• ilgiye ve yardıma ihtiyacı olan memleketim.

    yapılmak istenen kuvarsit ocağı yüzünden hektarlarca alandaki orman alanı tehlike altında.

    içme sularınız da, sağlığınız da, soluduğunuz hava da...

    çevre duyarlılılığı yüksek bir toplum olduğumuz şüphe götürmez, yine kanıtlamamız dileğiyle..

    http://haber.sol.org.tr/…ekun-mucadele-haberi-91271
  • sermayenin saldırısı yüzünden üzerinde yaşayan tüm canlılar ölüm ve kanser riski altındadır:

    http://www.kuzeyormanlari.org/…-diger-duragi-saray/

    fakat saray halkı, ilçenin ormanlık alanlarına yapılmak istenen kuvarsit ocaklarına karşı direnişte. ilçe köylerinden güngörmez'da 20 nisan pazar günü bir doğa yürüyüşü eylemi gerçekleştirecekler:

    http://www.kuzeyormanlari.org/…ocagina-gecit-verme/
  • dünyanın en eğlenceli markalarını üreten bisküvi çikolata şirketi. başlıca ürünleri şöyle sıralanabilir :

    tönbek kek (bildiğimiz topkek)
    çikilop (halley tadında bişeydi galiba)
    eldenele (dokuz kat taklidiydi yanılmıyorsam, eldenele bu ne ya ücret mi uzatıyoruz nedir)
    dombi (meyve suyu markasıdır bu hatta alıp içmişliğim bile vardır)
    sörf (albeni tadında birşey rüştü çıkıyordu reklamlarına)
  • saray gida hakkindaki ele$tiriler dogrultusunda firma yetkilileri a$agidaki metni gondermi$tir:

    "bir saray holding kuruluşu olan saray gıda , 22 yıldır bisküvi , çikolata ve şekerleme sektöründe faaliyet gösteren bir firmadır. sektöründe ilk kez beş ürün grubunda birden(bisküvi,çikolata,gofret,kek ve sakız) iso 9002 belgesi alan , ve yine sektöründe ilk , türkiye genelinde 19. sırada iso 14000 çevre yönetim sistem belgesini almayı başarmıştır. sektöründe hep yeniliklere imza atan saray , türkiye de, sektöründe ilk açma bantlı paketleri ,tüketici ile tanıştırmış, ekonomik boy ürünlere giren ilk firmalardan olmuş, kullandığı özel korumalı ambalajlar ile müşterisine daha kaliteli ürünler sunmuştur(bkz: ekonomik rulo prens), kek üretiminde sektöre giren ikinci firma olan saray, rulo keki türk tüketicisine sunan ilk firma olmuştur.

    türk ve dünya tüketicisinin belirlenmiş ihtiyaçlarına göre standart üretim yapmakta olan saray , bunun yanında 5 milyon dolarlık ar-ge ve tanıtım bütçesi ile de doğanın bizlere sunduğu olanakları , tüketicisinin hizmetine , özellikle son dönemde , sebze ve meyve lifli light ürün grubunu çıkararak farklı bir lezzet ve çeşit sunmuştur.(bkz: saray light ürün grubu) ve yine cipsin kıtırlığını ve doğanın harika çörek otunu birleştirerek yepyeni kraker grubunu piyasalara sunmuş ve olumlu tepkiler almıştır.

    ulusal ve uluslar arası bir firma olan saray , türkiye de gıda sektörüne yeni bir nefes , yeni bir renk kattığını düşünmektedir, mutfak grubunda ürün portföyünü genişletmiş bilinir markalı toz çorba, ay çiçek yağı, salça , gibi ürünlerinin yanı sıra içecek grubunda rici rick markalı meyve sularını çıkarmıştır. amacı dünya gıda devleri arasında yer almak olan saray, hiçbir zaman birilerine benzemek veya benzetilmek adına hiç bir ürününü piyasaya çıkarmamış , tam aksine, tamamen realist ve bilimsel araştırmalar sonucu belirlenmiş ihtiyaçlara göre standart ürün üretimleri yapmıştır. hedefini hiçbir zaman türkiye ile sınırlı tutmayan saray , bugünlere gelmesini tüketicisinin isteklerine her zaman cevap verebilme yetisine ve rekabetçi politikasına borçludur.

    65 ülkeye ihracat yapan , sektörünün ikinci büyük ihracatçısı saray , bugün bir çok ülkede ilk marka olarak akla gelmektedir. 2000 kişilik profesyonel ekibi, yaş ortalaması ile çok genç bir firma olan(27) saray , uluslar arası arenada seçkin bir kurum olarak yerini almaya devam ettirecektir."
  • sanayileşmemiş olmasının bir kayıp değil bir kazanç olan tekirdağ ilçesi. zira zaten 20 dk mesafede hayvan sanayileşmiş çerkezköy var, 45 dk mesafede yine hayvan sanayileşmiş çorlu var, saraylılar'dan bu sanayi bölgelerinde çalışanlar çok rahat işe gidip gelebiliyorlar, ayrıca çerkezköylüler ve çorlulular'ın aksine gökyüzünde gri ve pis bir hava, yeryüzünde ise kimyasal atık ve köpük akan dereler arasına sıkışmış durumda değiller, yemyeşil meşe ormanlarının arasındaki çukurumsu bir ovada yaşayıp gidiyorlar. saray belediye başkanı da bu konuda görüş belirtmiştir: saray halkı fabrikaların pisliğini - negatif yönlerini çekmek zorunda kalmadan oralarda çalışabiliyorlar, öyleyse saray niye sanayileşsin ki?
  • bu ilçede son 1-2 yıldır termik santral yapılma tehlikesi var. zira saray'a bağlı bir köy olan edirköy'ün zengin linyit yataklarına sahip olduğu tahmin ediliyor. allahtan ekonomik kriz vurdu da sözkonusu proje rafa kalktı.

    saray yıllardır çorlu, çerkezköy, muratlı, lüleburgaz gibi kozmopolit; çevre kirliliğinin üst seviyede olduğu ilçelere benzememek için mücadele veriyor. bu benzememeye çalıştığı bölgelerin doğa namına sahip oldukları tek şeyin belediye parkları olduğunu da göz önünde bulundurursak bir saray'lı olarak ekonomik krizin 20bin kişinin sağlığı ve geleceği için bir fırsat teşkil ettiğini düşünmekten kendimi alamıyorum.
  • cerkezkoy e takriben yarim saat uzaklikta, hem ormanlik alanlara hem de denize yakin olan, genclerinin eglence olarak yazlari okul bahcesinde streetball turnuvasi yaptigi, kiyikoy veya sila villalarinin havuzuna yuzmeye gittigi, ogretmenler parkinda takildigi, aksamlari da bol bol guzellestigi tekirdag ilcesidir. baska bir aktivite de silivri ya da corlu'ya gitmek, yakinda bulunan alisveris merkezi tarzindaki yerlerde gun gecirmektir. yani yapacak cok fazla sey yoktur, fazla alternatif yoktur, haa unutmadan macera olarak istanbul'a gidilir bir de, ama zamanin guzel gectigi bir yerdir, inceden akar gider keyifle.
  • sniker's taklidi karamelli, yer fıstıklı bir çukulata piyasaya süren, ambalajını ise format bakımından direk kopyala yapıştırlayıp ayıp olmasın diye sadece üzerinde bir isim değişikliği yapan bu firmanın sürec boyunca imza attığı tek yaratıcılık reklamlarında 'taklitlerinden sakınınız' diyip kendiyle dalga geçmeleri olmuş. e takdir etmedik değil.
  • bilinen tüm anlamlarının dışında bir türk hastalığına verilen isimdir bu. saraylar olmasa hiç bi iş yürümez türkiyede, nitekim ülkenin halıcısı, tatlıcısı, helvacısı, sineması, tiyatrosu, ilçesi, kasabası, saraydır. saray saray saray*

    devlet bile bu hastalığa tutulmuştur parası olanlar için çırağan sarayı varsa olmayanı da devlet düşünüp belediye sarayını inşaa etmiştir ki tavsiye edilir, mutlaka bir haftasonu gezip görmelisiniz bu nadide sarayı...

    lakin devlet baba boşanmak için saraylarda standartlar getirmiştir. paranız olsun ya da olmasın, çırağan sarayında evlenmiş olun ya da belediye sarayında farketmez sonuçta adliye sarayında boşanırsınız. hey babaanın şarap çanağı dedirtecek bu sosyal devlet anlayışı benim gözlerimi doldurur gani gani...

    yakında eğitim sarayı, sağlık sarayı, maliye sarayı (bu halihazırda olabilebilir) gibi yeni saray projelerinin tamamlanması için kendimizi türk hekimlerine emanet etmemiz gerekecektir.*
  • dünyada yığınla saray var. hepsinin eskiden yaşamış sahipleri olmuş ama gittikleri yere yani öldükten sonra, dünyadaki zenginliklerini götürememişler. saraylar hep yerinde kalmış, sahipleri hep değişmiş. demek ki o mülklerin sahibi aslında onlar değil, eğer gerçekten sahibi olsaydılar o zenginlikleri de yanlarına alırlardı...

    benim evladım diyorlar ama öldükten sonra yanlarına alamıyorlar, bakamıyorlar, benim makamım, benim evim diyorlar ama öldükten sonra hemen başkaları geliyor...

    dünyadaki şeyler sadece emaneten verilmiş bize. mâlikü'l mülk olan allah'ın emaneti.

    sadece öldükten sonra da değil, dünyadayken de insan bir şeyi almak ister ama bir türlü alamaz, bir yere gitmek ister ama bir türlü gidemez. çünkü mülkün sahibi insan değil. insanın kendisi dahi allah'ın mülkü.

    allah'ın olana "benim" dersek emanete hıyanet etmiş oluruz.
hesabın var mı? giriş yap