• valla bir fenerbahçeli olarak 2014 senesinden beri çok gaza geldim. 2015 yaz transfer dönemi mi dersin, lens transferi ile kasım ayında forma giren advocaat takımı mı dersin ya da gazişehire 5 atıp şov yapan ersun yanal mı dersin, 2018 başkanlık seçimi mi dersin...

    ne zaman gaza gelsem daha da beterini görüp dibe olan yolculuğumuz devam etti. o kadar dibe indik ki bu son kadıköy'deki gs mağlubiyeti ile en dibe inmenin yanı sıra üstümüze de toprağı attılar. toprağın altında birbirimize bakıyoruz.

    biz gerçekten yorgun, bezmiş ve ölmüş bir camiayız. yüzüne baktığım her fenerlide de görüyorum bunu, resmen yüzümüzde çizgiler oluşmaya başladı hepimizin. bu yüzden messi-ronaldo-aguero üçlüsünü ileri uça koysan yine gaza gelmem artık.

    bu saatten sonra sakince yeryüzüne geri çıkmayı deneyeceğiz. kaybedecek bir şeyimiz kalmadı. ölü olan bir daha ölemez misali tekrar güçlü doğmak için deneyeceğiz.

    valla genç oynatırmış, taktik bilirmiş de yok türkiye liginde işler farklı da. ben artık sakince bu adamı bir izlerim. çünkü denemekten başka bir şansımız yok artık. 1996 senesinde galatasaray türk futbol tarihini değiştiren bir kırılma anı yaptı fatih terim'i getirerek. rakiplerinden başarı olarak geride olan 90 senelik camia bir hamle yaptı ve 25 sene boyunca bütün türk futbolunu domine etti. bizim tek kurtuluş yolumuz böyle bir kırılma hamlesi yapmak.

    bu hamleyi tutturana kadar deneyeceğiz. yapacak bir şey yok, çünkü başka çıkış yolumuz kalmadı. inşallah seneler sonra bu entry güzel bir şekilde editlenir.

    gaza gelmek yok, yeniden doğana kadar deneyeceğiz. allah yardımcımız olsun.

    tanım: fenerbahçe'nin başına gelmesi muhtemel hırvat teknik adam.
  • ilk kez bize karşı oynadıkları maçta gördüğüm teknik adam. o maçta üzerimizden geçmişlerdi ve gruptan da lider çıktılar. açıkçası oyun tarzı ve gençliği bende olumlu bir intiba bıraktı. kağıt üzerinde phillip cocu da doğru hamleydi bana göre. ancak türkiye 'de "bu ligin dinamikleri farklı, ligi tanıyan hoca lazım" lobisini bir türlü yenemiyoruz. hayır efendim, mümkünse bu ligi tanımasın. bizim sefil futbolumuza hiç adapte olmasın. çünkü sizin ligin dinamikleri olarak adlandırdığınız şey, futbol oynamak hariç, her şeyi içeren saçmalıklar bütününden başka bir şey değil.

    edit: imla.
  • basketbolcu değildir. *
  • fenerbahçe için yanlış hoca. boş yere medet ummayın.

    dinamo zagreb alen halilovic, marko pjaca, dani olmo gibi gençlere şans veren bir takım. fenerbahçe'de elif elmas dışında bir tane böyle oyuncu örneği var mıdır?

    dinamo zagreb tutup güney kore'den (bkz: mislav orsic), avusturya'dan (bkz: emir dilaver) kelepir transfer yapan bir takım. fenerbahçe orsic gibi bir transfer yapmaya kalksa adamın uçağı daha piste değmeden taraftar baskısıyla yön değiştirir. fenerbahçe'nin son 10 sezonda transfer yaptığı en bilinmeyen lig isviçre ligi.

    dinamo zagreb son dört senedir garantili 20 milyon euro kar ediyor. üstelik sürekli altyapıdan oyuncu çıkarıyorlar. fenerbahçe'nin bu süre zarfında en fazla kar ettiği sezon 2016-2017 sezonu, o da 1.4 milyon euro.

    bunlar zagreb'in belirli bir planla yönetildiğini ortaya koymak için yazılan şeylerdi. adamlar fenerbahçe kadar sık hoca değiştirmelerine rağmen son 10 sezonun 9'unu şampiyon tamamlamış durumdalar. fenerbahçe ise 6 sezondur şampiyon olamayan, belli bir yol haritası olmayan ve ekonomik açıdan mahvolmuş bir takım. bjelica yarın gelip orsic gibi fiyat/performans canavarı bir transfer (77 maç 33 gol 16 asist, sol açık) yapsa olur mu diyeceksiniz? 20 sayfa küfredeceksiniz, sonra alışamayıp başarısız olunca da ahkam keseceksiniz. gavranovic-petkovic-orsic üçlüsü bizde olsa "olmo niye yedek?" diye söverdiniz, olmo iki hata yapınca onu da yerdiniz. adamlar olmo'yu 20 milyona sattı, orsic'i de 10'a satarlar, petkovic'i de bir takıma iteleyip altyapıdan ya da 1 milyona buldukları adamlarla devam ederler. biz ise bjelica'yı yeriz, aldığı adamlara çöp yaftası vururuz, gidince de ersun v aykut tartışmasına döneriz.

    öncelikle scouting ve altyapı sistemleri oturmalı. dünyanın en zengin takımı olan manchester city jadon sancho ve phil foden çıkarıyor, real madrid her gencini pişmeye yolluyor, barcelona'nın kocaman la masia'sı var ama fenerbahçe o kadar büyük bir takım ki semih şentürk'ten beri bir tane oyuncu yetiştirmiyor. üstelik o kadar çok parası var ki kıyıda köşede kalan adamları bulmaya tenezzül dahi etmiyor. 621 milyon euro borcu olan takım böyle hareketler sergileyemez. sergilerse de takımı dağıtmak pahalı olacağı için hoca kovmaya devam eder.

    bu adam çare olmaz eğer ki fenerbahçe yönetimi yaklaşımını değiştirmezse. ama bizim ülkede planlar değil, #adımadım29 gibi saçmalıklar prim yaptığı için olan bu adamcağıza ve umut vaat eden kariyerine olur.
  • ali koç'un phillip cocu tercihiyle paralellikler içeren bir seçim yaptığı gösteren teknik direktör. bunu olumsuz eleştiri olarak söylemiyorum, çünkü ali koç'un kafasında ersun yanal tercihi haricinde belli bir profil var;

    -teknik direktörlük için yaşı genç, fenerbahçe'yi sıçrama tahtası olarak görüp azla yetinmeyecek
    -kariyerinin başarılı ve formda zamanlarında olan
    -altyapısı güçlü takımlarla başarı yakalayıp, geliştirici yöne sahip

    ancak türkiye futbol ortamında ve fenerbahçe taraftarının yılların birikimiyle birlikte bozulan psikolojisini de (ben dahil) göz önüne alırsak akıbetinin cocu gibi olacağını ve parlak başlayan kariyerini sekteye uğratmasını daha olası görüyorum. hem dinamo hem de psv'de bizde olmayan ve başarılarının ardında yatan çok önemli ortak bir nokta var; yetiştiricilik.

    kendisinin kariyeri cocu'dan düşük seviyede olsa da ondan ayrılan birkaç yönü var, ve onun kaderini tayin edecek şey de bunlar;

    - daha düşük profil takımlarda ve farklı ülkelerde çalışmış olması

    bence cocu'ya göre en büyük avantajı bu olacak. çünkü phillip cocu elit bir futbolculuk dönemi geçirip, avrupa ortalamasının bile çok çok üstünde sağlıklı yapılara sahip kulüplerin (psv,barcelona) içerisinde bulunmuş bir isim. türkiye onun için bir bakıma kültür şoku oldu. bjelica bu açıdan avusturya, polonya ve hırvatistan maceraları ile bu tarz kötü seviyedeki futbol ülkelerine daha alışkındır diye tahmin ediyorum. ayrıca yukarıda hawkman'ın da değindiği gibi transfer konusunda işlerine karışılmayarak, bu tarz ülkelerden bizim medyamızı tatmin etmeyecek isimsiz adamlar getirmesine imkan verilmeli, arkasında durulmalı. başakşehirli edin visca'ya ağzımızın suyu akacağına orsic gibi benzer isimleri bulmak hiç de zor değil.

    - hırvat olması ve bunun getireceği daha baskın, agresif ve tutkulu karakteri

    türkiye'de quality turkish media her yabancı hocaya yaptığı gibi kendisinin üstüne gelecek; muhabir ve yorumcular, dostları olan türk hocalara soramayacakları hadsizlikte sorular soracak. cocu bu gibi işler için fazla nahif ve terbiyeli bir karakterdi. bjelica'da gördüğüm bunun tersi. medya ile laf dalaşına girecek biri gibi gözüküyor ve bunu yapmalı.

    öte yandan başarı için çok daha önemli bir mevzu var. o da sportif direktörlük müessesi. bu müesseseye karşı olmayıp destekleyen birisiyim ancak bana kalırsa o mevkiye emre belözoğlu gibi dominant, en ufak sorunda hocayla ego savaşlarına girmesi muhtemel bir isim gelmemeli. bana göre türk futbolunun en iyisi olan emre'nin futbol aklına çok büyük saygı duysam da kendisi ve volkan demirel gibi camia içinde hocanın önüne geçebilecek tipte karakterlerin kulüpte barınmaması gerektiğini düşünüyorum. bu konularda ne yazık ki her an hizipçilik yapabilecek türk futbolculara genel olarak güvenim yok. hele ki fenerbahçe'nin son şampiyonluğu sonrasında yaşananlar aklıma gelince bu konudaki güvensizliğimin yersiz olmadığını biliyorum. eğer illa türk ve klişe tabirle "camianın içinden", "camianın evladı" olan birisi gelecekse tuncay şanlı daha uygun bir profil olur diye düşünüyorum.

    ek olarak; takım kaptanı luiz gustavo olmalı.
  • fenerbahçe klopp’u getirsin yine hiçbir şey olmaz.iyi futbol iyi futbolcularla oynanır.açın fenerbahçe’nin 2008 ve öncesi 2002 yılına kadar kadrolarına bakın ve şimdiki kadrolarla mevki mevki karşılaştırın.başarısızlığın asıl nedenini göreceksiniz.arkadaşlar hasan ali iyi bir bek oyuncusu değil ne olur anlayın,fenerbahçe’nin kanat oyuncusu yok.dirar fenerbahçe de sol bek oynuyor,altay denen bebe rüştü’nün, volkan’ın ,engin’in kalesini koruyor.jailson lugano’nun,luciano’nun,uche’nin yerine oynuyor.bunları çoğaltabilirsiniz.fenerbahçe ancak en iyi kadroya sahip olursa şampiyon olabiliyor.çünkü gerçekten hakemlere ve 17 takıma rağmen şampiyon olabilir fenerbahçe. tıngır mıngır onlarca şampiyonluk alan galatasaray gibi ittirilmiyor.en iyi kadro ve en iyi oyunu oynamalıyız ki o bile son maçta 3 şampiyonluk vermemize engel değil.
  • başarılı olur mu bilmem ama başarısız olursa bunun sebebi "türk futbolunu bilmemesi" veya "yerli hoca olmaması" olmayacaktır. arkadaşlar bu adam hırvat. doğduğu zaman ülkenin adı yugoslavya'ydı. balkanlarda büyümüş, oralarda top oynadıktan sonra batı avrupa'ya açılmış, teknik direktörlük kariyerinde de farklı ülkelerde tecrübe kazandıktan sonra lech poznan ve dinamo zagreb gibi hem futbol hem de taraftar açısından sayko iki memleketin kulüplerinde görev yapmış bir adam. demek istediğim şu ki merak etmeyin, türk futbolunu hepimizden iyi biliyordur. bilmese de geldiğinde çabucak öğrenir, yabancılık çekmez. almanya'dan ya da ingiltere'den gelmiyor bu adam; sabırsız ve deli taraftarların, kaotik kulüp yönetimlerinin, takıma sinirlenince stadı basıp oyuncular için mezar kazan fanatiklerin toprağından geliyor. buranın kültürüne de, futboluna da sezon başlamadan alışır.

    fenerli olsam sevinir ve pozitif bakardım şahsen. bjelica iyidir. allahıma iyidir bjelica.
  • türk ligini bilen hoca diyenin ağzına kürekle vururum.
  • birincisi aykut mu ersun mu kronik zırvasını bitirecektir. koskoca camianın iki kişi bandında çark etmesi ziyadesiyle yorucu ve gereksiz. ikisi de fenerbahçe'nin vizyon, potansiyel ya da değer olarak altında kalan isimler; löw, didi, parreira, veselinoviç gibi hocaların ardına kabız futbol oynatan birini yazmamak lazım gelir. ikincisi ise zagreb'teki başarısı malum, oynattığı oyun fenerbahçe seyircisinin seveceği cinsten, genç oyuncular çıkaran, taktiksel açıdan esneyebilen, adapte olabilen ve de en önemlisi saldıran futbolu seven bir isim. dolayısıyla beni çok uzun zamandır en çok heyecanlandıran kişi oldu. tarih boyu fenerbahçenin ruhuna yugoslav ve brezilya mayaları iyi gelmiştir, bjelica da aynı hissi veriyor.
  • entrylere pek yansımaz ama sağlam fenerbahçeliyimdir. işsiz kalsam bile hemen her sene en kötü bir anahtarlık, bir çakmak alanlardanım fenerium'dan. bu sene fenerin ligde oynanan bir maçını tribünden, kalan maçlarının tamamını ise tvden izledim. yaş 37.

    ben bu arkadaşı şöyle hatırlıyorum:

    hayatım boyunca fenerbahçe'nin bariz biçimde çok aciz durumda kaldığı 3 maç hatırlarım.

    bunlardan ilki 4-0 biten ac milan, ikincisi ise 2-5 biten arsenal maçıdır. ikisinde de neredeyse 90 dakika boyunca yerin dibine girmiştim. mevzu skor falan da değil, acayip rezil etmişlerdi rakip topçular. konu skor olsa manchester united veya sigma olomouc maçlarını yazardım zaten.

    son olarak bariz şekilde rezil olduğumuz karşılaşma olarak hatırladığım maç ise deplasmanda 4-1 yenildiğimiz ama çok rahat (bakın abartısız yazıyorum) 8-1 veya 8-2 bitebilecek dinamo zagreb maçıdır. bu maçta 22 şut çeken rakibin sadece 2 topu direkten dönmüştü. çizgiden çıkardıklarımız falan var ki, diğer pozisyonları dillendirmiyorum bile. ne kabustu ama.

    işte o takımın hocasıydı nenad bjelica. hem de gayet isimsiz bir kadro ile.
    söyleyeceklerim bu kadar.
hesabın var mı? giriş yap