• doları 18 liraya kim çıkardı?
    recep tayyip erdoğan.

    yeniden o seviyeye çıkaracak olan da o.
    yapmaz demeyin çünkü rte artık bunu da yapmaz o kadar da değil yok artık denecek şeyleri yapmasıyla meşhur.

    mesela en son pazar akşamı ne dedi pazartesi akşamı ne dedi?
    pazartesi gündüz rte faizcilere müjde açıklayacak dense herkes bunu da yapmaz o kadar da değil dini imanı allahı öne sürdü yok artık derdi ama yaptı. zaten gücünü de buna borçlu, kendisinden zerre tutarlılık beklenmeyen bir kitlesi olduğu için çok ani keskin hatta 180 dereceye varan manevralar yapabiliyor.

    hatta canı isterse bir 180 derece daha yapıp 360'a bile tamamlayabiliyor.
    mesela bu hafta bitene kadar doları 20 liraya getirip "çin modelinden vaz geçtiğimizi de nerden çıkardınız, öyle bir şey dedik mi? yüksek kur ile rekabette avantaj elde etmeye kararlıyız" diyebilir.

    kitlesi de bu lafları ve doları 20 liralık çıkarmasını alkışlayıp yine davul zurnalarla halay çekebilir, zerre de gocunmazlar.
  • basitçe anlatmaya çalışayım, olan biteni.

    1.

    bankaların tl’ye verdiği oran yüzde 14’tü. ve bu oran, tl mevduatına sahipseniz, paranızın değer kaybını karşılamıyordu.

    örnek: sizin 100 liranız var. banka size 114 veriyordu. 14 lira size bankadan geliyor.

    2.

    rte bu faiz oranını daha da düşürmek istedi. banka cebinden 14 lira veriyor, ama devlet bunu düşürmek istiyor. nedeni basit.

    banka 14 lira veriyor fakat 100 lira kredi çektiğinde 14 liradan daha fazla maliyet çıkarmak zorunda size. mesela 100 lira krediye 18 lira fazladan alıyor.

    bu arada siz kredi çekip işinizi gördünüz, banka da zarar etmedi. sizden 18 fazla aldı; mevduata sahip ünlü futbolcu hakan ünal’a 14 lira fazla verdi.

    faiz artsa ne olacaktı?

    mevduata, yani bankaya faize koyduğunuz paraya 14 yerine 20 verse; kredi çeken adamdan 25 alması gerekecek.

    kredi çekecek adam, faiz çok yüksek diyecek; ya ürettiği, sattığı ürüne zam yapacak ya da küçülmeye gidecek.

    3.

    banka bunu karşıladığında, eli mahkûm, verdiği kredilerin oranını yükseltmek zorunda. peki bunu banka yerine başka biri yapsa?

    dediler ki bunu biz karşılayacağız.

    örnekten devam: bu yıl banka 100 liraya 14 lira veriyordu; fakat dolara koysa parasını 156 lirası olacaktı.

    şimdi bankanın karşıladığı miktar 14 lira, devletin karşılayacağı miktar 42 lira.

    4.

    iki hafta önce çin modeli konuşuluyordu. kısaca şöyleydi.

    döviz istediği kadar artsın, doları olan yabancı bizim ürettiğimiz ürünlere yönelecek çünkü ona daha ucuz gelecek. çin gibi.

    detaylara girmeyelim, tutmadı bu iş.

    5.

    unutmayalım: yeni modele göre kredi çekmenin maliyeti artmadı, çünkü hazine karşılıyor aradaki miktarı.

    hazine kim?

    bu entryi yazan kişi.
    bu entryi okuyan kişi.

    biziz yani.

    6.

    bakın, parası olan parasını bankaya koyacak. bankalar bundan etkilenmeyecek. tüm bu denklemle hiç alakamız yokken, yatırımcının zararını biz ödeyeceğiz.

    7.

    dövizin ne kadar artacağınız hiç kimse bilmiyor. yani rte bilmediği bir miktarı ödemeyi garanti etti.

    yani ne kadar ödeyeceğimizi de bilmiyoruz.

    beyler hanımlar kasada para olsa bunlar iban istemezdi birkaç ay önce, bunu da unutmayın.

    8.

    üç ihtimal var.

    a) bu blöf-manipülasyon önümüzdeki 6 ay boyunca patlamaz. döviz artışı ertelenir. (iyimser senaryo)

    b) yatırımcının zararını karşılamak için hazineden yüksek miktarda para çıkar. bir çıkar, iki çıkar, üçüncüde deli gibi para basmak zorunda kalırlar. sonunda olacak şu:

    - para basarlar
    - tl’nin değeri düşer
    - döviz artar
    - daha çok para basarlar
    - tl’nin değeri daha çok düşer
    - yatırımcının zararını karşılamak imkansız hale gelir

    c) yatırımcının zararını karşılamaz.
  • bir gün yaralı bir kuş hz. süleyman aleyhisselama gelerek, kanadını bir dervişin kırdığını söyler.
    hazreti süleyman aleyhisselam dervişi hemen huzuruna çağırtır.
    ve ona sorar;
    “bu kuş senden şikâyetçi, neden kanadını kırdın?”
    derviş kendini savunur;
    “sultanım, ben bu kuşu avlamak istedim. önce kaçmadı, yanına kadar gittim, yine kaçmadı.
    ben de bana teslim olacağını düşünerek üzerine atladım. tam yakalayacağım sırada kaçmaya çalıştı, o esnada kanadı kırıldı.”
    bunun üzerine hz. süleyman kuşa döner ve der ki;
    “bak, bu adam da haklı. sen niye kaçmadın? o sana sinsice yaklaşmamış. sen hakkını savunabilirdin.
    şimdi kolum kanadım kırıldı diye şikâyet ediyorsun?”
    kuş kendini savunur.
    “efendim ben onu derviş kıyafetinde gördüğüm için kaçmadım. avcı olsaydı hemen kaçardım. derviş olmuş birinden bana zarar gelmez, bunlar allah’tan korkarlar diye düşündüm ve kaçmadım.”
    hazreti süleyman aleyhisselam bu savunmayı doğru bulur ve kısasın yerine getirilmesini ister.
    “kuş haklı, hemen dervişin kolunu kırın” diye emreder.
    kuş o anda;
    “efendim, sakın öyle bir şey yaptırmayın” diyerek öne atılır.
    “neden?” diye sorar hazreti süleyman.
    kuş sebebini şöyle açıklar;
    “efendim, dervişin kolunu kırarsanız, kolu iyileşince yine aynı şeyi yapar…
    siz en iyisi mi, bunun üzerindeki derviş hırkasını çıkartın… çıkartın ki, benim gibi kuşlar bundan sonra aldanmasın.”
  • iki üç ay içinde bahçeli'ye yazın yapılacak bir erken seçim açıklatacağı neredeyse kesinleşmiş kişi.

    daha fazla çok şey yazmak istiyorum ama umarım seneye.

    kendisinden sonraki dönemi artık başta kim olursa olsun şimdiden maddi açıdan çok zora sokmuştur buna olası kendi başkanlığı da dahil. yine de bir ihtimal iktidar değişirse gelecek güven belki ülkeyi kurtarır.
  • disaridan bakan birisi olarak konusmak gerekirse turk toplumunun kafasi oldukca karisik. bu raslantisal bir durum degil. 15 yildir adeta dizayn ediliyor. fethullahcilar'in kurdugu ve geride biraktigi strateji. batililarin deyisi ile adina "shapeshifting" diyebiliriz.

    genel karakterini surekli soylem degistiren bir iktidar, kafasi karisik bir toplum ve en basit gerceklerin bile anlasilamamasi olusturuyor. bu sayede gucun sahipleri diledikleri politikalar ile toplumu idare ediyor.

    somut gerceklik: turk lirasi bir yil icinde yaklasik 100% devalue edildi. bunu basit bir bolme islemi ile bulabilirsiniz.
    belki daha da edilecek. tabii daha abd'nin faiz artislari var onumuzde. yani hepiniz (kucuk bir azinlik haric) gecen sene oldugunuzdan iki kat daha fakirsiniz. butun bilimsel veriler surecin devam edecegini gosteriyor.

    ama nedense erdogan'in hem taraftarlari hem karsitlari sanki dolar 3 liraya inmis gibi konusuyor. bir cok akilli insan bunun farkinda elbet ama sanki bogazlarinda bir yumruk var ve sozlerini toparlayip kendilerini ifade edemiyorlar. bir tutulma ani yasaniyor. ayni ergenekon davalarinda, 12 eylul referandumunda, 15 temmuz'da, baskanlik referandumunda, haziran-kasim 2015 surecinde acilim surecinde oldugu gibi. hep ayni kargasa ve kaos.

    son iki gunde ise bambaska bir operasyon yapildi. bir cok ulkede bu yapilanlarin dogrulugu bir kenera legal olmadigi bile apacik.ama bunun bir onemi yok. cunku bunlari denetleyecek bir kurum yok.

    turkiye'deki otoriter sistem en basit konularin bile konusulmasini guclestiriyor. buna "shapeshifting" diyoruz. otoriter rejimlerin klasik siyaset stratejisi.

    bu konuda kisa bir belgesel

    https://www.youtube.com/…g&ab_channel=benjaminjames
  • aciklanan yeni mevduat urunu ve bunu takiben vatandaslarimizin takindigi durum, ardindan kurun 12 tl ye kadar gerilemesiyle bir muddet daha basimizda oldugunu dusundugum karar mercii
  • kendisini successiondan logan roy olarak tanıyabilirsiniz.
  • rüzgari tekrar arkasina almaya baslamis olan cumhurbaskani. 2022 icerisinde türkiye‘de yapay bir ekonomik iyilesmeye ek olarak savunma sanayii projelerinin ürünlerinin tek tek sunulmasi, yerli arabanin devlet kurumlarinda kullanima gecmesi (ibb dahil makam araclarinin bazilarinin togg ile ikame edilmesi) ve uzay programinin ilk etabinin baslatilmasini görecegiz. 2022 erdogan icin cok güclü bir sene olacaktir diye düsünüyorum. bunlara ek olarak memur ve emeklilerin sartlarinda iyilesmenin saglanmasi icin bütün imkanlar seferber edilecektir. 2023 secimlerine kadar eger muhalefet su anki kafayla devam ederse tarihindeki en agir yenilgilerinden birini alabilir. gelinen noktada muhalif secmenin dogru adayi desteklemesi cok önemli hale gelmistir.
  • seçmenine, dolar 13 lira olduğu için davul çalıp halay çektiren duayen.

    (bkz: doların 13 lira olmasının göbek atarak kutlanması)
  • mevcut muhalefet sayesinde bir kez daha seçilme yolunda hızla ilerleyen siyasetçi.

    muhalefetin hak, özgürlük, adalet gibi soyut kavramları dillendirmesinde sıkıntı yok. sıkıntı, pratik çözüm üretmekte... en cahil seçmenin dahi anlayıp içselleştirebileceği somut söylemler ortaya koymakta...

    faiz indirimi ve sonrasında ortaya çıkan döviz krizinde muhalefetin çözüm önerisi; “böyle bir şey olabilir mi?”
    yahu büyük büyük yapısal sorunları dile getirmek başka bir şey, ortaya palyatif çözüm koyup iktidarı kendi çözümüne zorlamak başka bir şey. ama muhalefet de bizim gibi söylenmekten başka bir şey koymuyor masaya. bugün iktidara gelseler milli eğitim politikalarını bilen var mı? imam hatipler kalacak mı, sınavlar ne olacak? ekonomi yönetiminde ilk 100 gün ne yapacaksınız? maliye nasıl olacak? ötv, özel iletişim vergisi gibi garabetler kalacak mı? millet ittifakı iktidarında hala kırk kalem vergi ödemeye devam edecek mi şirketler? endüstri 4.0 desteklemek için ne yapacaklar? 20 senedir profesyonel muhalefet yapıyorlar, hala elde avuçta herhangi bir hayati konuda somut bir çözüm önerileri yok.

    bu muhalefetle 2028’e kadar ülkeyi yönetecek kişinin adıdır recep tayyip erdoğan.
hesabın var mı? giriş yap