• o kadar rütbeyi geçtin milyon kişilik orduda sitsen 30 tane olan korgenerale yakalandın he ?

    kesinlikle çöle düşmemesi gereken kişi.
  • harran ovasında boka basmaya benzer; durumu sadece şanssızlık ile açıklayamazsın.
  • (bkz: ziraat bankasında sigara içerken güvenliğe yakalanmak)
  • askere gidenlerin mümkün olamayacağını bildikleri olaydır. çünkü korgeneral gelmeden 6 ay öncesinden hazırlık başlar. toprağın altındaki izmaritler bile toplanır, binalar yalanacak derecede temizlenir, askeri araçlar atf yağı ile parlatılır, ofsayt askerler bir şekilde ortadan yok edilir, bütün nöbet yerlerine eğitimli askerler konur en sonunda ise tabur komutanı uzaktan belirip generalin geziyi ertelediğini haber verir.

    edit: bazı arkadaşlar kendi kolordusu yok mu? orda hiç mi devriye atmıyor yazmışlar. değerli dostlar yine askere gidenler bileceklerdir. eğer askerliğinizi bir kolordu komutanlığında yapacak olursanız, yani korgeneralin nefes alıp verdiği bir yerde, ki o yer neresi olursa olsun, isterse evinin önü olsun farketmez size daha ilk günden nasıl davranmanız gerektiğini "çeşitli yöntemlerle" öye bir öğretirler ki o sigarayı bir tarafına sokmayı düşünürsün ama içmeyi düşünemezsin, aklına gelmez öyle bir şey yani.
  • mamak'ta gayet mümkün olan hadise. zira 4. kolordu komutanı korgeneral burada ikamet eder. koğuş kalk esnasında hayal meyal görmüşlüğüm var kendisini.

    (bkz: 28. mekanize piyade tugayı)
  • adamın *mna korgeneral
  • sene 2007. askerliğimi karargahta bir korgeneralin postası asteğmen olarak yaptım. aslında başlangıçta işim o değildi de neyse, bir kaç şanslı olaydan sonra adam beni çok tuttu ve şube müdürümden rica etti, asteğmenini bana verir misin diye. tabi şube müdürüm elinde çok az adam ve bana tonla iş yığmış olmasına rağmen bu ricayı memnuniyetle karşılayıp benden vazgeçti. ibnenin muhtemelen benle ilgili aldığı tek doğru karardı...

    velhasıl bizim korgeneral matrak ama sert adam. sevdimi tam sever, sevmezse pis siker cinsinden. biraz da deli. yedek subay olduğumdan memur gibiyim, mesai bitince evime gidiyorum. neyse gece 1 mi ne, tabi benim mesai 7'de başladığından tavuk gibi yatmışım yine, uykumun en ağır yerinde telefon çaldı. küfredecektim ki baktım arayan korgeneral. yarım saate karargahta ol dedi. o nasıl hazırlanıp çıkmak bilmiyorum. 28 dakikada karargaha gittim. eskişehir'e gidiyoruz dedi. bindik amk askeri uçağa, adamdaki lüks öyle bir şey işte canı isteyince askeri uçakla eskişehir'e gidiyor... hop 3,5 gibi eskişehir'de kışladayız. amk hava buz gibi, ben ince giyindim. ne bileyim karargaha çağırdı adam beni sonuçta, kapalı mekan. uyku sersemi değerlendirememişim en acaip ihtimalleri. ben acı soğuktan titriyorum, nöbetçi yüzbaşı korkudan. bir turlayalım yüzbaşım kışlayı dedi bizim general, atladık jipe turluyoruz. tur da ne tur amk. yanlışım olabilir 30 kadar nöbet noktasına baktık, 3 tane eri sigara içerken, 2 tanesini de uyurken yakaladık. yüzbaşı her fire veren erde daha bir ağlamaklı oldu. yazık kurmay olmuş bir de uğraşıp, bilmiyorum generallik hayalleri devam ediyo mudur?

    dedim ya bizim korgeneral garip adam, yüzbaşıya erlere çok sert davranmayın ama burayı da disipline edin dedi ve ankaraya geri döndük.

    anladığım kadarıyla gece karısıyla falan kavga etti. niye gittik, niye döndük benim kafamda başka bir açıklaması yok.

    erlere ve yüzbaşıya ne oldu bilmiyorum. hiç haber alamadım. umarım aileleri almıştır.
hesabın var mı? giriş yap