin olgunlaştığı romantik dönemin etkisi vardır.
  • an itibariyle netflixte ilk 10’a giren (bkz: in the heart of the sea) filmi bu kitabın hikayesini anlatmaktadır. muhtemelen gerçek bir hikaye değil ama güzel filmdi, izleyin izlettirin.
  • okunması en zor kitaplardan biri olsa gerek nasıl daralttı okurken beni. roman değil de balinalar hakkında yazılmış bilimsel bir kitap okuyorsun sanki. yazar öyle detaylı anlatmış ki balinaların özelliklerini balina çeşitlerinden tut balinaların deri yapısı, iç kısımları, iskelet yapısı, kafa yapısı, göz yapısı hepsini ince ince yazmış. bunun yanında avlanan balinanın yağlarının alınma işlemini de keza en ince ayrıntısına kadar vermiş haliyle balinalar hakkında bir merakınız yoksa bir yerden sonra sıkılıyorsun. kitap bilindiği üzere kaptan ahab’ın balina moby dick’i öldürerek ondan intikam almak istemesi üzerine kurulu olmasına rağmen asıl konu kitapta balinalar hakkında verilen bilginden neredeyse daha az yer kaplıyor. haliyle kitabı okurken zaman zaman, avrupa yakası’ndaki burhan’ın ay bayılazağım cümlesi beyninde dönmeye başlıyor o kadar insanı yoruyor kitap.
  • --- spoiler ---

    "pequod rachel ile karşılaşıyor." bölümünde rachel'in kaptanı, kayıp oğlu ve mürettebatını bulmak için ahab'den yardım ister. ahab moby dick'in peşindedir, zaman kaybetmemek için bu ricayı geri çevirir. moby dick peqoud'u alabora edince, okyanusun ortasında kalan ismail'i tesadüfen rachel kurtarır. ismail kaderin bu cilvesini şöyle özetler;

    "rachel çocuklarını ararken, ancak başka bir öksüz bulmuştu."

    son bölümün girişindeki alıntı ise anlatıcı ismail'in durumunu eyüp peygamberin kıssasına atıfta bulunarak anlatır;

    "ve size anlatmak için tek başıma ve yalnız ben kurtuldum."

    --- spoiler ---

    ilk basıldığı yıllarda ilgi görmemiş, yaklaşık yarım yüzyıl sonra değeri anlaşılmış, dünya edebiyatının mihenk taşlarından biri kabul edilen eser.
  • bu kitabı okumayı düşenen suserler için kendi okuma serüvenimi yazayım:

    önce ingilizcesine başladım, sarmadı, bir sürü eski kelime ve deyim...ancak 5-6 bölüm dayanabildim.
    türkçesinden devam etmek için iş bankası yayınlarından kitabı satın aldım * ve baktım hala tadı yok. (imho : çok sık dublaj türkçesi denilen tarza kayıyordu)

    bu defa sabahattin eyuboğlu- mina urgan çevirisine geçtim. işte o zaman tadına varabildim.
    masal gibi okunan kitaba dönüştü.

    850 sayfalık, iri bir kitap olduğundan; hemen bitiremem belki ama bitireceğimden emin oldum.
  • heyecanla beklediğimiz, deniz keskin çevirisiyle ve ahmet birsen editörlüğünde çıkan sel yayıncılık baskısı.

    edit: bugün siparişim geldi. ^^
hesabın var mı? giriş yap