• gelmiş geçmiş en iyi yarış oyunudur. most wanted da güzel oyundu ama illegal yarış hissini bu oyun daha iyi hissetiriyor ve müzikleri muhteşem.
  • remake konusunda ben de çok beklentiliyim, şöyle ferrarilerin, porsche lerin değil de, peugeotların, hondaların daha ağır bastığı yılları yad ederiz.

    dur eve gidip indireyim.

    en iyi 5 yarış oyununun içindedir.

    edit: şöyle bir şeye denk geldim youtube de, orjinal bir trailer değil ama izlerken baya keyif aldım açıkçası.

    ilgili video
  • sırf bu seri yüzünden rakip bir oyun geliştireceğim white chicks diye (beyaz diyince anlayan anlar). beyaz kamyonları yöneteceğiz böyle underground ortamlarda bir yandan artık nakliye işine mi girersiniz yoksa dondurma mı satarsınız o şekil paranızı kazanırken bir yandan mahallenin enerjik gençlerinin yaptığı ne bileyim circuit olsun sprint olsun özellikle drag olsun bu tür aktiviteleri hiç olmadık yerlerden çıkarak en olmadık yerlerden dönerek arabaları kendinize çarptırmak suretiyle sabote edeceksiniz. kim daha çok kullanıcıya klavye, monitor ve benzeri şeyler parçalatırsa o firma tarafından ödüllendirilecektir.

    yapıcam valla bunu. olmıcak yoksa başka türlü. yeminlen olmıcak yani.

    amınakoyarımlankamyonetinizindeyarışınızındabe!!
  • yeni nesil nfs serisi, toca serisi, gran turismo, forza, grid, project cars, colin mcrae dirt serisi ve bilimum kaliteli yarış oyunları bir araya gelip sentezlense, bu oyunun vereceği eğlence hissiyatının onda birini veremeyecek ne yazık ki, çünkü nfsu2 gelmiş geçmiş en güzel araba yarışı oyunudur.

    trtuning dergisinin de yeni yeni popüler olduğu zamanlardı oyunun piyasaya sürüldüğü zamanlar, hayvan gibi peugeot 206 gti modifikasyonu yapmak, tok kapı sesli golf ile caddelerde gezinmek hep bu dergilerle, modifiye furyasının ayyuka çıkmasıyla doğru orantılı olarak tutku haline gelmişti.

    2000'li yılların başlarında internet kafe'lerde fink atmış doksanlar jenerasyonu çok iyi hatırlayacak ki, o kafe sahibinin önünüze getirdiği karışık tost ve ayran, cebinizdeki az buçuk harçlık ve bitmek tükenmek bilmeyen araç modifikasyonu hevesi tüm ihtiyacınız olan şeylerdi. masaüstündeki grili beyazlı nfs simgesine çift tıklayıp "ea games, challenge evvvvvvvvvvverything" diye fısıldayan ablayı duyduktan sonra riders on the storm snoop dog remix karşılardı sizi intro olarak. ondan sonrası malum.

    modifikasyona ayırılan süre ile yarış yapmaya ayırılan süreyi karşılaştırsak sanırım üçte iki gibi bir oran çıkıyor, zira hayvan gibi ses sistemlerini bagaja sığdırmaya çalışmak, hatchback otomobillere kafam kadar jantlar takmak, fantastik boyalarla otomobilin orasını burasını boyamak, neon lambalarla, incik boncukla ilgilenmek insanı kendine modifiye garajı ustası gibi hissettiriyordu. oyunun kendini sevdirme sebebi de tam olarak buydu sanırım. süslediğiniz ve sanat eseriniz olarak gördüğünüz otomobilin yollarda gidişini izlemek, free run modunda sokaktaki diğer tuner'lara kafa tutmak yarışlara katılmaktan daha zevkliydi.

    oyunla alakalı olarak akıllarda kalan en üzücü detay ise hiçbir zaman online mod'da birileriyle yarışamamak kanımca. internet kafe'nin bilgisayarlarındaki oyunlar ele mahkum crack'li olunca, yapacak birşey kalmıyor maalesef. şimdi oyunun orijinaline sahip olsan da faydasız, ea games sunucuları hizmeti kestikten sonra.

    206'yla sokak aralarında çevikçe cambazlık yapmak, skyline r34 ile çılgınlar gibi drift yapmak, rx7 ile perfect shift çekip rakiplere aynadan öpücük atmak, hummer, escalade gibi ayılarla slow ride turu atmak artık hiçbir şey ile kıyaslanamayacak.

    oynarken bir de winamp'ı açıp playliste birkaç tane eminem, snoop dogg ve bilimum 2000's rap döşediyseniz siz de bizdensiniz.

    ömrümü çürüttün lan underground. bir de vice city var, allahsızsınız.
  • tarihte yeri her zaman büyük olacak (araba yarışı alanında özellikle)
    oyunlardan biridir.
    keşke düzgün bir remake'i yapılsa da eski keyfmizi yaşasak.
  • 80 bin küsür drift yapmış iken piçin evladı bir taksicinin arabaya "dokandırması" üzerine driftimin yalan olduğu oyun. adamların bariz garezleri var size, dün de sütçü önüme kırmıştı direksiyonu. iki aracın da plakası "underground" idi, dikkat edin derim.
  • sene oldu 2012, dönene dönene oynadığım bir fallout 2 var bir de bu. soundtrack mükemmel. dvd kapağına filan çıkabilmemiz için arabayı gelin arabası gibi süsleyip, apaçi taşıtına çevirmemiz gerekiyor maalesef. öyle "ben body shop'a uğramayayım", "lan arabamın kapısında ateş topu stickerı istemiyorum ben?" demekle olmuyor. star rating mi ne bi şey var. standartlarının bir adet apaçi konseyince belirlendiğini düşünüyorum onun. arabayı ne kadar saçma sapan aksesuarla süslersen o kadar artıyo o rating. onu gören dvdcisi, dergicisi de ıslanıp, "abi bi fotoğraf?" diye peşine düşüyor. o olmazsa olmuyor. beacon hill'de köprüye çekip, bira filan içiyorum ben. 2-3 tane circuit için, honda civic'ime bok sürdürtmem. adabımla yoldan geçenlerle kapışırım, yeter. adresimiz belli. jackson heights bebesiyiz.

    yalnız oyunun en iyi arabası honda civic. sonrasında car lot'tan ne arabalar aldım, performance shop'lara ne paralar döktüm... peh, bi boka benzemedi hiçbiri.
  • bu oyunun kuşkusuz en süper arabası nissan skyline gtr'dı, özenle modifiye edilirse; hem tutuş hem de hız açısından şahaneydi (385 km/s yapabilen canavar bu). belki de renk, aksesuar ve graffiti olarak da duran en iyi arabaydı. nfs mw'da görmek isterdik, ama olmadı.
  • okuldan gelip, sırt çantamı bir köşeye fırlatıp pc başında bana zaman harcatan nostaljik oyun.

    şarkıları ve yol haritası beynimize kazınmış resmen.
  • zamanın ne kadar acımasızca ve hızlı geçtiğini hatırlatan efsane oyunlardan, hala pc'ye konsola cd'si takılır ve oynanır, kendini oynatır; tonla oyun çıktığı halde bu oyundan alınan tad hala hiçbir oyunda yok.
hesabın var mı? giriş yap