• nasıl ve neden imzalandığını ne bu gün, ne de o günün koşullarında anlaşılmasının bir türlü mümkün olmadığı sözde mütareke dir. bize resmi tarihle dayatılan ve her yerde aynı sekilde (bkz: #1483831) gecen kalıplaşmıs zırvalıkları sebep diye gösterirler ama bunların hicbirinin aslı aslari yoktur. osmanlı o tarihe kadar girdigi savaslari bütün cephelerde kazanmıştır. (suveys cephesi haric), almanya yenilince biz de yenilmis sayıldık zırvasıda tahhammül edilebilir bir zırva degildir. mutareke tarihinde almanya teslim falan olmamıstı ve daha bir cok cephede savasıyordu, gercekten kafası calısanlar gidip almanyanın en son cepheyi ne zaman bıraktıgına bir baksınlar. bu soruyu kac tane ciddi tarihciye sordum , kimseden dogru düzgün bir yanıt alamadım, bir cok kişilikli tarhicide bana aynı seyi söyledi: "vallaha bende anlamıyorum !"

    geriye tek bir acıklama kalıyor, baştakiler acaba bu mutarekeyi "kaça" imzaladı!

    tarih tekerrürden ibaret derler, her zamanda cok dogru söylerler...
  • osmanlı devleti'nin içinde bulunduğu devletler topluluğu, birinci dünya savaşı'nda yenilince, osmanlı devleti de savaştan çekildi. ittihat ve terakki partisi üyeleri, gizlice yurdu terkettiler.

    talat paşa'nın istifası üzerine iktidara geçen ahmet izzet paşa hükümeti, ingilizler aracılığıyla anlaşma (itilaf) devletleri'nden barış istedi. bahriye nazırı rauf bey'in başkanlığındaki osmanlı kurulu ile anlaşma devletleri adına ingiliz amirali caltrop, limni adası'nın mondros limanı'nda yapılan mondros ateşkes antlaşması, mebusan meclisi tarafından oybirliği ile kabul edilmiştir.

    imzalanma nedenleri

    - almanya'nın yenilmesi: alman desteği olmadan, osmanlı devleti'nin savaşı sürdürecek gücünün olmaması.

    - wilson ilkeleri'nin yayınlanması: ingilizlerin hoşgörüsüyle, daha sonra kârlı bir barış antlaşmasının imzalanacağının sanılması.

    - padişahın, ingilizlerin yardımıyla saltanatı ve halifeliği korumak istemesi.

    koşulları

    - istanbul ve çanakkale boğazları açılacak ve bu yerlerdeki askeri üsler, itilaf devletleri'nce işgal edilecektir.

    - ordu terhis edilecek, orduya ait silahlar, taşıtlar, cephane ve donatım, itilaf devletleri'ne teslim edilecektir.

    - donanma, itilaf devletleri'nin gösterecekleri limanlarda gözaltında tutulacaklardır.

    - osmanlı devleti, müttefikleriyle olan bütün ilişkilerini kesecektir.

    - toros tünelleri, itilaf devletleri tarafından işgal edilecektir.

    - bütün haberleşme, ulaşım araç ve gereçleri itilaf devletleri'nin denetimi altında bulundurulacaktır.

    - itilaf devletleri, kendi güvenliklerini tehdit edecek bir durum ortaya çıkarsa, herhangi bir stratejik noktayı işgal edebilecektir.

    - anlaşma imzalandığında, anadolu dışında bulunan türk askerleri, en yakın itilaf devleti askeri birliklerine teslim olacaktır.

    - vilayet-i sitte denilen doğu anadolu'daki 6 ilde (erzurum, van, harput, diyarbakır, sivas ve bitlis) karışıklık çıktığı takdirde itilaf devletleri bu illerin herhangi bir bölümünü işgal edebileceklerdir.

    önemi

    - bu antlaşma ile osmanlı devleti, fiilen sona ermiştir.

    - kayıtsız şartsız teslim belgesi özelliği taşıyan bu antlaşma, osmanlı'nın bütünüyle işgal edilmesine elverişli ortam hazırlamaktaydı.

    - boğazların işgali ile anadolu ve rumeli bağlantısı kesilecek, istanbul'un güvenliği de tehlikeye düşecekti. osmanlı devleti'nin boğazlar üzerindeki egemenliği sona ermiş olacaktır.

    - ordunun büyük bir bölümü terhis edilip, silahlarına el konulacaktı. bu uygulama ile osmanlı devleti, savunma gücünden yoksun bırakılacaktı.

    - 7. maddenin uygulanmasıyla, wilson ilkeleri'ne göre türklerin denetiminde kalması gereken anadolu toprakları da itilaf devletleri tarafından işgal edilmiştir.

    - 24. maddenin uygulanmaya çalışılması sonucunda, doğudaki ermeniler, bağımsız bir devlet kurmak amacıyla ayaklanmışlardır.

    - toros tünellerinin işgali, telgraf, telefon ve telsizin denetim altında tutulması, ülkenin tümüne yönelik işgalin ilk işaretleridir.

    uygulanması

    - ingilizler; musul, antep, urfa, maraş, batum, kars'ı işgal etmişler, samsun ve merzifon'a asker göndermişlerdir.

    - fransızlar; dörtyol, mersin ve adana yöreleri ile afyon'u işgal ettiler.

    - italyanlar; antalya, bodrum, kuşadası, marmaris, konya çevresine asker çıkarmışlardır.

    - 13 kasım 1918'de itilaf devletleri gemileri istanbul limanı'na demir attı.

    - istanbul fiilen işgal edildi.
  • adının ateskes olması dısında hiçbir olumlu ozellik olmayan,turk milletini kendine getiren ve tetikleyen antlasma.
  • aşağıdaki eylemlere zemin hazırlamıştır:

    "ingiliz işgalleri:

    1. musul: 3 kasım 1918.

    2. çanakkale boğazı: 6-12 kasım 1918.

    3. iskenderun: 9 kasım 1918.

    4. antakya: 7 aralık 1918.

    5. batum: 24 aralık 1918.

    6. kilis: 27 aralık 1918.

    7. ankara istasyonu: aralık 1918.

    8. antep: 1 ocak 1918.

    9. cerablus: 3 ocak 1919.

    10. haydarpaşa istasyonu: 15 ocak 1919.

    11. konya istasyonu: 22 ocak 1919.

    12. turgutlu-aydın demiryolu: 1 şubat 1919.

    13. maraş: 22 şubat 1919.

    14. birecik: 27 şubat 1919.

    15. samsun: 9 mart 1919.

    16. urfa: 24 mart 1919.

    17. merzifon: 30 mart 1919.

    18. kars: 13 nisan 1919.

    19. marmara kıyıları, karamürsel, haziran 1920.

    20. mudanya: 6 temmuz 1920.

    21. istanbul: 13 kasım 1918-16 mart 1920.

    fransız işgalleri:

    1. doğu trakya demiryolları: 9 kasım 1918.

    2. çanakkale boğazı: 6-12 kasım 1918.

    3. dörtyol: 11 aralık 1918.

    4. mersin: 17 aralık 1918.

    5. toros tünelleri: 27 aralık 1918.

    6. adana ve pozantı: 27 aralık 1918.

    7. doğu demiryolları: 15 ocak 1919.

    8. turgutlu-aydın demiryolu: 1 şubat 1919.

    9. çiftehan ve akköprü: 3 şubat 1919

    10. afyon istasyonu: 16 nisan 1919

    11. urfa: 30-31 ekim 1919.

    12. antep: 27 ekim 1919.

    13. maraş: ekim 1919.

    14. istanbul: 13 kasım 1918.

    italyan işgalleri:

    1. antalya: 28 mart 1919.

    2. konya istasyonu: 26 nisan1919.

    3. kuşadası: 4 mayıs 1919.

    4. fethiye, bodrum: 11 mayıs 1919.

    5. marmaris: 11 mayıs 1919.

    6. akşehir (kısmen): 14 mayıs 1919.

    7. afyon: 21 mayıs 1919.

    8. malkara: 27 mayıs 1919.

    9. burdur: 28 haziran 1919.

    10. istanbul: 13 kasım 1918.

    yunan işgalleri:

    1. uzunköprü-hadımköy demiryolu: 9 ocak 1919.

    2. izmir: 15 mayıs 1919.

    3. urla: 16 mayıs 1919.

    4. çeşme: 17 mayıs 1919.

    5. torbalı: 20 mayıs 1919.

    6. menemen: 22 mayıs 1919.

    7. manisa: 25 mayıs 1919.

    8. bayındır: 25 mayıs 1919.

    9. selçuk: 25 mayıs 1919.

    10: aydın: 27 mayıs 1919.

    11. tire: 28 mayıs 1919.

    12. turgutlu: 29 mayıs 1919.

    13. ayvalık: 29 mayıs 1919.

    14. nazilli: 4 haziran 1919.

    15. akhisar: 5 haziran 1919.

    16. bergama: 12 haziran 1919.

    17. kırkağaç: 23 haziran 1920.

    18. soma: 23 haziran 1920.

    19. salihli: 23 haziran 1920.

    20. alaşehir: 25 haziran 1920.

    21. nazilli: 3 temmuz 1920.

    22. balıkesir: 30 haziran 1920.

    23. mustafa kemal paşa (kirmasti): 2 temmuz 1920.

    24. karacabey: 2 temmuz 1920.

    25. bursa: 8 temmuz 1920.

    26. borlu: 12 temmuz 1920.

    27. demirci: 21 temmuz 1920.

    28. çorlu: 20 temmuz 1920.

    29. edirne: 25 temmuz 1920.

    30. bütün trakya: 27 temmuz 1920.

    31. afyon, eskişehir, kütahya: temmuz 1921.

    ermeni işgalleri (1919-1920):

    1. kars

    2. sarıkamış,

    3. iğdır

    4. oltu,

    5. kulp.

    6. çukurova.
    (...)
    turgut özakman’ın tespitiyle, kurtuluş savaşı sırasında kuvayı milliye, düzenli ordu ve ankara yönetimi şu devlet, millet ve topluluklarla savaşmıştır:

    1. bazen ön planda bazen arka planda ingilizler.

    1. çukurova ve çevresinde fransızlar.

    1. batıda yunanlılar.

    2. doğu’da ve çukurova’da ermeni birlikleri ve çeteleri.

    3. kuzeyde yunanistan destekli pontus çeteleri.

    4. kocaeli, ege ve marmara bölgesinde rum ve ermeni çeteleri, ayrıca yerel
    halktan oluşan bazı işbirlikçi çeteler ve iyonya devleti için hazırlanan 20 000 kişilik kuvvet.

    5. 21 iç isyana katılan, 15.000 civarında isyancı.

    6. anzavur’un birliği ve kuvayı inzibatiye.

    7. çerkez ethem’in kuvayı seyyaresi."
  • limni adasının moudros limanında imzalanmasına rağmen, türk kamuoyuna imzalandığı limana atfen fakat yanlış olarak mandros mütarekesi adıyla yansıtılmıştır.
  • 14 aralik 1918 tarihli ingiliz the daily news gazetesinde soyle bir haberi cikmis konu.
    (tabi savasin tarafi olan bir ulkenin gazetecisi tarafindan yazilmis.)

    turks who talk of a drawn war
    desire to deal with allies as equals
    -
    from g. ward price - constantinople, nov. 20

    a considerable body of the turkish politicians hold the remarkable view that turkey did not sign the armistice because she was conquered, but concluded a treaty of peace between equals. the party of union and progress in the chamber which is known under the new name of the "renovation party" has accordingly made a violent attack on the new government for having tolerated supposed violations of the armistice by the allies. they eventually gave the cabinet a grudging veto of confidence, explaining that they did so only to tide over a critical situation.

    the government, thus temporarily confirmed, is faced with serious material difficulties. one of the most pressing is the shortage of coal. at the present moment it seems inevitable that constantinople will be without electric light, tramways, or telephones to-morrow night in consequence.

    the culprits

    the suspense of the armistice period is telling on the nerves of the turks. they realise that their fate as a nation, which has been so often discussed, is at last to be finally decided by the allies. the more enlightened of them are undoubtedly ready to make sweeping changes in the administration of their country in order to preserve turkish independence as regards internal affairs.

    "the committee of union and progress betrayed the liberal ideas it had begun by proclaiming" they say, "and ended by oppressing the turk and christian alike. the nation was powerless against them. don't punish it for their sins."

    the disestablishment of mohammedanism as a state religion and the appointment of greeks to the high posts in the provincial administration are proposals which leading turks have mentioned to me. but the only practical measure would be for the government to invite a large admixture of european officials in the internal administration of the country as a guarantee of its efficiency and justice.

    concern of the greeks

    the turk himself is incapable of governing except under control, and though turks have objected to me that such a course would be likely to make of turkey a second egypt it might still be a method by which nominal ottoman sovereignity could be maintained and possible jealousies among the allied powers avoided.

    on the other hand, the acting greek patriarch, who is the head of the greek community throughout the ottoman empire, emphatically assured me that nothing less than direct european administration will establish order and security in turkey. "if the allies ever leave turkey again to the independent administration of the turks themselves," he said, "the vindictive persecution of greeks and armenians would be renewed immediately, and the christian blood that would be shed would be upon their heads. it is not enough to establish control here in constantinople. it is the individual turkish in the remote provinces who is the oppressor."
  • 30 ekim'de imzalanmış olması, atatürk'ün cumhuriyet'i 29 ekim'de ilan etme sebebidir.
  • sevr’den daha ağır olan anlaşmadır. hem maddeleri, hem uygulaması, hem de aşırı yoruma açık olması ile bir ilhak anlaşmasıdır.

    hatta birinci ve ikinci dünya savaşlarının sonucunda yapılan tüm ateşkes ve barış anlaşmalarından daha ağırdır.

    - halkın direnek düşmanı sokmadığı, hatta düşmanın asla saldırada bulunamadığı topraklarımıza işgal izni verilmiştir.

    - ordunun tamamen dağıtılmasına izin verilmiştir.

    hatta anlaşmanın ötesinde:

    - 1. dünya savaşında etkisi olmayan yunan işgaline izin verilmiştir.

    - işgal edilen topraklarda sistemli apartheit uygulanmıştır.

    - işgal kuvvetleri (özellikle yunan, fransız ve italyanlar) ilhak seviyesine gelecek şekilde kurumlar kurmuş, altyapı inşaası yapmış ve kendi ülkeleri ile ekonomik entegrasyon başlatmıştır.

    mondros’un sonucu, vatanın ilhak kuvvetlerine teslimidir.

    bu ateşkesi imzalayanlar, onaylayan ve uygulanlar ise tarihte örneğine az rastlanır şekilde gereken cezaları almamışlardır.
  • mütarekenin imzalanmasının ardından 100 yıl geçmiş, türkiye daha 1. dünya savaşı'nda osmanlı mağlubiyetinin muhakemesini etmemiş bir yolda ilerliyor.
    türkiye hiç bir sonuç çıkarmadı demek yanlış olur. çıkardığı sonuçlar:
    1) çanakkale zaferi
    2) "almanya yenildiği için biz de yenilmiş sayıldık" ezikliği. (halbuki almanlardan önce teslim olmuştur, osmanlı)
    3) kut'ül amare (son yıllarda)

    objektif bir muhakeme yapılsa hatalardan ders çıkartılır, gelişme yoluna girebilirdik.
    özellikle son yıllarda, tam tersi yapılıyor ve osmanlı'nın sanki hatası, eksiği yokmuş gibi osmanlı yüceltiliyor. bu kafayla ilerleme çıkmaz. insanların egoları şişirilir. ancak gerçekler er ya da geç yüze çarpar.
  • ülkede yunanları görmeyi tehlike sayan ancak ingilizlere kucak açmayı, türk yurdunu emperyalist sömürgecilerin insafına bırakmakta sorun görmeyenlerin 30 ekim 1918'de imzaladığı bir anlaşma. bunların günümüzdeki artıkları lozan hezimettir diyebilmekte.

    osmanlı'yı bitiren, onurunu yerle bir eden bir anlaşma. bazı maddeleri: ordular terhis edilecek, iletişim ulaşım araçları itilaf devletlerine geçecek, riskli görülen yerler kolayca işgal edilebilecek...

    bugün 19 mayıs olduğu için 30 ekim 1918 ile 19 mayıs 1919 öncesinde neler oldu bakalım.
    işgallere karşı çıkan mebusan meclisi kapatıldı. musul, bakü, izmir, samsun, antep, hatay gibi yerler işgal edildi. itilaf devletleri istanbul'a geldi. tüm bunlar olurken padişah, istanbul yönetimi sessiz.

    mustafa kemal atatürk geçerli bir neden sunup, görevli olarak samsun'a çıkıyor. çıkışından sonra gerçek düşüncesini anlayan ingilizler ve padişah 6. mehmet vahdeddin türlü engeller koymaya çalışıyorlar. tutuklama emirleri, ordu görevlendirip yakalatma, halkı kışkırtma...

    19 mayıs 1919 sonrasında genelge ve kongreler yoluyla halkı bilinçlerdirme ve işgallere karşı birlik olma çalışmaları yapıldı. 28 ocak 1920 günü toplanan son osmanlı mebusan meclisinde misakı milli onaylandı. ingilizler tepki olarak 16 mart 1920'de resmi olarak istanbul'u işgal etti. işgaller anadolu'da giderek yayıldı.

    tüm bunlar yaşanırken 10 ağustos 1920 'de sevr anlaşması imzalandı.

    ülkeyi ingilizlerin fransızların yunanların yerle bir etmesine ses etme,
    atatürk ve yurtsever insanları engelle, asker görevlendir, tutuklama emri çıkar her türlü kötülüğü yap. sonra bu süreçte olanları yoksayıp vahdeddin, mustafa kemal'i vatanı kurtarmaya gönderdi. hangi vatanı diye sormazlar mı ?

    istanbul yönetimi bu rezilliklere boyun eğmek yerine hasan tahsin gibi bir kurşun sıksaydı daha iyi anılabilirdi.
hesabın var mı? giriş yap