• paul cezanne'la ilgili bir anekdot: cezanne bir gün ormanda resim yaparken yoldan geçen bir köylü sorar;

    -ne yapıyorsun?
    -şu ağacın resmini yapıyorum.
    -niye ki? o zaten var orda..

    bunun üzerine cezanne'ın beyninde bir ampul abi yanmış; "hakikaten haa, niye yapıyom ki ben bunun aynından.. dur şunu hafiften parçaliiim" demiş ve kübizmin temellerini atmıştır.
  • doğayı ilk olarak silindir,koni ve kürelerden oluşan şekiller olarak resmetmeyi akıl etmiş empresyonist ressam. aix en provence bölgesinde doğmuştur,babası o bölgedeki bankaların birinin kurucusu idi, bu sayede finansal bağımsızlık kazanmış ve gönlünden geçen iş olan resime kendini verebilmiştir.

    emile zola'nın okul arkadaşıdır gerçi sonrasında araları bozulmuştur. cezanne inatcı ve aksi bir kişilktir. ilk paris döneminde camille pisaro ile çalışmış ama resimlerini o dönem paris sanat çevrelerine beğendirememiştir. biraz da düş kırıklığı ile memleketine dönmüştür. sonrasında parise tekrar gelmiş bir sevgilisi ve bu sevgiliden çocuğu olmuştur. bu sefer de rusya savaşı patlak vermiş tekrar geri güneye yerleşmiştir,savaş sonrası pisaro ile tekrar biraraya gelerek çalışmaya başlamışlardır. cezanne'ın savaşın da etkisi ile girdiği karanlık dönemi pisarro sayesinde bitmiştir. 1878 yılına kadar süren bu preriod sonrasında açılan üçüncü empresyonist sergisinde ise cezanne'ın tabloları için "bu ölü renkler ve tuhaf insan silüetleri hamile bir kadının çocuğunu düşürmesine yol açabilir" gibi övgüler almıştır.

    bu övgüler karşısında cezanne köyüne yani provence'a geri dönmüştür ama resim yapmayı hiç bir zaman bırakmamıştır.zaten bırakmak gibi bir niyet hayatının hiçbir döneminde taşımamıştır. sevgilsi olan hortence'ın kardeşinin saint victoire dağı manzarlı evine yerlemiş ve bu dağı resmetmeye başlamıştır. 1888 de hortense ile evlenmiş ve babasının kendisine miras bıraktığı eve taşınmıştır. bu yıl zola ile de kavga etmiştir zira zola eser isimli kitabında cezanne'ın başarısız sanat hayatını ve kişiliğini anlatan bir roman yazmıştır ve fakat bu eserden iki sene sonra zola'nın baltayı taşa vurduğu ortaya çıkmıştır.aslında ikisi kıyaslanırsa cezanne resamlığı zola'nın yazarlığını evire çevire döver zira zola ruhsuz bir yazardır.iş bu vesile ile kendisine olan kinimi de kusmuş oldum seni sevmiyorum zola. yeni nesil ressamların en çok saygı gösterdiği ressam olmuştur bu resamlar rasında picasso ve yamulmuyorsam chagal yada matisse sayılabilir.

    cezanne kalabalık sevmez bir adammış, öldüğü yıl olan 1906'ya kadar aldığı ve bir stüdyo kurduğu aix en provence da bir arazide yaşadı pek ziyaretci kabul etmezdi. anekdot o ki karısı ile günde en fazla yedi sekiz kelime konuşurmuş,sonrasında ondan da boşanmış ve konuşma işini hepten bitirmiş.

    ressimde perspektif üzerine kafayı en yoran ressamlardan biri olduğu söylenir bu uğurda bazı tablolarını yedi sekiz yılda bitirmiştir. bir çok tablosu perspektif değiştiği için yenideden defalarca çizilmiştir. ışığın ve kendi bakış açısının değişmesi ve sürekli daha iyi değişik açılar yakalama gayreti resimlerinin çok uzun zamanda bitmesine yol açmıştır. gerçekte bir renoir kadar yetenekli değildir ama azimlidir. resim yapmayı hayatının hiç bir döneminde bırakmamıştır. ölmeden bir yıl önce geçirdiği romatizmal rahatsızlık sebebi ile fırça tutamaz hale gelmiş ama fırçaları ellerine bağlayarak resim yapmayı sürdürmüştür.

    ölümüde resim azminin son kanıtıdır, açık havada resim yaparken kuvvetli yağmur altında kalmış eve dönerken bayılmış, yoldan geçen bir sürücü evine götürmüştür.ertesi gün yeniden resim yapmak için kalkmış ama gene bayılmış ve bir kaç gün sonrada ölmüştür. sevdiği işte başarılı olmak için çalışmış ve hayatının sonuna kadar resim harici hiç bir şey yapmamıştır.
  • "cézanne neden sainte-victoire dağının her anının farklı resmini yapmıştı? her anın ışığı ayrı bir armağandır da ondan" demiş louis althusser.
  • iki boyutlu olan resim sanıtında doğanın üç boyutluluğunun, nesnelerin hacminin; geometrik olarak olarak küp, küre, silindir, koni ile ifade edilebileceği fikrinin sahibi ve kübizm''in başlangıç noktasıdır. resimlerinde hacim geometrik cisimlerle verilirken, renklerinde de soyutlamaya gitmiştir.
  • 19 ocak 2011'da dogumunun 172. yili kutlanan post-empresyonist&pre-kubist ressam.
    sanatini anlayabilmek, anlatabilmek icin hayatindan biraz anlamak, bahsetmek gerek saniyorum.

    1839'da bouches du rhone'a bagli aix en provence'da dogar kendileri. efendim burasi boyle ufak, arnavut kaldirimli sokaklariyla pek bi sirin. almanya'nin tubingen'iyle, amerika birlesik devletleri nin philadelphia'siyla kardes kardes yasayan bi sehir. sehirde 200'u gecik cesme, bir o kadar cay bahceleri, piknik ve rekreasyon alanlari bulunuyor. institut d'études politiques d'aix en provence(aix en provence universitesi siyasal bilimler fakultesi),`institut d'etudes françaises pour etudiants etrangers`(paul cezanne universitesi'nde[aix en provence'da paul cezanne universitesi vardir.]yabanci dil yeterlilik sinav organizasyonlari vb. yapildigi bir fakulte imis.) gibi bir cok fakulte ve 4 ana universite var. ayrica biri françois marius granet(1777-1849) adina acilmis, kendini tamamen resime adamis granet'in anisina acilmis bir muze olan le musee granet olan muzeler barindirir. muzeler arasindan en one cikan da le musee granet dir suphesiz. koleksiyonunda cezanne'in zamanindan ve post-empresyonizm'inden cook daha oncelerde dogupda resim hayatina atilip eserler vermis neoklasik meslektasi jean auguste dominique ingres'den, eserlerinin ve sanatina katkilarinin dutch gold agei baslattigi suphe goturmeyen, ebesinin nikahi kadar resim yapmis hollandali meslektasi rembrandt van rijn(kendisi also isiklarin ve golgelerin ressami olarak anilir. hollanda ulku ocaklarinin reyizidir. ccc rembrandt reyiz auuuuu ccc)in kendi otoportrelerinden bazilari, anthony van dyck, alberto giacometti and nicolas de staël ve tabii paul cezanne gibi zamane(16th-17th-18th yillarinin nice dalyan delikanlilari, asosyel metin2ci gencleri)dallamalarinin resimlerini falan barindirir. oh ulen bi muzeyi bile amma anlattik, neyse. efendime soyleyeyim sehirden devam edecek boyle iste sanatsal kulturel bir sehirdir. muzelerinden okullarindan daha baska sehirde su siralar inanilmaz pahali evler satilmaktadir. fransiz ihtilali oncesi fransiz burjuvazisi icinde barinan zengin sinifi buralarda yasar rivayete gore. hatta diger bir rivayete gore; "fransiz ihtilali oncesi fransa'da en buyuk ic catismalarin sebebi olan vergilerin en adaletsizi ve halkin en nefret ettigi olan tuz vergisi, (bkz: gabela) yilda 120 milyon libre toplayan bir devlet tekeli vardi ama bunun sadece 40 milyonu devşet hazinesine ulasiyordu. gerisi ise; bir bolumu devletin, bir bolumu ozel sirketlerin memurlari olan ve ferminers généraux denilen bir burjuva sinifinin ellerinde kaliyor, bu eller de parayi kraldan cok kendi cikarlari icin kullaniyorlardi(j.c castillon, amos del mundo: una historia de las conspiraciones)" iste bu sinifa mensup kalburustu halkin o zamanlar bile universiteleriyle dikkat ceken aix en provence'a ekonomi, siyasal bilimler, hukuk, sehir planlamasi ve dil ogrenimi icin geldigi soylenir. aix en provence'da hizmet veren 15 fakulte vardir. bunlardan bir tanesine louis ii royal charter(kraliyet imtiyaznamesi) verilmesini uygun gormustur 1409 senesinde. iste boyle bir enteresan sehirde dogmustur paul cézanne.

    22 yasinda paris'e; 1880'de yazdigi nana romaniyla naturalizm edebiyatinin ilk eserini vermis-daha haberi bile yoktu!-yazar ve arkadasi emile zolanin yanina gitmistir resim yapmak icin. charles suisse tarafindan kurulan académie suisse'de resim dersleri almaya baslamistir. renoir, pissaro, sisley, guillaumin empresyonist pierre auguste renoir, camille pissarro, alfred sisley, armand guillaumin gibi kendisi gibi empresyonist-art empresyonist akranlariyla dostluk etmistir. ilk 40 yillik donemlerinde verdikleri eserlerde genellikle siyah-kahverengi-gri tonlari arasinda bolca oynama yaptigi gorulur. golge ve karanliklarin hosuna gitmis olması olasidir. guzel sanatlar akademisinin giris sinavlarini kazanamamis ve aixe geri donmustur zamaninda, eserlerini ilk defa salon des refusés'de 1863'te gosterime cikaran cezanne, 1864'ten 1869'a kadar eserlerini paris salon jurisine gosterime sunmus, 5 sene ust uste araliksiz gosterime cikmaya reddedilmistir.

    efendim bu sureler icinde yazmakla bitmeyecek bir cok sey olmus, haziran 1870'te fransa-prusya savasi cikinca esi marie-hortense fiquet(ha evet soylemeyi unuttum, evlenmisti.) ile paristen l'estaque'ye tasinmak zorunda kalmis, sonra geri donmustur. 1886 yilinda emile zola'nin l'oeuvre(zola'nin les rougon-macquart unvanini aldiktan sonra ki 14.eseridir, seri halindedir bunlar. ilgili sayfa) romaniyla aralari acilmis, kusmuslerdir. 1906'da disarida resim yaparken annesinin sozunu dinlemeyip icine atlet giymemesi uzerine hastalanmis, kisa sure sonra zaturreden olmustur. fakat olmesine ramen eserlerinin ve sanatinin degerinin bilinmesi 1907 senesinde salon d'automne'da resimlerinin sergilenmesi uzerine oldu, sanatinin en onemli kaynaklarindan biri sayilan cezanne' icin 20. yil modernistleri, modern resmin babasi demeyi uygun gormuslerdir. tabii bu sirada achille empéraire ile arkadasligindan bahsetmemeyi uygun gormedim, gecmiyorum.

    achille empéraire ile uzun sure arkadaslik etmislerdir. paul beyler, kendileri icin 'well, he didn't make it. still, he was a lot more of a painter than all those dripping with medals and honours.' demistir.(f. baille, les petits maîtres d'aix à la belle époque-kaynak gosterelim ekonomiye can verelim)

    cezanne, achille emperaire'nin bir de portresini cizmistir kanvas'a yagli boyada. bu portre su siralar pariste musée d'orsay bulunmaktadir. soyle birseydir

    son olarak; cezanne'in 1894'te yaptigi rideau, cruchon et compotier(curtain jug and fruit bowl-perde sürahi ve meyve sepeti) 1999'da sotheby's new york muzayedesinde 1982'de olen eski sahibi john hay "jock" whitney'dan unknown bir koleksiyoncuya 79.5 milyon dolara satilmistir. soyle birseydir

    akimdas ressamlar;
    (bkz: frédéric bazille)
    (bkz: eugène boudin)
    (bkz: gustave caillebotte)
    (bkz: mary cassatt)
    (bkz: edgar degas)
    (bkz: édouard manet)
    (bkz: claude monet)
    (bkz: armand guillaumin)
    (bkz: berthe morisot)
    (bkz: camille pissarro)
    (bkz: pierre-auguste renoir)
    (bkz: alfred sisley)

    bir empresyonist olarak akimdaslari icinde klasman yaparsak,
    (bkz: ahmet haşim)
    (bkz: cenap şahabettin)
    (bkz: nazmi ziya güran)
  • matisse ve picasso'nun "hepimizin babasi..." diye andigi, aykiri empresyonist.
  • eserleri empersyonizm'in gecici parlakligina karsidir; onun resmi havayi, isigi, nesneyi, plani, karakteri, deseni ve stili ifade eden saglam bir dokunustur. belki biraz da kokuyu ifade eder. renoir onun icin, 'cezanne hayran olunacak biridir. kusursuz degilse yanyana ayni rengi iki kez surmezdi' diyor. gercekten de cezanne, sanati,'dogaya paralel bir uyum' haline getirmeyi bilmistir. cezanne'in bu sanat gorusu fovistler (renkciler) yani henri matisse ve dostlari tarafindan benimsenecekti. renkciler, tuvallerinde kullandiklari canli renkler nedeniyle bu ismi almislardi. cezanne yuzey planinda hacimlerin figurasyonu sorununu cozumlemisti. kubistler de bundan etkilendiler. 1913'te new york'taki armory show'da duzenlenen sergiyle cezanne'in sanat vizyonu amerika'ya kadar yayildi.
    http://www.samialtunel.s5.com/cezanne.html
  • paul ailesinin en büyük oğluydu. babasına göre hukuk yahut bankacılık dışında bir meslek yaşantısı sürmesi düşünülemezdi. o da ailesinin iyi çocuğu olarak provence'da hukuk okumaya başladı. yakın arkadaşı emilé zola'ya yazdığı üzere hukuk okumaktan memnun değildi ve onu bekleyen geleceğin sıkıcı olacağını düşünüyordu. bu yüzden hukuk derslerinin arasında sanatla ilgilendi(desen çizmeyi, yağlıboyayı, suluboyayı, litografiyi, heykel yapmayı öğrendi), yüzdü, tırmandı*, kornet çaldı, şiir yazdı.
  • kaçırma , 1867

    hades'in persephone'yi kaçırma olayının resmedildiği, emile zola'ya hediye edilen eseri.
  • cezanne ile zola, aix college bourbon'da yakın bir dostluğun temellerini atmışlardı. bu arkadaşlıklarını yetişkinlik dönemlerine de taşıdılar.
    okul yıllarında zola'nın çizim derslerinden daha yüksek notlar alması, cezanne'ın da yazmaya karşı yeteneğinin olması bir hayli ilginçtir.

    pariste doğup aix'de yaşayan zola'nın babası yoktu. bir yaş büyük olan cezanne, arkadaşını bir ağabey gibi kollardı.
    zolanın cezanne'a, sağladığı manevi desteğe teşekkür etmek için bir sepet dolu elma vermesi, cezanne'ın gelecekteki natürmortlarında en sevdiği temayı oluşturması açısından kaderin kendini hissettirmesi gibidir.
    ancak bu iki dost arasındaki yakınlık, zola'nın başarısız bir ressamın yaşamını konu alan kitabının yayımlanmasıyla sona erer.
    cezanne bu romandan çok incinmiş ve bir daha görüşmemeye karar vermiştir.

    zola yıllar sonra şöyle demiştir; ''ha evet. cezanne. onu yeterince sıkıştıramadığım için ne kadar da pişmanım. onun hakkında her şeyi anlatmak isteseydim claude lantier'yi tasvir ederken yazdıklarım çok hafif kalırdı.''
hesabın var mı? giriş yap